Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın uğurlanışı münasebetiyle medyanın her kesiminde beklenmeyen haberler ve yazılar görüldü.
Bizim gazetenin Basın Arşivi, harika bir özet yapmış. Kimlerin ne söylediğini oradan okudum.
Erbakan hocayı en güzel tarif eden kişi ise Hasan Celal Güzel olmuş. “Samimi bir dindar ve ehli tarik idi” demiş.
Erbakan hoca hastaneye yattığı günden bu yana onun adına siyasetin kirli dehlizlerinde ittifak arayanlar ve sonra da hiç ortalıkta yoklarmış gibi davranan bazı arkadaşları, hocamıza haksızlık etmekteler.
Oysa uğurlanıştaki büyük fotoğrafın en önemli tarafı, Hasan Celal Bey’in dediği gibi “Samimi bir dindar ve ehli tarik oluşu” sebebiyledir.
¥
Erbakan’ın ruhunu teslim edişinin üzerinden daha altı gün geçmeden, henüz mezarının üzerine dökülen su kurumadan, “bir kısım medya” hemen harekete geçti.
“İttifak vasiyeti” demeye başladılar. Hem de kimlerle. Namık Kemal Zeybek, Tansu Çiller ortaklı ve hocanın asla hakkını helal etmediği, siyasi hayatını burnundan fitil fitil getiren Demirel yönetimindeki DP başta olmak üzere kimler yok ki.
Mesela kendisini tanıyan herkesi çok şaşırtan Abdüllatif Şener, hiç ihtimal vermiyorum ama BBP, partisinin adını dahi bilmediğim Saadettin Tantan, velhasıl şimdilik sağ partilerin hepsini bir araya toplamayı, hocanın vasiyeti olarak sunmaya başladılar.
İşte fitnenin ve fesadın en büyüğü, böyle bir ittifakın seslendirilmesidir. Öte yandan Erbakan hocanın manevi mirasına yapılabilecek en büyük kötülüktür.
Yalnız Erbakan nefretçisi Ergenekoncu medya, eğer alelacele ittifak seslendirmesi yapıyorsa, ortada ateş de var, duman da var demektir.
Hocamızın halen yakınında bulunup, siyasi hırs ve öfkelerini yenememiş bazı kişilerin, böyle bir vasiyet uydurması yapmış olabilecekleri dile getirilmekte.
Çünkü şimdiye kadar hoca adına hocadan habersiz yapılan nice icraatlar görülmüş ve bilinmekteymiş.
¥
İsteyip dileyen, bir önceki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Fazilet Partisi adına Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş hocamızı aday gösterip, sonra da Ahmet Necdet Sezer’e oy verilmesinin, Erbakan’dan habersiz yapılan bir operasyon olduğunu öğrenebilir.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra Erbakan hoca ile Nevzat hoca bir araya gelirler, Nevzat hoca; “Hocam bu hal nedir” diye sorar.
Erbakan hoca da yakınındaki kişileri çağırıp aynı soruyu onlara sorar, “Bu hal ne” diye. Sağlıklı bir cevap gelmeyince, Erbakan hocadan bir ton laf işitirler.
Anlaşılan o ki, Nevzat hocanın adaylığı sürecinde olup bitenler, Erbakan’dan ya gizlenmiş ya da doğru bilgilendirilmemiş.
İşte “ittifak vasiyeti” de böyle bir şey olsa gerek. Erbakan hocanın “samimi bir dindar ve ehli tarik oluşu” yoluna girmiş bir Türkiye’nin tekerleğine çomak sokmaya müsaade etmezdi.
Ayrıca Erbakan hocanın bizzat başında olmadığı bir partide ittifak külliyen hayaldir.