Devir ağzı olanın konuştuğu devir! Her ağzı olan aklına geleni beynine hiç danışmadan konuşuyor!

Kimse "Söylediklerim itikadıma ters düşüyor mu?" diye hiç hesap-kitap yapmıyor!

Bunlardan biri geçenlerde mikrofonu kapmış aklına gelenleri peş peşe sıralıyor ve aklı sıra birlik-beraberlik mesajı vermeye çalışıyordu!

Büyük bir iftiharla (!) "Bizim kitabımızda inanan inanmayan ayrımı yok!" anlamına gelen sözler diyordu!

Bu sözleri duyunca ister istemez meraklandık:

"Bu hangi kitapta var?" diye!

Bizim kitabımızda böyle bir şey yok!

Bizim kitabımızda inananlardan da söz edilir, inanmayanlardan da!

Zira inananlar da, inanmayanlar da bir dünya realitesidir!

Kimsenin bu ayrımı ortadan kaldırmaya gücü yetmez!

İlk insandan, son insana bu hal devam edecektir!

İnananlar kendilerine göre bir çatı altında toplanıp inandıkları değere uygun bir dünya görüşünü savunurlar!

İnanmayanlar ise yine bir çatı altında toplanır ve kendilerine uygun bir dünya görüşünü seslendirirler!

Doğal olanı budur!

Doğal olmayanı ise ikisi arasında hiçbir fark yokmuş gibi tek çatı altında toplamaya çalışmaktır!

Eşyanın tabiatına aykırı olan budur!

Ve bizim kitabımızda inananlardan ve inanmayanlardan söz edildiği gibi bir üçüncü taifeden daha söz edilir!

Onlar da münafıklar diye anılır!

Münafık diye tanımlanan inanan ile inanmayan arasında olan ve işine nasıl geliyorsa öyle davranan tiptir!

Yeri geldiğinde inanır gibi davranıp inananların gönlünü çelmeye çalışır! Yeri geldiğinde ise inanmayanların yanında saf tutup "Hiç biz o ahmaklar gibi inanır mıyız?" der! Yani inananlar ile dalga geçtiklerini beyan ederler!

Evet, ağzı olan konuşuyor! Konuşuyorlar ama ettikleri lafların nereye gittiğinin farkında bile değiller!

"Bizim kitabımızda inanan inanmayan ayrımı yok" anlamında sözler sarf edenler aklı sıra herkesi kucakladıklarını sanıyorlar!

İnanan ile inanmayanı bir çuvala koyuyorlar!

"Bunlar birlikte yapabilirler mi?" demiyorlar!

"Bunlar birbirleri ile geçinebilirler mi?" diye akıllarından hiç geçirmiyorlar!

Ve bundan siyasi bir rant elde etmeye çalışıyorlar!

Ama aslında çuvallayan kendileridir!

Hem bu dünyalarını hem öte dünyalarını tehlikeye atıyorlar!

İnanan ile inanmayan arasındaki tavırlarını netleştiremedikleri için, açıkça ortaya çıkıp "İnanıyorum" ya da "İnanmıyorum" diyemedikleri için de bocalayıp duruyorlar!