Bugün 5 Mart 2011...

Adnan Sezgin de gitti!...

Galatasaray'da kıyım devam ediyor.

Adnan Polat dediğini yapıyor ama Polat'ın dediğini yapmayanlar da var.

Anlatayım;

Polat bir hafta önce; başarısızlık devam ederse Sezgin de gider Hagi de demişti.

Dikkat edin yollarım dememişti.

Sezgin gitti.

Ancak bir farkla;

Adnan Sezgin, başkanı Polat üzerinde Sezgin isminden kaynaklanan yoğun baskılar olduğu için daha önce de beş kere istifa etmiş, Polat bunları kabul etmemişti bu kez Sezgin'in istifası kabul oldu. Demek Polat'ta Sezgin'e gerecek göğüs kalmadı!

Şimdi ne olacak?

Yorgan gitti kavga bitti denecek mi?

Sanmıyorum.

Şimdi sıra Hagi'de...

Allah Polat'ın yardımcısı olsun.

Galatasaray'ın da.

Git dediği kaldı, kal dediği gitti

Haldun Üstünel, daha sonra da Cemal Özgörkey istifa etmişti.

Yıkım rüzgarı devam etti Adnan Sezgin de gitti.

İki seçilmiş, bir atanmış!

Bu durumda Adnan Polat'ın eli zayıfladı mı?

Gidenler, Polat'ın arzusu dışında kendi iradeleriyle gitti. Ancak Polat'ın istifasını istediği yönetim kurulu üyeleri de hala görevlerine devam ediyorlar.

Başkan Polat İkinci Başkan'ı Mehmet Helvacı ve iki arkadaşının da istifasını istemiş lakin onlar istifa etmemişti.

Durum şudur,

Başkan Polat, yönetiminden gitmesini istemediklerinin istifasını kabul ediyor, istifasını istedikleri ise başkanın lafını dinlemiyor.

Bu yaşanası bir durum değil!

Fatih Terim gelecek mi?

Yaşanan olaylara bakılırsa Terim adım adım Galatasaray'a yaklaşıyor.

Hatırlayın;

Rijkaard'ın gidişinden sonra Adnan Polat yönetimi Fatih Terim'e teklif götürdü;

Terim reddetti.

Terim'in neden reddettiği açıklığa kavuşmadı.

Bu dönemde Hakan Şükür adı da geçti, ona da bir kılıf uyduruldu ve 'geçmiş olsun ziyareti' ile durum geçiştirildi.

Şimdi taşları yerine oturtalım;

Terim mevsim ortası göreve gelmez. Bu biliniyor.

Adnan Sezgin de varken görev kabul etmez!

Terim ya tapu ister ya anahtar teslimi iş yapar. Üzerinde gölge istemez.

Hakan Şükür de Sezgin varken görev kabul etmez. Çünkü efsane takımın oyuncuları Adnan Sezgin dönemi bir bir yollanmıştı!

Hakan Şükür Sezginli bir ortamda yaşayamazdı.

Başa dönelim. Adnan Polat ne demişti;

Başarısız olunursa Sezgin de gider, Hagi de...

Sezgin gitti.

Şimdi sırada Hagi var.

Gelecek programın afişinde de; Fatih Terim.

Düşünebiliyor musunuz;

Fatih Terim ve Hakan Şükür yan yana...

Kim tutar Galatasaray'ı!

Mali Kongre sonrası tufan!

Bakalım muhalefet bu manzara karşısında ne yapacak?

Mart sonundaki Mali ve İdari Genel Kurul'da neler olacak?

Başkan Polat bu kadar erimişliğe rağmen kongreden yara almadan çıkarsa, muhalefete karşı koyabilirse görevine devam eder.

Senaryo da hayata geçerse Polat'ın eli rahatlar.

Ancaaak;

Bir darbe de Terim'den gelebilir.

Ya Polat varsa ben yokum derse;

Seçim kaçınılmazdır.

Gelen de; ben Terim'i istemem diyebilir.

Onun için de bu kongre süreci çok şeye gebe...

Kim bilir daha ne entrikalar dönecek.

Galatasaray tv dizilerine benzedi.

Hep aynı ayak oyunları ve bezdiren bir tekrar!

Az sonra...

Bizden ayrılmayınız...


Hagi gitmeli mi?

Şunu çok iyi biliyorum ki;

Her Galatasaraylının evinde bir Hagi posteri vardır. Dünya üzerinde de sevgiden büyük değer yoktur. Ne yazık ki Galatasaraylı Hagi sevgisini de tüketti.

İnanamıyorum.


Bülent Yıldırım madalyayı kaçırdı

Antaylaspor -Beşiktaş maçı hakemi Bülent Yıldırım resmen kart dilenen Necip'i oyundan atıverdi. En kolay yolu seçti. Vicdanlarda ve meslekte büyümek istemedi.

Maçın 90 dakikası bitmiş, uyanıklar sahne almış. Gencecik Necip ikinci sarıdan atılıp cezasını kupa maçında çeksin, Trabzonspor karşısında takımında olsun diye komploya kurban gitmiş. Anlasana be Hocam... Görmesene Necip'in hatasını... Çalsana düdüğü bitsin maç.

Kural böyle diyor diyene de basarım cevabı; Emre Belözoğlu'nun isyanlarını görmezden gelenler ceza mı yedi?

Görüyorsan da eğer, Necip'i attıktan sonra bassana kırmızıyı da Schuster'e...

Atsana onu da tribüne! Sübyanı da beni de kandırdın diye...

Şaha kalkardı Türkiye...

Real Madrid maçında benzer olaydan neredeyse bütün takım elemanlarına idari ve para cezası yağdıran UEFA da sana madalya takardı.

Fırsatı kaçırdın be Bülent kardeş.

Yüreğin yetmedi!


Alex ve Arsene

Bu iki hoca İngiltere'de uzman sınıfında ki biri Fransız.

Görev süreleri biri on küsur öteki yirmi...

Hiç mi bunların başarısız sezonları olmadı.

Her sene mi şampiyon oldular?

Bir soru daha,

ManU ve Arsenal'in başkanlarını, yönetim kurulu üyelerini gören, bilen, tanıyan var mı acaba?


Kızıl ve Kafkas

Herkes Galatasaray'ı konuşunca Gaziantepspor'un başarısı hasıraltı oldu. Sezona ağır aksak başlayan Tolunay Kafkas giderek başarı basamaklarını tırmanmaya başladı. Neydi bunun altında yatan?

Yönetim, hoca ve isabetli transferler.

Yönetim hocasına güvendi, hoca yönetimi yanıltmadı ortaya mükemmel bir Gaziantepspor çıktı.

Dahası var;

Ligin sonunu bekleyin...