Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Uçkur davası

Uçkur davası

Ah CHP, vah CHP! Kozmik Oda’dan değil, ama bakın “öteki Oda”dan ne çıktı? Daha doğrusu Odatv ile ilgili gözaltından.. Anlatılanlar TV dizisi gibi..
Baykal’ın eşine, ailesine, çocuklarına yazık! Bir de bu tür yanlışların şüyuu, aleniyet kazanması sonucu topluma kötü bir örnek oluşturuyor. Bunlar değil mi idi, Baykal’ı Cumhurbaşkanı ve Başbakan yapmak isteyenler? Kılıçdaroğlu için “gelen gideni arattı” diyenler?
Aslında herkes her şeyi biliyor ama bilmezden geliyorlar.. Kılıçdaroğlu, hani şu “dürüst genel başkan” meğer ne kumpaslar kuruyormuş.. Şu “büyük hukuk adamı” Ömer Eminağaoğlu da işin farkında. Gürsel Tekin de biliyor işin iç yüzünü, Muharrem İnce de!.. Soner Yalçın bilmese olur mu? Hem zaten Halk TV işinin içinde o da yok mu?
İşin içinde aşk da var, siyaset de, zimmete kadar uzanan, kayıt dışı işler, nitelikli bir dolandırıcılık ihtimalini gündeme getiriyor.. Kılıçdaroğlu mahallenin namusu ile ilgili nutuk sıkacağına, namus şovunu bırakıp kendi hanesinin içine baksa daha iyi eder..
Baykal direniyor, Odadakiler de Baykal’ı tasfiye planı yapıyorlar. Tam da bu sırada kaset olayı patlıyor.
Kaset olayını kimin servis ettiği ve bu tezgahın niçin kurulduğu şimdi daha iyi anlaşılıyor..
Tabi bu işlerden haberi, bilgisi olmayan ve bu haberleri tek okumayan kişi Abdurrahman Yalçınkaya olsa gerek.. Bir de CHP’li delegeler.. Yahu bir siyasi partinin ya kayıt ve hukuk dışı mal varlığı var, ya da birileri parti kaynaklarını parti yönetiminden habersiz kullanıyor..
Kendi partisinin kasasına sahip çıkamayan bu adamlar hazinenin kasasına nasıl sahip çıkacaklar?
Şimdi bu gazetecilerin tutuklanması ile ilgili yaygarayı kim niye koparıyor daha iyi anlaşıldı..
Daha açıklanmayan şeyler var.. Savcılık açıklama yaptı. Birtakım gizli bilgiler söz konusu.. Yakında onların ne olduğu da çıkacaktır ortaya.. Ama bu iş o kadar ciddi ise bu tutuklamaların arkasının gelmesi lazım.. Birilerinin bu konuda birdenbire ayağa kalkması da boşuna değil. Birileri çevirdikleri dolapları düşünerek sıranın kendilerine gelmiş olmasından korktukları için böyle davranıyor olabilirler..
CHP bu işin içinde. CHP’nin Ergenekon’la ilişkisi avukatlıkla sınırlı değil. Kılıçdaroğlu boşuna “adresini söyleyin, gidip üye olayım” demiyor.. Sadece şecaat arz ediyor.. İşi gürültüye getirmeye çalışıyor.. Aslında Kılıçdaroğlu’nun mevcut üyelikleri yeterli bana kalırsa.. O zaten görevini yapıyor. Zaten bunun için getirilmedi mi o göreve? Aslında bu işin daha müptezel örnekleri de var.
Gözaltına alınıp bırakılan Odatv yazarı İklim Bayraktar’ın anlattıklarını okudunuz değil mi? Baykal için yeni bir taciz iddiası düştü gündeme. Bayan Baykal bakalım buna ne diyecek? Baykal “ciddiye aldığı” bu olay karşısında ne yapacak göreceğiz. Bir de ben, şu CHP’nin “kadın hakları savunucusu çağdaş hanımlar”ın bu işe tepkisini merak ediyorum.. İşte şu 26.01.2011 tarihli görüşmenin kayıtları:
Yalçın: Nedir bu olay anlat bana...
Bayraktar: Yani neyini anlatayım utanç verici bir durum...
Yalçın: Ne yapıyor peki eliyle meliyle mi bir şey yapıyor? Yani adi; kafayı mı yemiş bu ya!...
Bayraktar: Evet, elle ağızla zor attım... Bu görüşme başka bir yerde olsaydı kıyameti koparırdım. (...) Aleni yaptı ki ben dondum kaldım, ‘Kafanız güzel mi’ dedim. Yani ben şu an onu arayıp kayda bile alabilirim bana bu yaptıklarını...
Diye devam ediyor. Şimdi de bir başka telefon görüşmesi. Sırada Eminağaoğlu var..
Bayraktar: Sana biriyle görüşmeye gidiyorum dedim ya.
Eminağaoğlu: Evet
Bayraktar: Düşünebiliyor musun? İnancımı yitirdim. O kadar açık konuştum ki şaşırdım buna. Ama yok ya bir cacık olmaz böyle... Başbakanlık koltuğunda oturup bu ülkeyi yönetecek kapasite yok.
Eminağaoğlu: Zaten bugün buraya gelinmesinin sebebi bu tablo değil mi?
Bayraktar: İnanılır gibi değil... Diyorum ki, ‘Ben sana bu kadar büyük bir balık getirebilirim’, o diyor ki, ‘Sen git kendi şartlarınla yap getir.’ Anlıyor musun?
Eminağaoğlu: Anlıyorum, anlıyorum.
Bayraktar: En azından bunun için ufacık da olsa bir alet lazım değil mi... Onu sağla. Kendin yap getir de, e ananın ....., ben yaptıktan sonra youtube’ada koyarım ya...
Eminağaoğlu: Aynen öyle.
İnanılacak gibi değil; bir yargıç bir kumpasın içinde, bir siyasi parti üzerine planlar yapan bir kişi durumunda.. Bakalım bu olayda adı geçenler, bu konuda ne diyecekler ve savcılık bu konuda ne yapacak?
CHP’nin tepkisi ne olacak? HSYK konuyu ele alacak mı? Bekleyip göreceğiz.
Selam ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi