Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Bu ne densizlik ne fütursuzluk böyle!

Bu ne densizlik ne fütursuzluk böyle!

Artık hiçbir şey ebediyen gizli kalmayacak. Birileri ihanet planlarını mezarlarına da gömemeyecek. Wikileaks olayı birilerine ders olsun!
Taraf’ta yer alan şu habere bakar mısınız?. İstanbul’daki Cevizli Zırhlı Tugay Komutanlığı’nda bir bölükteki sabah içtimasında verilen şınav vaziyetinde bekleme cezası esnasında, bölük komutanı olan üsteğmen, bir asker ayağından destek aldığı için askere “soyunma” cezası verip, daha sonra donunu da çıkarmasını ve tüm bölüğün çıplak vaziyetteki arkadaşlarına bakmasını emreder.
Bu nasıl askerlik. Bırakın askerliği, insanlıkla ne ilgisi var bu işin?
Kendi askerine bunu yapan, düşman askerine ne yapmaz ki!
Böyle bir orduyla nasıl savaşa girilir?.
“Yer: İstanbul Cevizli 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı. Tarih: 12 Kasım 2010. Sabah içtiması saatleri.” 10 Kasım’dan 2 gün sonra! Basında TSK tartışılırken.
Aradan 15 gün geçmiş, yeni soruşturma açılıyor.
Olay onlarca askerin gözü önünde gerçekleşiyor.
Büyük ihtimalle bu adam o birlik içinde tek kişi değil ve bu kişinin de bu ilk vukuatı değil.
Peki, eğer öyleyse, neden bugüne kadar bu işlere göz yumuldu?
1980’de de benzer olaylar yaşandı.. Dayak, küfür.. Böyle askerlik mi olur?.
Bunlar vakai adiyeden işler değil..
Yıldıray Oğur’un Taraf’taki yazısıyla haberdar oldum olaydan.. Oğur’un bu insanı öğürten yazısı çıktıktan sonra 1. Ordu konuyla ilgilenmeye başlamış. TBMM İnsan Hakları Araştırma Komisyonu Başkanı MSB’ye yazı yazmış.. Oğur’a göre, birileri bu işin üzerini örtme çabasındaymış, ama artık geçti..
Bana da geçmiş yıllarda, hâlâ bu gün geçmişte yaşanan olaylar hakkında mektup, mail gönderiyorlar.
Birileri olup bitenlerden hiç ders almıyor.
Hâlâ birileri çıkıp, perukla derse gelen kızın kulağı görünmüyor diye, sınav kağıdını iptal ediyor mesela.. Birileri sanık oldukları halde, birilerini terfi ettirme çabasında. Bir görevden almayı geçersiz kılmak için çıkış yolları aramakta. İyi devam etsinler bakalım, solukları nereye kadar yetecekse.
Bu ülkede güzel şeyler de oluyor.. Askerlik şubelerine de çeki düzen geliyor mesela.. Daha asker olmadan insanı bıktıran o çile bitiyor..
Rejimi koruma ve kollama adına, gümrük duvarları arkasına saklanarak işbirlikçi sermayeyi semirtenlere, kötü malı pahalıya satın almamız için her yolu deneyenlere, insanların yurt dışına çıkışını engellemek için pasaportlara tahdit koyanlara inat, bizi AB’nin Schengen’ine almayanlara inat, Türkiye diğer dost ve kardeş ülkelerle arasında vizeyi kaldıran yeni bir anlaşma için kolları sıvamış durumda..
Bu olayların yaşandığı bir kurumda kim askerlik yapmak ister?.
Askeri sevdirmek istiyorsanız, askere gitmek isteyenlere, daha askerlik öncesi kapınızı açın. Başörtülü annesi, sakallı babası ile gelip, askerlerin yaşadıkları, eğitim yaptıkları, banyo yaptıkları, yemek yedikleri yerleri görsünler..
Korkmayın, onlar kozmik odada olması gereken belgeler çekmecesinde, kozmik şifreler çantasında çıkan manken kızlardan daha güvenilirdirler..
Bu ülkenin bir subayı, bu ülkenin bir askerine nasıl böyle davranır ve nasıl bu işlerin üzerine gidilmez?.
Unutmamak gerekir ki, bir insana yapılan bir haksızlık, bütün bir topluma yöneltilmiş bir tehdittir.
Bu iddialar gerçekse, bu kişiye ibret-i alem olsun diye bir ceza vermek gerek. O askerin önce izin verilip, daha sonra da doktor raporuna göre, belki terhis edilmesi gerekir.. En azından birliğinin değiştirilmesi gerekir..
Bu kişiyi cezalandırmakla kalmaz, geriye dönük, geçmişte böyle davranan, bu konuda riskli personelin de derhal soruşturulması ve ordudan ilişiğinin kesilmesi, ardından da tedaviye alınarak takib edilmesi gerek. Bu tip insanlar varsa, bunlar psikopat tipler olabilir. Aile çevresinin de rehabilite edilmesi gerekir..
Bu haksızlıklar karşısında susanlar ve suçluya yardım ve yataklık edenler, suç ortağı olurlar..
Bakın, çocuğu aşağılama ve şiddete maruz kalanlar, ilgili kişi hakkında adli yargıda tazminat davası açabilir. Aileleri konuyu Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı ve TBMM İnsan Hakları Araştırma Komisyonu’na, MSB’ye, TSK’ya rapor edebileceği gibi Mazlum-Der, Özgürder, İHD gibi derneklere de konuyu iletebilirler.. Bu ihbarları müessir fiile maruz kalanlar korkularından yapamıyorsa, o olaya tanık olanlar da ihbarda bulunabilir.. Daha önce benzer olayları yaşayanlar ise, tanıklıklarını http://askerleranlatiyor.blogspot.com’a gönderebilirler.. Bu ülke ve bu ordu bizim.. Kim yanlış yapıyorsa cezasını çekmeli.. Bu kişilerin bulundukları yerlerden arındırılması, bu kurumlara zafiyet vermez, güç ve saygınlık kazandırır.. Selam ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi