Diyarbakır'ın kamuoyuna yansıyan yüzü pek sıcak değil. Diyarbakır denince akla terör geliyor. Terör örgütünün düzenlediği gösteriler geliyor. Çatışma manzaraları geliyor. Hatta işkence geliyor.

Oysa Diyarbakır çok güzel bir şehirdir.

Tabiî ki güzellik insan ile başlar. Şu siyasi kavgaları bir kenara koyun, Diyarbakır insanının diğer Anadolu insanlarından ayırmak mümkün değildir. İçtenliğiyle, tevazuuyla, saygısıyla, misafirperverliğiyle ve gösterdiği yakınlığıyla kendinizi evinizde hissedersiniz.

Şehir olarak da büyüleyici bir özelliği vardır Diyarakır'ın. Surlarıyla, camileriyle, tarihi binalarıyla meftunu olursunuz Diyarbakır'ın. Hele bir yaz akşamı yerel sanatçıların yanık Diyarbakır türküleri eşliğinde Gazi Köşkü'nde Dicle'yi seyrederek çayınızı yudumlamışsanız o şehrin güzelliğini asla unutamazsınız.

Ulu Camii'nden, sahabi kabir ve makamlarına, Tarancı evinden surlarına kadar Diyarbakır'da medeniyeti soluklarsınız.

Evet Diyarbakır güzel bir şehirdir.

Bazı şehirlerin ruhu vardır ve şehirde gezerken o ruhu hissedersiniz.

Mekke'de ve Medine'de hissedersiniz o ruhu.

Üsküp'te Prizren'de hissedersiniz.

Kırım'da Bahçesaray'da hissedersiniz.

Şam'da Halep'te hissedersiniz.

Bursa'da, Mardin'de, Şanlıurfa'da, Kastamonu'da, Erzurum'da Edirne'de ve daha birçok şehirde hissedersiniz.

İşte Diyarbakır da öyle bir şehir.

Diyarbakır güzelliklerinin yanı sıra ruhaniyeti de olan bir şehir.

Ama Diyarbakır'ın bu güzelliğini gerginlik siyaseti maalesef örtüyor karartıyor ve kirletiyor.

Geçen hafta Diyarbakır'ın güzelliği bir kez daha ortaya çıktı.

Cumhurbaşkanımızın Diyarbakır ziyareti bu tarihi şehrin güzelliğini ortaya çıkardı.

Gösterilen o yoğun ve sıcak ilgi bu şehrin güzelliğini gösterdi.

Diyarbakır ziyareti hem şehrin güzelliğini hem de devlet adamının güzelliğini haykırdı hepimize. Ve devletin güzelliğini.

Devlet adamları başkentin dışına ne kadar çok çıkıp halkla ne kadar çok kaynaşırlarsa hem onlar güzelleşiyor hem de devlet halk nezdinde daha çok seviliyor.

Hele bu devlet adamı herhangi bir siyasi amaçla değil sırf vatandaşıyla bir arada olmak için geliyorsa orada bütün güzellikler ortaya çıkıyor.

Eminim, halk ile yakınlaştıkça, sofrasına oturdukça, dükkanına girdikçe, çocukların başını okşadıkça, işsizlerin derdini dinledikçe devlet adamı da siyasetçi de kendisini daha huzurlu hissetmektedir.

Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ün, Diyarbakır ziyaretinde bu huzuru tattığını gözü olan herkes gördü.

Bu ziyarette Diyarbakır, üzerindeki şiddet şalını atıp birlik ve kardeşlik yönünü, devletine olan saygısını, devlet adamına olan sevgisini gösterdi.

Diyarbakır'ın güzelliği ortaya çıktı.

Abdulkadir Güler ne güzel söylemiş:


Aklımdan gitmiyor Seyrantepesi
Gazi Köşkü, Dicle, Aslan çeşmesi
Kavunu,Karpuzu, badem ezmesi
Bir altın çanaksın oy Diyarbakır


Cahit Sıtkı,Gökalp, Ali Emiri
Sezai Karakoç,Ahmet Arif'i
Süleyman Nazif'tir ünlü şairi
Bir coşkun ırmaksın hey Diyarbakır


Tarihin,şerefin,ünün var senin
Surların efsane, hem Ben-u Senin
Melik Ahmet, Saray kapı, beden'in
Gözlerden uzaksın hey Diyarbakır


Yedikardeş Burcu, Ulu cami'n var
Şehitler, Gaziler, erenlerin var
Celal Güzelses'ten türkülerin var
Nazardan saklasın hey Diyarbakır.