Kazım'a hoşgörü lütfen
Önce şunu söyleyeyim Galatasaray'ın transferde hata yapma imkanı artık kalmadı. Attıracağı her imzanın cuk oturması gerek. Antalya'ya hava yoluyla inecek her futbolcu takımın direkt adamı olmalı. Formayı giyip ilk 11'de oynamalı. Bunun için de yönetim ihtiyaç duyulan yerlere adam almalı. İleriyi düşünerek hareket etmeli. Lafın kısası; Galatasaray bu yıl kendini Kupa yoluyla Avrupa'ya atacak kadroyu kurmalı. Gelecek transferde de yine akıllı davranıp Seyrantepe'ye yakışacak ve yıllardır sabrı tükenen taraftarın gönlüne huzur verecek bir takım yaratmalı.
Onun için de ihtimal üzerinde durmak istemiyorum.
Transferlerde imza atılmadan konuşmak da istemiyorum, çünkü yanılgılar yaşanıyor.
Ka Kazım Galatasaray'a geldi taraftar ayağa kalktı. Değil saygıdan vallahi, Ka Kazım'ın futbolundan da değil. Taraftarın isyanı kaliteli yabancı beklerken Fener'den oyuncu alınması. Haksız da sayılmazlar; Gökhan Zan ve Serdar Özkan'dan ağzı yananlar Ka Kazım üzerinden nefretlerini dile getirdiler. Bu memnuniyetsizliğin sebebi Ka Kazım'dan çok; yönetimdir.
Ancak;
Size birkaç örnek vereyim; Gascoigne, Eric Cantona ve Pascal Nouma...
Bunlar Ka Kazım'dan daha da beterdiler. Ama çok da iyi futbolculardı. Hala anılarda yaşıyorlar. Cantona'yı Fransa reddetti, adam gitti İngiltere'de kral oldu! Forması en çok satılan oldu. Anelka az mı asi ama oynuyor adam.
Ka Kazım daha 24 yaşında Fener'de bünye reddetti. Galatasaray'da ona hoşgörüyle yaklaşın biraz.
Ayrıca, transfer daha yeni başladı. Temaslar sürüyor.
Formica'nın imzaya gelmesi gün meselesi.
Hagi'nin ısrarla istediği isimler var; biri Romanya Cluj'daki Emmanuel Culio. O tamam
Öteki; Anderlecht'te oynayan Lucas Biglia ve ABD'li Bradley.
Bunlar aynı görevi üstlenecek oyuncular olduğu için karar süresi uzuyor. Biri gelirse öteki olmayacak.
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki adı geçen oyuncuların hepsi genç ve takımlarında sürekli oynayan isimler. Girin internette bilgilerine göreceksiniz ki hepsi 90 dakika oyundalar. Benim için en büyük veri budur. Devamlılık.
Ancak Galatasaray UEFA'yı hedefliyorsa mutlaka bir de kaleci almalıdır.
Ve de artık çıkma-çakmalardan vaz geçmelidir.
Çarşı'nın yerinde olmak ne güzel
Bir Beşiktaş belgeseli olur bu seneki transferler.
Önce Quaresma sonra Guti...
Ve de Schuster.
İşte git bunları havalananında karşıla...
Az isim değil bunlar ama her şey demek değil.
Anlı sanlı yorumcular havalara fırladı bunlar gelince...
Tamam dediler Beşiktaş kesin şampiyon.
Uyardım; iki isimle olmaz. Beşiktaş'ın çok eksiği var. Bobo, Nobre, Fink, Holosko, Ferrari, Zapo bunlar Beşiktaş'ın oyuncusu değiller... Nihat da formsuz.
Sonuç; ilk yarı sonunda Beşiktaş Lig'de liderden 14 puan geride...
Ne yaptı Beşiktaş yönetimi devre arası?
Böyle gitmez, 'bu takım ayakta duramaz dediler' ve beni doğruladılar.
Fernandes, Simao ve Almeida ile mükemmel transferler yaptılar. Hem de suya sabuna dokunmadan. Tereyağından kıl çeker gibi hem de Almeida'yı Real Madrid'in elinden kaparak...
At binenin kılıç kuşananın.
Helal olsun.
Ernst, Guti, Quaresma, Simao, Fernandes, Almeida...
Beşiktaş'ın bu forveti tutulmaz! Seyri zevki verir. Hiç kuşkum yok bu takımın yarısı bile Fener'i de geçer, Trabzon'un peşine takılır.
Ancak, yine bir uyarım var;
Beşiktaş'ın savunması takımın dengesini bozar.
Bu manzaraya göre sağda Hilbert bile oynayamayacak!
Necip gibi gençler de kulübede kalacak.
Bu da Schuster'in sorunu.
Umut 6'lı yabancı forvettedir. Topu ne kadar kalelerinden uzakta tutarlarsa o kadar başarırlar. Zira savunma bana güven vermiyor.
Bunu başarırlarsa;
Çarşı'nın yerinde olmak çok güzel!...
Kim bilir ne zarif sloganlar bulurlar bu Beşiktaş için...
TSYD semineri
Bu yıl katılamadım. İstanbul'dan ayrılamadım.
Ligtv'den izliyorum. Tek kelimeyle mükemmel. O kadar faydalı paneller yapılıyor ki gidemediğim için pişmanlık duydum.
Hele Mustafa Denizli ve Şenol Güneş'in katıldığı, Ahmet Çakır'ın güzel takdimiyle yönettiği Türkiye'de futbolun gelmişi geçmişi... Nerden geldik nereye gidiyoruz konulu panel.
Bayıldım.
Lig tv bunu bir kez, hatta birkaç kez daha vermeli ki herkes doya doya seyretsin. Çok ilginçti.
Polat, Perez'i buraya getir!
Sayın Başkan Adnan Polat hafta içinde Süper Lig takımlarının başkanlarını Seyrantepe'ye getirdi. Güzel bir ev sahipliği yaptı. Yeni stadı görücüye çıkardı. Güzel...
Ancak başkana bir çift sözüm var;
Gel sen Avrupalı başkanları buraya getir başkan.
Real Madrid Başkanı Perez'i mesela...
Arsenal Başkanı Peter Hill-Wood'u mesela...
Yanına Arsene Wenger'i de alsın, Belki faydası olur!
UEFA sorumlusu kart diyor kart
Yine TSYD panelinde, UEFA'da Türkiye'yi de içine alan ülkelerin sorumlusu zat şöyle diyor;
Galatasaray-Fenerbahçe maçını yönetebilen bir hakem rahatlıkla dünyanın her yerinde maç yönetebilir.
Bu da çok güzel bir yaklaşımdı.
Yani bizim hakemleri çok başarılı buluyor UEFA sorumlusu...
Şöyle demekten de kendini alamıyor;
Her düdükten sonra niye hakeme koşuyorsunuz?
İtirazın karşılığı sarı karttır.
Toplu itirazların cezası 2 karttır, bilmiyor musunuz?
Hakeme fiziksel temas da derhal kırmızı.
Duydunuz mu?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.