Beşşar’ın yanlışları
Beşar babasının sakil mirasından kurtulabilse ve eski tüfekleri kenara çekebilse belki de halkın sevgilisi olacaktı. 10 yılda bunu başaramamıştır. Fırsatı kaçırmıştır. Belki de Baas’ı bırakarak seçimlere girse kazanabilecektir. Lakin o zoru başarmak yerine kolayın üzerinden gitmeyi yeğlemektedir. Dolayısıyla idealist bir lider değil realist bir liderdir. Bundan dolayı da halkı hayal kırıklığına uğratmıştır. Cilası dökülmek üzeredir. Bindirilmiş kıtalar ve kitleler olarak karşıt göstericilerin karşısına diktiği baltacı taslakları Suriye’nin hiçbir Arap ülkesine benzemediğini söylüyorlar. ‘Suriye ne Tunus, ne Sudan, ne Libya ne Yemen’dir’ diyerekten tempo tutuyorlar. Halbuki, Suriye rejimi her birinden bir parça barındırıyor ve tamamına da benziyor. Beşşar Esad körlemesine bazı yanlışlar yaptı. Arap ülkeleri kaynamaya başlayınca barajın önünü açacağını ve bazı reformlar yapacağını duyurdu. ‘Laf ola beri gele’ denildiği gibi bu laflardan sonra eski tas eski hamam durumu aynen devam etmiştir. Esasında belki de halk bir fırsatını bulup gösteriler yapmak ve reform taleplerini dile getirmek istiyordu. Lakin Beşşar Esad körlemesine bir biçimde hırsızlardan ve arsızlardan oluşan adi suçluları salıverirken aksine siyasi tutukluları yerlerinde bırakmıştır. Bu tavrıyla halkını tahrik etmiştir. Neden acaba? Saydnaya gibi hapishanelerde kıyım yapıldığına dair son yıllarda bazı duyumlar alınmış ve haberler yayılmıştı. Suriye rejiminin muhalifleriyle arası hiç iyi olmadı. Baba Esad muhaliflerini ya hapishaneye attı ya da öldürdü. Oğul Esad ise eski yandaşlarını suikast süsüyle ‘tamuya’ gönderiyor. Gazi Kenan ve Mahmut Zubi bunlardan bazıları.
•
Bazıları MOSSAD’ın İmad Muğniye’ye ulaşmasını da Refik Hariri suikastıyla alakalı Beşşar rejiminin Batı ile girdiği pazarlığa bağlıyorlar. Bunun sonucunda suçlamanın adresi değişmiş ve Beşşar yerine Hizbullah’a yönelmiştir. Beşşar Esad’ın ikinci yanlışı ise Dera şehrinde göstericilerin üzerine gerçek mermi kullanılmasına müsaade etmiş olmasıdır. Yani halkının üzerine ateş açtırmasıdır. Burada da güvensizlik izhar etmiş ve kendisinin halkın üzerine ateş açılmasından haberdar olmadığını söylemiştir. Valiyi görevinden almış lakin Sanameyn şehrinde halkın üzerine ateş açma faaliyetleri devam etmiştir. Sanameyn’de de acaba vali Beşşar’dan habersiz bir biçimde mi ateş açma emrini verdi? Dolayısıyla Suriye rejiminin günleri bu yalanlarla ve tutarsızlıkla dolmaktadır. Eski başbakanlardan Mahmut Zubi de rejimin cellatları tarafından infaz edilmiş (Banyas’da öldürülen güvenlik danışmanı gibi) ve ardından da şakağına beş kurşun sıkarak intihar ettiği ileri sürülmüştür! Olaylarla birlikte Beşşar Esad’ın cilası dökülmüş ve gerçek yüzü ortaya çıkmıştır.
•
Beşşar Esad da yanlışa tüy dikmekte benzeri Arap liderlerine benzemektedir. Rejimle halk arasında bir problem olmadığı intibaı vermek için yandaşlarını mobilize etmekte ve ‘istemezük’ gösterilerini arbedeye dönüştürmeye çalışmaktadır. Kaddafi halkı halka, lejyonerleri halka, kabileleri kabilelere karşı kullanarak iktidarını kurtarmanın peşine düşmüştür. Halkı halka kırdırarak aralarından salim çıkmayı kurgulamıştır. Yemen Lideri Ali Abdullah Salih de böyle yapmakta ve bindirilmiş kıtaları muhaliflerinin ya da halkın karşısına çıkarmaktadır. Beşşar da Suriye’de şimdi aynısını yapıyor. Böylece hangi safta yer aldığını da göstermiş oldu. Suriye’de de halk önce reform istiyordu lakin Beşşar Esad’nın kandırmakla iş görmesi ve şiddet kullanması bu umutları tüketmiş ve mesele dönüp dolaşıp değişime dayanmıştır. Artık Suriye’deki gelişmelerin istikameti değişimi göstermektedir. Suriye Arap dünyasındaki değişimin kalbini temsil etmektedir. Suriye’nin rejim ve konum değiştirmesi İran, İsrail ve Türkiye’nin geleceğini ve dolayısıyla dünyanın geleceğini etkileyecektir. Esad rejimi bugüne kadar Suriye’nin stratejik önemini gölgelemiştir. Rejimin devrilmesinin ardından Suriye’nin stratejik önemi ortaya çıkacaktır. Bu olaylar veya halk hareketi beklenen dönemi getirecek ve Suriye’nin Türkiye’ye bağlanmasının önünü açacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.