Yankee-5 - İlk Amerikan Dostları Kemalistlerdi
Mustafa Armağan’ın “Efsaneler ve Gerçekler” kitabını okuyanlar, M. Kemal’in 1919 ortalarında, “misak-ı millimizin hukuki temelini de Wilson Prensipleri’nin 12. Maddesi oluşturmuştur. İtiraf ederim ki, ben de millî sınırı biraz Wilson Prensipleri’nin insanî maksatlarına göre ifadeye çalıştım. Hemen açıklayayım: O insanî prensiplere dayandığındandır ki, Türk süngülerinin müdafaa ve tesbit ettiği sınırları müdafaa etmişimdir” dediğini öğrenecekler.
M. Kemal, millî sınırları tespit ederken devrin ABD Başkanının prensiplerine de dayanmak gereğini duyar ve Sivas Kongresi Başkanı olarak, ABD Senatosuna mektup yazar, Wilson Prensipleri’nin “milletlerin kendi kaderlerini tayin hakkını tanıyan barış plânını” benimsediklerini belirtir.
Böylece M. Kemal ve Kuvvacılar İstiklâl Savaşı henüz başlamadan evvel Amerika’nın Ortadoğu politikasına sahip çıkarlar. ABD Senatosu adına Sivas’a incelemelere gelen general Harbord ve maiyetini davul zurnayla karşılayanlar M. Kemal ve Kuvvacı hareketti.
Dahası var; Erzurum ve Erzincan’ın Hükümet Konakları girişinde, Türk askerlerinin “Wilson Prensipleri 12” yazılı pankart taşıdığı resimli afişleri asılıydı.
Malûmdur ki, Millî Mücadele için kongreler toplanırken, Halide Edip Adıvar ve İsmet İnönü gibi Amerikan Mandacılarının teklifleri, Sovyet-Rusya’nın stratejik komşu olarak yapacağı yardımlar daha menfaatli olduğu için göz ardı edildi. Fakat Lozan Antlaşmasından sonra İlk Amerikan Muhipliği Cumhuriyetin hemen başında başlar.
Elçiler aracılığıyla başlatılan Amerikan muhipliği öyle bir noktaya getirilir ki, 11 Kasım 1923’de Curtis La Francea isimli Amerikalı bir çocuğa M. Kemal’in yüceliğini ve kurtarıcılığını anlatan bir mektup yazdırılır. M. Kemal de cevabi mektubunda Amerikalıları taltif eden cümleler kullanır:
“Amerikan’ın zeki ve çalışkan çocuklarına yeganem tavsiyem: Türkler hakkında her işittiklerine hakikat nazarıyla bakmayıp kanıtlarını mutlaka ilmî ve esaslı tetkikat etsinler. (...) Arzunuz veçhile bir adet fotoğrafımı gönderiyorum.”
26 Kasım 1920’de Samsun limanına gelen Amerikan Gemisinin komutanı, Vali Ethem Bey’e, İstanbul’daki ABD Komiseri Amiral Bristol’un teklifi gereğince “Samsun’da resmi sıfatla görev yapmasına müsaade verilebilir mi?” diye sorduğunda “hayır” cevabı alır. Fakat Lozan arifesinde, Ankara’da “istiklâlimiz tamdır” diyen cumhuriyetin kurucu paşaları reddettikleri Bristol aracılığıyla Amerikan yardım ve dostluğuna müracaat etmişlerdi.
22 Ocak 1921’de Ankara Hükümeti, bir Amerikan gemisinin Samsun’da sürekli kalması karşılığında ABD silah şirketlerinden silah ve cephane için fiyat ister. 2 Ocak 1922’de ABD temsilcisi, “Ankara Hükümeti Amerikan işadamlarına ve sermayesine karşı tutumu nedir?” başlığında bir teklif listesi sunar. Kabul edilenler şu ana başlıkta toplanabilir:
Amerikan işadamlarına kolaylık gösterileceği, Mersin’e liman yapılması, Çukurova’nın sulanması, Bayburt ve Zonguldak elektrik santralleri projelerinin Amerikan işadamlarınca incelenebileceği, ileride demiryolları ve madenlerle ilgili konular da görüşülebileceği, Türkiye’nin bağımsızlığına karışmamak şartıyla ekonomik ve ticari ilişkiler geliştirilebileceği vb. hususlar.
M. Kemal’in, 26 Şubat 1923’te İzmir İktisat Kongresi’nde Amerikan milletine hitaben yaptığı “Türk halkına kalbinizi açık tutun” girizgâhlı konuşması, Yeni Türk Devletinin ilk Amerikan dostluğunun belgesidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.