İslâm Zamana Uydurulamaz
BOZUKLUKLAR ve sapıklıklar çağında yaşıyoruz. Öyle ya, âhir zamandayız. Böyle bir devirde, bozuk ve sapık ideolojiler karşısında İslâm'dan tâviz (ödün) vermek büyük bir hıyanet olur.
İslâm, Allah tarafından Son Peygamber (Sallallahu aleyhi ve sellem) vasıtasıyla gönderilmiş hak dindir.Biz Müslümanlar, kendimizi bu doğru dine uydurmakla yükümlüyüz.
Müslümanlara demokrasiyi bir din gibi empoze etmek istiyorlar. Demokrasi din değildir, bir yönetim sistemi ve felsefesidir.
Yine Evrensel İnsan Hak ve Hürriyetlerini din gibi benimsetmek istiyorlar. Bu konuyla ilgili beyannameler, sözleşmeler, metinler yüzde doksan (belki daha fazla) İslâm'a uygundur. Lakin biz bu beyanname ve sözleşmeleri din gibi benimseyemeyiz. Onlardaki, dinimize uygun olan (ki büyük kısmı böyledir) maddeleri kabul ederiz, dinimize uygun olmayanları kabul etmeyiz.
Feminizm insanlar tarafından çıkartılmış bir ideolojidir. Dinimizin kadınlarla ilgili kısmını Feminizm ideolojisine uydurmaya kalkmak hıyanet olur.
Müslümanların ana vazifelerinden biri, İslâm'ı, aslına uygun ve bütün olarak korumaktır.
İslâm zamana uydurulamaz. Zaman İslâm'a uydurulmalıdır. Bir kısım zamane Müslümanları İslâm'ı kendilerine uydurmak istiyor. Bu, çok büyük bir şaşkınlık ve sapıklıktır.
İslâm evrenseldir. Bu Yüce Din'de reform, yenilik değişiklik yapılamaz.
İslâm'ın dışında gerçek mutluluk yoktur. İslâm dışı mutluluklar şeytanî, aldatıcı ve yalancı mutluluklardır.
İslâm'ın faiz/riba yasağı mutlaktır, Kıyamet'e kadar geçerlidir.
Tesettür de böyledir.
Beş vakit namaz bu dünya batıncaya kadar kılınacaktır.
Oruç bu dünyanın sonuna kadar tutulacaktır.
Zekat yine dünya zamanının bitmesine kadar verilecektir.
İslâm, kul yapısı uyduruk kıytırık, derme çatma, toplama bir ideoloji, sistem, düzen değildir ki, eskisin, bir müddet sonra yenilenmeye ve reforma muhtaç olsun.
Evet çeşit çeşit ideolojilerdeki, demokrasideki, insan hakları beyannamelerindeki İslâm'a zıt, İslâm'la uyuşmayan bütün maddeler yanlıştır.
Bu dünyada şu anda ahlak bakımından İslâm'a uymayan bir yığın uygulama görülmektedir. Bunların hepsi yüzde yüz batıldır.
İslâm yalan söylemeyi hırsızlığı, emanetlere hıyanet etmeyi, haksız yere adam öldürmeyi, içkiyi, kumarı, gıybeti yasak ve haram kılmıştır. Bu haramlar Kıyamet'e kadar hüküm sürecektir.
İslâm lüksü, israfı, aşırı tüketimi yasak kılmıştır.
İslâm (harp hileleri ve hud'aları dışında) insanları aldatmayı haram kılmıştır.
İslâm, cinsel konularda iffetli olmayı emr etmiştir.
İslâm'ın en temel emirlerinden biri haram yememektir.
Bu emirler ve diğerleri Kıyamet'e kadar baqidir.
Bazı fasık ve facirler "Bozuk düzenlerde haram yenir, rüşvet alınır, kara servet elde edilir" gibi sapık laflar ediyor. Bunlar kişiyi dinden çıkartacak derecede vahim sözlerdir.
İslâm'ın istikamet (doğruluk dürüstlük) emri bir farz-ı 'ayndır, hükmü Kıyamet'e kadar baqidir.
Bizim ebedî saadetimiz, İslâm'ı Allah'ın rızasına, Peygamberin (Salat ve selam olsun ona) Sünnetine göre anlamak, yorumlamak ve uygulamaktır.
Bugünkü medeniyetin, içinde yaşadığımız çağın İslâm'a uymayan, İslâm'a zıt düşen bütün ilkeleri, hükümleri, öğretileri batıldır.
İslâm'ı bunlara uygun hale getirmeye çalışanlar şaşırmış ve sapıtmış kişilerdir.
İslâm'ı, Kur'ân'ı, Sünneti nasıl öğrenmeli, nasıl anlamalı, nasıl yorumlamalı ve nasıl uygulamalıyız?
