Öteki özellikleri bizi hiç mi hiç ilgilendirmiyor! Tipik bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması bizim açımızdan yetiyor da artıyor bile!

Tipik bir vatandaş ne yapar? Ne yapacak her şeye kendi açısından bakıp yorum yapar! Kemal Kılıçdaroğlu da öyle yapıyor!

Danıştay'ın başörtüsü yasağını devam ettiren kararını alkışlıyor!

"Yargı kararıdır beğenilmese de saygı ile karşılanmalıdır" diyor!

Bu tavır karşısında sanırsınız ki Kılıçdaroğlu tüm yargı kararlarına karşı böyle saygılıdır!

Ama durum hiçte öyle sandığınız gibi değil!

Tipik bir vatandaş olma özelliğini aşamayan Kılıçdaroğlu, Ergenekon davasında, Cihaner davasında ya da tutuklu Haberal'ın hastanedeki odasının aranması kararı karşısında hemen aslan kesiliyor!

"Yoğun bakımda böyle arama yapılamaz" diye isyan bayrağını açıyor!

Oysa Ergenekon davası da, Cihaner davası da, o arama da hep yargı kararı ile yapılıyor!

Yukarıda "Tipik bir vatandaş her şeye kendi açısından bakıp yorum yapar" demiştik! Kemal Kılıçdaroğlu da aynen öyle yapıyor!

Danıştay kararını "Yargı kararıdır beğenilmese de saygı duyulmalıdır" diyerek savunan Kemal Kılıçdaroğlu arama kararı söz konusu olunca yoğun bakımda aramanın nasıl yapılması gerektiği konusunda ahkam kesmekten kendisini alamıyor!

Kemal Kılıçdaroğlu'nu bu yönüyle eleştiriyoruz ama aslında hepimiz öyle değil miyiz?

Kemal Kılıçdaroğlu'nu mutlu eden yargı kararı bizi mutsuz ediyor, bizi mutlu eden karar da onu mutsuz ediyorsa ortada çok ciddi bir problem var demektir!

Hiçbirimiz yargıyı olduğu gibi kabullenemiyoruz!

Yargının kendi isteklerimiz doğrultusunda karar vermesini bekliyor ve umuyoruz! Bu olmayınca da üzüntüye kapılıyor ve yargıyı eleştiriyoruz!

Peki, bu hale nasıl geldik?

Elbette durduk yerde bu hale gelmedik!

İnanıyoruz ki bu hale gelmemizde yargının da büyük payı bulunuyor! Özellikle de Yüksek Yargının!

Yargı kararlarına siyaset karışınca yasalardan çok siyasi kanaatler ön plana çıkınca ortaya böylesine problemler çıkıyor işte!

Herkes kendi yargıcını tutuyor, ötekisini tu-kaka ilan ediyor!

Bu durum düzeltilebilir mi?

Düzeltilir elbette!

Önce Kemal Kılıçdaroğlu gibi siyasiler, genel başkanlar "Tipik bir vatandaş" olmayı aşar ve yargı kararları karşısında objektif olmayı becerebilirse durumu düzeltmek hayli kolaylaşır!

Bütün mesele "Tipik bir vatandaş" profilini aşabilmekte!

Bunu aşabilirlerse, aşabilirsek ne ala!

Aşamazsak bu keşmekeş, bu çifte standart devam eder gider!