Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Boğa Necip’ten inek Hüsnü’ye...

Boğa Necip’ten inek Hüsnü’ye...

Sovyetler Birliği’nin kuklalarından birinin adı Doktor Necibullah’dı ve hayatı bir elektrik direğinde son buldu, noktalandı. Devrildikten sonra BM’nin gözetiminde ve himayesinde yaşayan Doktor Necibullah, Taliban’ın Kabil’i ele geçirmesinden sonra ele geçirilmiş ve sabık suçlarından dolayı elektrik direğinde sallandırılmış ve idam edilmiştir. Kimileri o zamanlar Taliban’ı acımasızlıkla ve vahşetle suçladılar. Doğruydu değildi ayrı mesele. Lakin önümüzde bir başka örnek daha var. Hüsnü Mübarek. Mısır’ı gelişmeye kapalı bir ülke haline getiren Mübarek ve taraftarları şimdi devrim ateşinin ve gösterilerin Mısır ekonomisine zarar verdiğini seslendirir oldular. Mübarek ile Necibullah arasında çeşitli benzerlikler var. Birisi SSCB’nin, diğeri de ABD’nin kuklasıdır. Sovyet işgali sırasında Afganistan’da kurulan kukla rejimin ikinci başkanı olan Doktor Necibullah, Babrak Karmal’ın ardından 1986’da göreve geldi. Daha öncesinde 1980-1986 yılları arası binlerce Afgan’ı işkenceden geçiren Afgan gizli servisinin başındaydı, iri yarı ve cüsseli oluşundan dolayı korkuyla karışık “Necib-e gav” (boğa Necip) diye anılıyordu. Necibullah, 1996 yılında işkence edildikten sonra üzerine duvar yıkılarak öldürüldü. Cesedi trafik ışıklarına asılarak sergilendi.
Yıllar sonra Kahire’de Tahrir Meydanı’nda gençlerin taşıdığı posterlerden birisinde de Mübarek, Necibullah’ın sıfatıyla anılmaktadır. Yani boğa Mübarek. Bazıları korkunç siması ve endamından dolayı kendisini Sfenks’e benzetse de en fazla benzetildiği mahlukat arasında boğa ve inek gelmektedir.
¥
7 Şubat 2011 günü Tahrir Meydanı’nda gençlerin taşıdığı posterlerden birisinde şöyle yazılmaktaydı: “The cow (refering to Mubarak) should allow people to live/ Boğa (Mübarek) insanların yaşamasına izin ver” Sedat döneminde Mübarek bir ara başkan yardımcısıydı. Ve o dönemde Mısır’da bir nevi krem peyniri çeşidi olan Fransız marka lavaş kiri meşhurdur. Bu peynir Arapçası ‘el bakaretü’d dahika’ adıyla iç piyasaya verilmektedir ve Mısırlıların sevdiği bir peynirdir. Başkan yardımcısı olduğu dönemde işte bu peynirin kapağındaki gülen inek figürüne benzetilmiştir. Peki, neden Mübarek o dönemde gülen ineğe benzetilmiştir? Zira, Sedat’ın gölgesi gibidir. Sedat onu özel ulak olarak sağa sola göndermektedir. Hep Sedat’ın arkasındadır ve hep güler yüzlüdür. Sedat’ın arkasında lavaş kiri marka peynirinin kapağındaki inek gibi durmaktadır. Dolayısıyla bizde İnek Şaban’ın meşhur olduğu vakitlerde Mısır’da Mübarek de inek figürüyle anılmaktadır ve bu sıfatla meşhur olmuştur. Lakin inekliği konu mankenliğinden öte bir şey değilmiş. Daha doğrusu Sedat’ın arkasında adeta inek maskesi takarak dolaşmış. Zira, Sedat askerleri tarafından kurşuna dizildikten sonra eski yardımcısı Mübarek, maskesini indirmiş ve ceberut yüzünü göstermiştir. İnek iken boğa haline gelmiş ve Mısır’ı da özel çiftliği haline getirmiştir. Mısır, Mısır olalı böyle zulüm görmemiş ve Mübarekistan haline gelmiştir. Sedat’tan sonra inek maskesini çıkaran Mübarek, Necibullah gibi boğalığa terfi etmiş lakin Mısır halkını da inek haline getirmiştir.
¥
Mısır’ı bir çiftlik ve Mısır halkını da sağılır bir inek haline dönüştürmüştür. Mısırlıların deyimiyle ülkenin hayratına el koymuş ve ülkenin gelirlerinin aslan payını kendisine ayırırken ve saklarken Mısır halkını kut-u la yemut’a(kıt kanaat) mahkum etmiştir. Bundan dolayı The Guardian gazetesi gibi Batılı kaynaklar, Mübarek’in işlettiği haram para çarkı üzerinden devşirdiği ve topladığı servetin 40 ile 70 milyar dolar arasında olduğunu tahmin ediyorlar. İtalya’daki bazı giyim ve tekstil fabrikaları sırf Mübarek ve ailesi için çalışmakta idi. Bundan dolayı da Berlusconi’nin Mübarek ailesine sahip çıkması boşuna değildir. Mübarek’in adı da bunga bunga partilerine iliştirilmiş ve Berlusconi Faslı eskort kız Mahruk’un da Mübarek’in torunu olduğunu zan veya iddia etmişti. Netice itibarıyla, bir zamanlar ‘gülen inek’ olarak anılan zat, zamanla Mısır’ı ‘sağılır ve ağlayan/inleyen inek’ haline getirmiştir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi