Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

K.Maraş hakkında konuşanlara bakar mısınız?

K.Maraş hakkında konuşanlara bakar mısınız?

Elbette dili olan konuşacak, kalemi olan yazacak...
Amma 32 yıl bekleyip, konuşma vanaları açılınca beraberinde şüpheyi getiriyor...
Hem sonra konuşanlar kimler?
Çok konuşan oldu... Çok yazan oldu... Çünkü yaraları kaşıma zamanı geldi diyenler ilkbaharda uyanan yılan/çıyan cinsinden olsalar gerek...
Benim esas dikkatimi çeken iki kişi...
Zaman gazetesi yazarı BEJAN MATUR,
MHP’nin başı Devlet Bahçeli...
Önce şu Bejan Matur’a bir bakalım... Türk mü? Hiç zannetmiyorum... Türk ismi taşımıyor çünkü... Müslüman mı? Ona da şüphem var... Sağlam bir Müslüman 32 yıl bekler de daha sonra din, ırk, ahlak muhaliflerinin safında hiza tutar mı?
Bejan erkek mi, kadın mı onu daha seçemedim ben...
Müslümanlığı tescillenmiş bir gazetede K.Maraş hadiselerini ileri sürüp, Ökkeş Şendiller’e değiştirdiği ismiyle hitap ederek hücum üstüne hücum tazeleyen, iğrenç ifadelerle saldıran, cinsiyeti, inancı, soyu malum olmayan saldırgan acaba kime, ne için hizmet etmenin yollarını arıyor?
Maraş’ın “katil” sıfatı varmış... Ve şimdi güncelleşmiş amma Maraşlı kendi meselesine sahip çıkmamış...
Ne yapsaydılar ki?
Silah alıp Ökkeş Şendiller’i ve arkadaşlarını katletseler miydi?
Ökkeş, balkondan baktığı için yeterince sorumlu davranmıyormuş...
Nereden baksaydı bizden olmayan yazar?
Fransız, İngiliz, Ermeni dürbünüyle mi, Dersim gözlüğü ile mi?
“Maraş adının üzerindeki lekeyi silmek için balkondan bakmak artık yetmiyor... Öfkeli, katliam potansiyeli yüksek gençlerine sahip çıkamayan Maraş’lıların geçmişlerine ayna tutmaları gerekiyor...”
Acaba Garbis Altunoğlu isimli Maraş olaylarının tertipçisi ile bir akrabalığı var mı diye düşünüyorum... Hem de neden Maraş’a Kahraman sıfatını hiç kullanmıyor Zamane yazarı? Kahramanmaraş gençlerini “öfkeli katliam potansiyeli yüksek” diye tanımladığına göre örnekler vermesi de icab ederdi... Sallayıp atıyor Türk ve İslâm muhalifi zat...
Kahramanmaraş’ta o çirkin ve tertiplenmiş hadiseyi çıkartanlar orayı pilot bölge seçmişlerdi... Muvaffak olamadılar... 32 yıl sonra yine servise mi sokmak niyetindeler? Herhalde öyle... Olsun da keşke başka bir ceridede yazılsaydı o iğrenç ifadeler...
ZAMAN’a yakışmadı...
Öte yandan; ülkücü hareketin hiçbir noktasında yaşamamış, kerameti kendinden menkul dediklerine benzeyen Devlet Bahçeli isimli zat böyle bir günü beklermiş meğer...
Yakalar yakalamaz abanmış üzerine...
Bugüne değin, Kahramanmaraş hadiseleri hakkında müsbet veya menfi hiçbir kelam etmeyen, zaten tahlil yapacak bilgi kapasitesine de sahip olmayan parti başkanı gürül gürül gürlemiş...
Gerginliklerden söz ediyor.
Gerginliğin müsebbibi olarak da Ökkeş Şendiller’i işaret edip, “Emniyet güçleri bu kişinin orada bulunmasından dolayı, televizyonlarda sık sık konuşmalarından ötürü ne yapmışlar?” sorusunu soruyor...
Bir insanın kendi memleketinde, kendi bürosunda bulunmasından tabii ne olabilir?.. Konuşmak, televizyon kanallarına çıkmak yasak mı? Burası Kuzey Kore mi be birader?
Dolaşma hürriyeti, konuşma hürriyeti kısıtlanırsa faşizme davetiye çıkartılmış olmaz mı?
Haa, orada bir takım nahoş şeyler meydana gelmiş olabilir... Çaresi yasakçılıkla, atgözlüğünden bakmakla değil, kanunlara göre, demokrasi çerçevesinde yetkililer bir çare bulur... Bulması iktiza eder...
Bejan Matur ile Devlet Bahçeli’nin aynı paralelde düşünmeleri ve kanunsuz müdahaleler talep etmeleri yakışık almıyor...
Ben Kahramanmaraş’lıyım...
Bejan Matur’dan önce, Devlet Bahçeli’den evvel benim konuşma hakkım vardır... Fakat ben 32 yıllık bir kabuk bağlamış yarayı kaşımanın fayda getireceğine inanmıyorum... Aksine zarar tevlit eder...
Bahçeli’nin “gergin alan” diye tarif ettiği alanın kaç yüz km. yakınındaydı kendisi? Peki gergin alanda sizin çocukların ne işleri vardı diye sorulsa cevabını verebilecek mi?
Devlet paşa galiba erken ihtiyarlamış...

Kör dumanlar kalksın ki ufuklar açılmalı
Çıplak gözle bakınca dost/düşman seçilmeli
Kimin kim olduğunu öğrenelim perdesiz
Altın mıdır, mantar mı, değeri biçilmeli...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi