Cuma gecesi Trabzonspor kazandıktan sonra şampiyonluk yarışında olmak için Beşiktaş'ın da, Fenerbahçe'nin de kazanması gerekiyordu. Dün öğlen Beşiktaş kazandı; Fenerbahçe de akşam maçına üç puan adına tempolu başladı. Alex'in duran top asisti, ardından klasik Alex koşusunun sonunda ayak içini kullanmak isterken tekmeliğiyle attığı golle Buca maçının benzeri beklentisi oluştu herkeste. Ama maçın başında skor 0-0 iken Emenike tehlikesi yine de kafalarda bir soru işaretiydi. İlk yarının tamamında Fenerbahçe takımı maçın başında Emenike'den yediği pozisyon dışında Karabük'e top oynatmadı. Biraz daha topa sahip oldu. İlk yarı itibarıyla Karabük'ün tek silahı Emenike'yi Yobo kenarlara taşıyınca tehlike de yaşamadı. İlk devre rakibini oynatmayan Fenerbahçe, ikinci yarı oynama fırsatı vermeye başladı rakibine. Gol de 'geliyorum' diyordu o dakikalarda. Ve geldi de zaten. Maç her an gidecekmiş gibi gözükürken Aykut Kocaman doğru bir hamle yaptı. Oyuna Selçuk'u aldı; Cristian, Selçuk, Emre merkezde oynamaya başladı. Cristian'ın dört haftalık çıkışı dün de devam etti. Üç haftada birinci yarılar iyi oynayan Brezilyalı, dün maçın tamamında iyiydi. Emre Belözoğlu dün ilk yarıyı tamamen idare etti; ikinci yarıda biraz daha hareketli idi. Selçuk'un oyuna girmesiyle Karabük'ün oyundaki hakimiyeti erimeye ve Fenerbahçe oyuna hakim olmaya başladı. Hem top Karabük sahasında kalmaya başladı hem de hücumda hareketlilik sağlandı. Cristian ve Dia ile iki tane de pozisyon buldular.

MERKEZİ KORUDU
Niang'ın sakatlıktan sonraki fiziki düşüşü devam ediyor; toparlanmamış gözüküyor. Gaziantep'te gelen tehlikeyi kulübe yetersiz olduğu için hızlı oyuncularla halletmeye çalışan Aykut Kocaman, dün kadro genişlediği için önce Selçuk'u sokarak merkezi korudu. Ardından hızı arttırmak için Gaziantep'teki gibi Dia'yı soktu. Bu operasyon gitmek üzere olan maçı tekrar Fenerbahçe'ye çevirdi. Karabük, çok can yakabilecek bir takım. Zaten ligin en çok gol atan üç takımından birisi. Ama en ilginci etkili oyuncu Emenike'nin deplasmanda sadece bir gol atmış olması. Bu da şaşırtıcı. Bünyamin Gezer'i beğendim. İyi maç yönetti.