Hiçbir proje ön çalışması yapılmadan gündeme getirilmez...
İki dillilik, bence kifayet etmez...
Bir mahkeme salonu düşünüyorum... Hakim bey Türkçe konuşuyor, müşteki Kürtçe, şahit Arapça, katip Pomakça, mübaşir Boşnakça ve siz çıkacak kararın nece olduğunu hayal eyleyin...
Amma İKİ DİL talebinde bulunanları da kınamak doğru değil...
Bizim ülkemizde asırlarca İKİ DİNLİLİK devam etmiştir...
İKİ DİNLİLER aklımızı, inancımızı dahi ikiye bölmediler mi?
Zahiren MÜSLÜMAN, içten içe Hıristiyan, Musevi, Hindu-Budist, satanizm ve aklınıza hangi din gelirse orada yatıp-kalkanlar yok muydu?
Herkesin kendi ana dilini konuşması elbette en doğrusudur... Ancak bir devletin dili soylara, kabilelere göre farklılık arz ederse, orada ne birlik olur, ne de istikrar...
Peki dert ne ki gündeme girdi iki dillilik?
Yine asırlar boyunca her meselemizi dizayn eden ülkelerin fitlemesi olsa gerek...
ABD başta gelir... Beraberinde İSRAİL vardır kesinlikle... Avrupa’nın sabıkasını bilmeyeniniz varsa çok yazık... İki dinliliği de, iki dilliliği de ülkemize ihraç eden oralar olmuştur, daima olacaktır da...
İki yüzlüleri ne zaman tesbit etme, tanıma imkânımız olursa, o zaman iki dinlilere kılavuzluk yapanları aşikâre tanırız..
Bir de İKİ BAYRAK şaklabanlığı ile karşılaştık.
Bayrak tarihin derinliklerinden süzülüp gelen renk ve ruh hülasasıdır... Hasanın, Hasonun set üstünde oturup karar verecekleri renkli bez parçaları olamaz...
Anlamıyor musunuz?
İKİ DİL dediler, civarında dolaştık...
İKİ BAYRAK dediler, daha birlik beraberlik hikâyeleri anlattık...
Adamlar kendi soylarının dahi kabul etmeyeceği aykırılıklarla çok ötelerde bulunan Türkiye düşmanlarının âmâllerine hizmet etmekteler.
Bizi insan kaynaklarımızdan bölecekler, milli değerlerimizden bölecekler, bilahare topraklarımızı da bölmeye gelecek sıra...
Anadolu’nun asgari çeyreği kopartılmadıkça rahat etmezler... Bizim ebedi kardeşlerimiz içinde gâvura hizmet verenler vardır kesinlikle...
Tehlike kapıda...
İki dil,
İki bayrak,
İki din ve iki ayrı toprak...
Bir gün “Kitabımızı da ayıralım” derler kesinlikle...
Kur’an-ı Azimüşşan’a “Arab kitabı” deme echelliğini gösteren beyinsiz takımı maksatsız mı hareket ediyor sanki?
İKİ TELLİ medyası bunca ikili suikastların haricinde olabilir mi?
Bence olamaz...
Hatta teşvikçilik, tahrikçilik dahi yaptıklarına vakıfız...
İkilik ve iki yüzlülük menbaı İki Telli medyası “çal dövüş olsun” hesabıyla hareket ediyor...
YARATILIŞ gerçeğine karşı çıkarak “Darvin Evrimciliğine sarılmak” içimize sokulan ikilik çomağının en tehlikelisidir...
Bilerek, isteyerek bölme ve kabul etmeme...
Bilmeden ve ahmakça her türlü herzeyi yalayıp yutmak...
Bu da bizim saf mı, cahil mi ne idüğü belirsiz halkımızın psikolojik hatası...
Meselenin özünde inkârcılık varsa da, son dönemlerde sırf Tayyip Erdoğan düşmanlığından kaynaklanan bir “Yok edelim, nasıl gelişirse gelişsin” mantığı yatmaktadır...
Görünüşte Recep Tayyip Erdoğan’ı AKP’yi yıkacaklar... Amma altında Türk halkı kalacakmış, ehemmiyet vermiyorlar...
İKİ DEVLET felsefesi...
Yani derin devlet, sığ devlet...
Bunlar hayali değil, gerçek oldular... Birisi demokratik yollarla iktidara gelen meşru devlet, ikincisi darbe yollarını tercih edenler... Orada iki başlı yargıyı görmemek körlük müdür, nankörlük müdür?
Türkiye ne Recep Tayyip Erdoğan’ın, ne Kemal Kılıçdaroğlu’nun ne de Devlet Bahçeli’nin tapulu özel mülkiyetidir... Süleyman Demirel’in, Hüsamettin Cindoruk’un, Sabih Kanadoğlu’nun, bazı emekli generallerin ve dahi ikiliğe çanak tutan aşiret mensuplarının zilyedine terk edilmiş miri malı da değildir...
Edepli ve birleştirici olmak boynumuzun borcudur...

Gel amma beynindeki kiri boşalt öyle gel
İçindeki bin yıllık kini boşalt öyle gel
Bu toprak bu halinle kabul eylemez seni
Ruhundaki şeytanı, cini boşalt öyle gel.