20 Kasım tarihli yazımda şehirlerimizin ruhunu katletmekten bahsedip sözü İstanbul’a getirmiş ve belde-i tayyibe müjdesine nail olmuş (Kostantiniyye) sur içinin hal-i perişanına temas etmiştim. 

Şehre ruh veren eserlerin gerçek İstanbul olan Fatih, Üsküdar ve Eyüp Sultan’da bulunduğunu yazmıştım. 

İstanbul denince ne yurt içinde ne de dünyada Levent’teki gökdelenler, Kadıköy’deki modern yapılar ya da Bakırköy’deki binalar gelmiyor insanların aklına. 

Medeniyetlere beşiklik etmiş ve medeniyetlerin eserleriyle bezenmiş tarihi yarımada yani Suriçi geliyor herkesin aklına. 

Yerli turist de yabancı turist de bugün Fatih ilçesi olarak belirlenmiş olan sur içini merak ediyor, geziyor tanımaya çalışıyor. 

***

Yarımadanın tarihi hüviyetine kavuşması için beton binaların hepsinin yıkılmasına ve yerine tarihi dokuyu ortaya çıkaracak bir projenin gerekliliğine temas etmiştim. 

Amacım belediyelerimizi teşvik etmekti. Yoksa yarımadaya tarihi dokusunu kazandıracak projeler yok değildi az da olsa vardı.

Bunlardan biri Süleymaniye Projesi idi... 

Yaklaşık 1000 dönümlük bir alan yenileme alanı ilan edilmişti. Tarihi dokuyu koruyacak şekilde yapılan proje aslında 6 yıl önce tamamlanmış ve Suudi ortaklı bir firmayla imzalar atılmıştı. 

Fakat Suudi ortaklar, finansı temin edememiş ve proje kadük kalmıştı. 

Rivayet odur ki o dönemde Suud yönetimi üzerinde etkin olan Tüveyciri ailesi Türkiye’ye yapılacak yatırımları engellemekteydi. Süleymaniye projesine finans aktarımını da onlar engellemişti! 

***

Sevindirici haber geçen hafta geldi. 1000 dönümlük yenileme alanından 100 dönümlük bölümünün (Süleymaniye Camii ile Haliç arasındaki bölüm) temeli Katarlıların desteğiyle atıldı.

Maliyeti 2.9 milyar lira olan Süleymaniye Yenileme Projesi’nin ilk etabı yetkililerin açıklamasına göre üç yılda tamamlanacak!

Bölgede tespit edilen 333 eski eser bina ve 23 anıt eser muhafaza edilerek ve bu eserler referans alınarak bölge yeniden inşa edilecek. 

Yani üç yıl sonra bölgede tarih dirilecek ve bir Osmanlı mahallesi ortaya çıkacak!

***

İşte hem tarihi yarımada hakkında hem de tüm yerleşim birimlerindeyönetimlerden beklediğimiz budur.

Tarihi eserleri ortaya çıkarmak, tarihi eser yoksa medeniyetimizi yansıtacak eserlere imza atmak.

Bu bağlamda İstanbul Büyükşehir ve Fatih belediyelerini tebrik ediyor, benzer projelerle sur içinin tamamen yenilenmesini bekliyoruz. 

Tarihi eserleri ortaya çıkarmaya çalışan ve mevcut eserlere ‘Nevmekan’da olduğu gibi medeniyetimizin damgasını vuran Üsküdar Belediyesi’ni ve Prof. Dr. Necmettin Erbakan Külliyesi ile özgün bir eseri ilçesine kazandıran Sancaktepe Belediyesi’ni de tebrik ediyorum. 

Budur!