Türkçe Ezan ve CHP
Bir CHP'li Milletvekili'nin "Türkçe Ezan" çıkışıyla birlikte malum tartışma yine başladı:
"Arapların İslamı mı, Türkler'in İslamı mı?"
Hangisine uyacağız?
Sanki İslam, iki ayrı kavme gönderildi!
Ya da Kur'an, hem Arapça hem Türkçe nazil oldu!
Türkçe ezan savunucularına sorarsanız, sadece ezan değildir Arap'a ait olan.
Arapça telaffuzlu her şey Arap'a aittir.
Bu yüzden Arapça dili bizi ilgilendirmez!
Arap olanlar, kendi dilleri Arapça ile yaşasın kendi dinlerini.
Biz Türk'ler de, kendi dinimizi kendi dilimiz Türkçe ile yaşayalım!
Çünkü, bilmediğimiz bir dille yapılan ibadetlerin anlamı da yoktur, faydası da!..
Ezan karşıtlarının düz mantıkları işte bu!..
***
İlk bakışta bizim ısrarla savunduğumuz "Kur'an'ı ve İslam'ı anlayarak okuma, kavrama ve yaşama" talebimizle örtüşüyor gibi gözüken masum bir talep sanki söyledikleri!
Ama detaya indiğinizde "korkunç bir tuzak"la karşılaştığınızı hemen fark ediyorsunuz.
Amacın; İslam'ı, Kur'anı, Namaz'ı veya Ezan'ı Türkçe okuyup anlamak, kavramak ve yaşamak olmadığını, tam aksine Müslüman'ı bunlardan tamamen koparmak olduğunu hemen anlıyorsunuz.
Bunu görmek için çok araştırma yapmaya gerek yok!
Sadece, teklif edenlere bakınız, bunu anlarsınız.
Çünkü, Ezan, Namaz... Türkçe olsun diyenlere bakın, hiç birisinin ne ezanla ne namazla hiç alakaları olmadığını göreceksiniz!
"Dinime dahleden bari Müselman olsa" demişler ya!..
Bu da öyle.
Din hakkında konuşan kimse, dinin ehli, uzmanı, alimi olmalıdır.
Hadi bunlardan geçtik, bari Müslüman olmalı ki, lâfı dinlensin, bu ne diyor diye bakılsın, sözü dikkate alınsın.
Fakat, dinle imanla hiç ilgisi olmayan kimselerin, din hakkındaki konuşmalarına itibar edilebilir mi?
Ezanla, Kametle, Abdestle, Namazla işi olmayanların bu konularda laf söylemeleri de böyledir.
"Merd-i kıpti sirkatin söyler" misali, bunlar konuşmalarıyla ancak kendilerini ele verirler.
Böylece, hem kendilerine zarar verirler, hem de bulundukları ve temsil ettikleri kurumlarına zarar verirler.
Bunların niyetleri, Müslümanların kafalarını karıştırmak, İslamiyeti zayıflatmaya çalışmaktır.
Ama bilmezler ki, bunlar konuştukça Müslümanlar saflarını daha da sıklaştırır, eskiye nazaran daha çok birleşir ve birbirlerine kenetlenirler.
Kur'an'ın sesi daha bir gür çıkmaya, İslam'ın etkisi ve kapsama alanı daha da çoğalıp yaygınlaşmaya devam eder.
İslam'a ve Müslüman'lara her saldırıda bu hep böyle olmuştur.
CHP'li Milletvekili'nin "Türkçe ezan" çıkışı, aslında CHP'nin geleneksel zihniyet kodlarının tekrar ortaya çıkarılmasına yaramıştır.
Yaşı yetmişlere gelenler için bu durum acıların yeniden depreştiği bir hatıra tazelemesi olurken, genç nesil için de CHP'nin dine bakışını gösteren bir bilgi aktarımı olmuştur.
Bakalım, Türkçe Ezan'cı Milletvekili'nin Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP'ye oy patlaması mı yaptıracağı, yoksa oy kaybı mı yaşatacağı seçimlerde görülecektir.
Benzer bir tablo, daha önce MHP içinde de yaşanmış ve onlar için seçimlerde çok kötü bir sonuç doğrmuştu hatırlarsanız.
***
Mukaddes Kitabımız Kur'an'ı anlamak için elbette Türkçe mealler ve tefsirler okunacaktır, mutlaka da okunmalıdır
Kur'an ayetlerinin manalarını öğrenerek ve anlayarak ibadet etmek, namaz kılmak elbette en çok arzulanan şeydir.
Türkçe anlamını bilerek dua yapmak, tabii ki çok önemli ve gereklidir.
İbadet ve dualardan maksat da bu değil mi zaten?
İnsan; bilmediği, anlamadığı, hissetmediği, akıl ve kalbiyle yaşamadığı bir işten nasıl tad alabilir, zevk duyabilir ki?!
Sure ve ayetlerin anlatımından habersiz bir Müslüman, nasıl yüce Yaratıcı ile iletişim kurabilir ki?!
Böyle bilgisiz ve bilinçsiz bir namazla nasıl Mirac'a çıkılabilir ki?!
Onun için değil midir ki, İmam Azam önceleri bütün namazlarda, sonraları ise sadece nafile namazlarda, herkesin kendi diliyle ibadet edebileceği ictihadında bulunmuştur.
Anlayarak ibadet etmek bu kadar önemlidir.
Ancak, dünyalık için şakır şakır yabancı dil öğrenmeye bol zaman ayırıp harıl harıl çalışırken, daha az bir zamanda namaz surelerini ve dualarını öğrenmekte tembellik etmek, samimi bir Müslüman'a yakışır mı?
Formel (Allah'ın farz kıldığı ve Rasûlünün bizzat talim ettirdiği) ibadetlerin dili Arapça'dır.
Her dinin sembolleri olduğu gibi, İslam'ın da sembolleri (şiarları) vardır.
Bunlar, o dine inananlarca bilinir ve öğrenilir, asla terk edilmez, vaz geçilmez!
Ezan ise, tüm dünya müslümanları için bir parola niteliğindedir.
***
Yüce İslam dininin sembolleriyle tarih boyunca kim veya kimler uğraştı ise, bu güne kadar hiç birine hayır getirmemiş, aksine başlarına hep bela sarmışlardır.
Çünkü, Allah'ın şiarlarına cephe alanlara karşı bizzat Allah'ın cephe aldığı Kur'anî bir gerçektir.
Bugün bunun farkında olmayanlar, ancak fark ettikleri gün bunu anlayacaklardır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.