Bu defa 1 milyon olacak gibi...
20 gündür, haftanın son üç günü, Zaman'ın yeni kampanyası için Anadolu'dayım.
Konya, Akşehir, Beyşehir, Ereğli, Ankara, Karabük, Fethiye, Dalaman, Marmaris'te okuyucularımızla buluştuk. Bazen 1.500 kişilik salonlarda, bazen 500 kişilik salonlarda kâh hasbıhal ettik, kâh dertleştik, birlikte heyecanlandık, birlikte umutlandık. Bir gazete yazarının, okuyucularının arasına karışması, onlarla birlikte yemek yemesi, çay içmesi yazar için de, okuyucu için de ayrı bir güzellik.
Zaman'ın yıllar öncesinde logosunun altında "Farklı gazete" yazıyordu. Başka gazeteleri küçümsemek ya da onları rencide etmek anlamında değildi o ifade. Zaman, bilhassa okuyucusuyla, okuyucusunun fedakârlığı, gazetesine sahip çıkması, okuyucu-yazar muhabbeti ile gerçekten farklı gazete.
Birkaç yıldır Zaman'ın 1 milyon tiraj hedefi var. Çok yaklaşmamıza rağmen bu hedefi yakalayamadık. Bilhassa yaz aylarındaki düşüş, ciddi bir engel teşkil etti. Ama bu defa gittiğim yerlerde gördüm ki, daha şimdiden bölgelerde hedeflere ya varılmış, ya varılmak üzere. Hedeflerini geçenler bile var. Oysa kampanya yeni başladı. Atmosferi görünce, ben de, "Bu defa galiba 1 milyon olacak gibi..." diyorum. İnancımı pekiştiren bir şey daha oldu. Gazetemize bir yıllık aboneliğini, kredi kartından taahhüt edenlere, ücretsiz verilecek haftalık "Yeni Bahar" dergisi, çok kuvvetli bir motivasyon kaynağı... Derginin örnek dağıtılan ilk sayısı çok beğenildi. Yıllık abonelik, peşin ödeme demek değil. Ödemeler 12 aylık taksitle ödenecek. Yani şimdi aylık ne ücret ödeniyorsa o ödenecek. Tabii eski abonelerin de ücretsiz dergi alabilmek için, kredi kartı üzerinden abone olmaları gerekiyor. Bu yeni usul, inşallah yaz aylarındaki düşüşü de önleyecek.
1 milyonluk tirajın, psikolojik bir etkisi olacağına inanıyorum. Halka karşı psikolojik savaş yürütenlerin, Türkiye'nin demokratikleşmesine en ciddi desteği veren gazetelerden birinin, halktan göreceği böylesine bir teveccüh karşısında mutlaka psikolojileri bozulacaktır. Ergenekon ve Balyoz davalarında, adaletin tecellisi adına daha büyük bir kamuoyu desteği söz konusu olacaktır. Bugüne kadar medyamızın büyük bölümü maalesef, cuntalara, darbeci zihniyetlere, kısacası vesayete/statükoya destek oldu. Zaman'ın 1 milyonluk tirajı, Türkiye'de demokrasi ve medya konusunda da yeni dönemin en kuvvetli işaretlerinden biri olacaktır.
Zaman, iç barış, diyalog ve istikrar için de çok önemli bir gazete. Farklı düşünce, inanç ve görüşte bir yazar kadrosu, Zaman'ın samimiyetinin, ilkeli duruşunun ifadesidir. Zaman, istikrardan, kardeşlikten ve demokratikleşmeden yanadır. Üç yıldır devam eden Ergenekon davası, evet bu ülkede bir samimiyet sınavı da oldu aynı zamanda. Yazarları, aydınları, siyasetçileri daha yakından ve asıl duruşları ile tanımak fırsatını bulduk. Vesayetin zayıflamasından kaygı duyanlar, Zaman'ın dik duruşunu, başka taraflara çekmek istediler. Sertlik ve siyasallaşma ithamları oldu/oluyor. Sertliği de, politize olmayı da savunamayız. Üslubumuza dikkat etmemize rağmen, bazen ölçüyü tutturamadığımız olmuşsa, bunu, fizikteki etki-tepkiye bağlamak lazım. Evet, bu mazeret değil, ama yaptığımız kasıtlı da değil. Bu yöndeki eleştirileri kâle almanın öneminin idraki içindeyiz. Biz sevgi ve hoşgörüden, üslup güzelliğinden yanayız. Zaman'ın misyonu bu.
Ancak demokratikleşmeden yana tavır koymak, bir siyasî partiye destek olarak algılanırsa, bu insafsızca bir yaklaşım olur. Türkiye'de, hukukun üstünlüğü, herkesin hesap vermesi, şeffaflık ve özgürlüklerin genişletilmesi adına tarihî bir mücadele verilirken, kimse kusura bakmasın, "tarafsızlık" müsameresinde oynayamayız... Vesayetçilerin direnmelerine karşı, sivil iradeye, yargıya cesaret vermek, demokratikleşmenin akamete uğramaması için dik durmak, asla siyasallaşma değildir.
1 milyonluk Zaman, demokratikleşmeye atılan bir imza gibidir...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.