Bunun tek doğru yolu ve metodu vardır: Selef-i Sâlihînin anladığı ve anlattığı İslâm'a bağlı kalmak.
Bunun için de, dinimizi icazetli ulemanın, icazetli fukahanın, icazetli gerçek şeyhlerin, kamil mürşidlerin anlattığı gibi anlamalıyız.
Bu saydıklarımı bırakıp da azılı Farmason Afganî'nin veya benzerlerinin peşine düşersek sapıtırız.
Evrim teorisi (adı üstünde teori!..) İslâm ile uyuşmayan batıl bir teoridir.
Feminizm de İslâm ile uyuşmaz.
İslâm, M.Kemal'in ölümünden sonra çıkartılmış Kemalizm ideolojisi ile bağdaşır mı?
İslâm sosyalizmi, İslâm kapitalizmi, İslâm feminizmi, İslâm demokrasisi olmaz.
İslâm Hıristiyanlığı diye bir şey olabilir mi?
Bütün hükümlerini yerine getiremesek de, dinimizi bozmayalım, tahrife yeltenmeyelim.
Helalleri haram yapmak, haramları helalleştirmek küfre sebep olan bir sapıklıktır.
Din imamları (eimme-i müctehidîn), yedi tabaka fukaha, alimler, mürşid-i kâmiller İslâm'ı bize nasıl anlatmışlarsa doğru olan odur.
Kur'ân'ı doğru anlamak için ehliyetli, icazetli, liyakatli müfessirlerin tefsirlerini okumalıyız.
Kur'ân ve Sünnet hükümlerinden, Şeriattan kıl kadar ayrılmamalıyız.
Bugünkü medeniyet bozuktur. İslâm'ı ona uydurmaya kalkmak cinnettir, cinayettir, hıyanettir.
* (İkinci yazı)
Siyonizm Irkçı bir İdeolojidir
YAHUDİLİK, Musevî dini, Siyonizm, İsrail devleti dört ayrı kavram ve değerdir. Bunları birbirine karıştırmamak, özdeşleştirmemek gerekir.
Önce Siyonizmden başlayalım. Siyonizm Nazizm gibi ırkçı bir ideolojidir. Her Yahudi Siyonist değildir. Siyonizmi, goylardan (Yahudi olmayanlardan) daha şiddetli ve ağır şekilde tenkit eden, yerin dibine batıran Yahudiler vardır.
İsrail devleti Siyonist bir devlettir.
Siyonizmi beğenmemek, tenkit etmek, Siyonist devlete boykot uygulanmasını istemek kesinlikle antisemitizm değildir.
Siyonist ideoloji, Nazizm gibi insan haklarına aykırı bozuk bir ideolojidir.
Musevîlik bir dindir. Bu itibarla dokunulmazlığı vardır. Çeşitli dinlere mensup alimler, bilgeler, araştırıcılar ciddî ve seviyeli olmak üzere Musevîliği tenkit edebilirler ama hiç kimsenin bu dini seviyesizce tahkir etmeye hakkı yoktur. Böyle bir şey, günümüz konteksti içinde bir insan hakları ihlali olur.
Siyonist İsrail devletinin hukukî ve ahlakî bir meşruiyeti yoktur.
Tevrat'a bağlı sofu Yahudilerden oluşan Naturei Karta cemaati, İsrail'i ve Siyonizmi en büyük küfür olarak görmektedir ve yıkılmasını istemektedir.
Anti-Siyonizmi antisemitizm olarak görmek ve göstermek demagojidir.
Siyonizmi ve İsrail'i tenkit etmek, beğenmemek fikir hürriyeti dahilindedir.
İsrail devleti kurulduğu günden bu yana Filistin'in Müslüman ve Hıristiyan olan yerli halkına terör uygulamıştır ve uygulamaktadır.
Dünyada bazı devletlere haklı veya haksız ambargo ve boykot uygulanıyor. Küba'ya, İran'a, Sudan'a ve diğerlerine... En fazla ambargo ve boykota layık devlet İsrail'dir.
Yahudiler kendilerini üstün ırk olarak görüyorlar. Bu onların inancıdır, Yahudi olmayanları bağlamaz.
Filistin ülkesi, Filistinlilerindir.
İsrail ırkçı Siyonist ideolojiye bağlı kaldıkça ve Filistin halkının meşru haklarını tanımadıkça Ortadoğu'da gerçek, kalıcı, âdil bir barış kurulamaz.
Irkçı ideoloji Nazi Almanya'sının yıkılmasına sebep olmuştu. Irkçı Siyonist ideoloji de İsrail'in yıkılmasına yol açacaktır.
Temennimiz, İsrail yüzünden üçüncü dünya savaşının çıkmaması, sivil Yahudilerin büyük sıkıntılar çekmemesidir.