Maç başladı heh dedim, Bursaspor kazanmaya oynuyor. Ertuğrul Sağlam giderayak Şampiyonlar Ligi'ne bir galibiyetle imza atmak istiyor gibi... İvankov, asi Volkan Şen, Turgay, Ömer, Batalla, Svensson yok ama takımın sahaya yayılışı, futbol oynama arzusu, rakibe presi ve de pozisyon zenginliği mükemmel. Sağdan Mustafa Keçeli, soldan Vederson durmadan akıyor. Üstüne üstlük değişik ve dinç kadrosuyla topa sahip olmada Bursaspor % 65 avantajlı...

Glasgow Rangers kendi sahasından çıkamıyor. Katı bir savunmayla kalesini koruyor. 40'lık savunma oyuncusu yıkılıdı yıkılacak. Rangers'ın arada bir cılız atakları da golcü forvetleri Miller'in ofsayte düşmesiyle santrada bitiyor. Bursaspor ağır adam Nunez'le kaçırıyor, Sercan'la dağınık hamleler yapıyor. Bekir Ozan, Ozan İpek, İnsua, Hüseyin'le gole gidiyor. Bursaspor ailecek hücumda. Gol geldi gelecek....

Dakika 19, Rangers soldan bir atak yapıyor korner noktasına yakın ölü bir yerden, kaleye paralel bir orta geliyor yerden. .. Dört Bursasporlu; Mustafa Keçeli, Stepanov, Serdar Aziz iki metre arayla ip gibi dizilmişler peş peşe... En sonda kalenin önünde Vederson var, arkasında da Miller. Top bütün Bursasporluların arkasından geçiyor Miller zor durumda vuruyor gol!... Kaleci Yavuz pür amatör bir hamleyle son gayreti sarf ediyor ama nafile... Oyunu sürükleyen Bursaspor, rakibin tek atağında santraya sürüklenen de yine Bursaspor!

Böyle gol yenmez! Gıcık oldum.

İkinci yarı, filmin devamında yine baskı var, Bursaspor rakip kale önüne karargah kurmuş, Glasgow etten duvar. Ömer, Turgay, Battalla da oyunda. Sercan'la bir değil, iki değil, üç gol atmak işten değil. Ne yazık ki sadece bir gol atabiliyor Sercan ve bir puan alıyoruz Avrupa'dan... İlk ve son puan. The End!