Bir ihtimal daha var
Irak'ta, Afganistan'da sivillerin canına okumakta beis görmeyen ABD'nin Libya'da sivil canların derdine düştüğü yalanına kargalar bile gülüyordur.
Ruanda'da, Fildişi Sahili'nde, Nijer'de aşağılık menfaatleri uğruna 'iç savaşlar' çıkararak yüzbinlerce masum Afrikalının kanına giren Fransa'nın Libya'yı insan hakları namına bombaladığı palavrasını da kime yutmaz.
İsrailliler Gazze'yi kan gölüne çevirirken seslerini çıkarmayan Batılı emperyalist devletler şimdi "Libya halkının katledilmesine seyirci kalamayız" diyorlarsa, bunu elbette "Libya petrollerini Çin, Rusya ve Hindistan'a bırakamayız" diye okumak lazım.
Bingazi'deki devrim hükümeti de bunu böyle okuyor olsa gerek... ve Batı müdahalesinin sadece Kaddafi'yi değil devrimin izzetini de tehdit ettiğini görüyor olsa gerek.
Yine de "Ehlen ve sehlen" diyor lisan-ı hal ile.
Can derdi.
***
Kaddafi'den kurtulmaya ahdeden Libyalılardan bazılarının bu uğurda emperyalist devletlerle sıkı angajmanlara girdikleri, diğerlerinin de "Hele Kaddafi bir gitsin, sonra emperyalistlerin icabına bakarız" diye düşünerek bu angajmanları şimdilik görmezden gelmeyi tercih ettikleri ileri sürülebilir.
Durum böyleyse şayet, Kaddafi devrildikten sonra bu iki kesim arasında bir çatışma yaşanabilir.
Çatışmayı 'Batı lobisinin' kazanacağına kesin nazarıyla bakılamayacağına göre -ve iki kesimin anlaşarak emperyalistleri 'baypas' etmesi de mümkün olduğuna göre- Batılıların Kaddafi muhaliflerine bel bağlaması biraz tuhaf kaçmıyor muı
Acaba, diyorum, yok mu öyle bir şeyı
Belki de yanlış iz üstündeyiz.
Batı müdahalesi, Kaddafi'yle pazarlığın bir enstrümanı olmasın sakını