Artık hayallerim yok
30 yaşındayım. İki yıl önce eşimden ayrıldım. Çocuğum olmadığı için eşim ve eşimin ailesi beni kabul etmediler. Eşim benden ayrıldıktan hemen sonra evlendi, şimdi altı aylık bir bebeği var. Bu bana çok acı veriyor. Şu an annemle birlikte kalıyorum, iki ablam var, onlar bana yardımcı oluyorlar. Ama insanlarla konuşmak, dışarıya çıkmak bir şeyler yapmak istemiyorum. Kendimi odama kapatıyorum, insanlarla bir aradayken çok rahatsızlık duyuyorum. Ablam "buna bir son ver tedavi ol" diyor ama tedavi olup da ne yapacağım. Artık hayallerim yok. Hayallerim uçup gitti. Çaresiz kaldım... Yardım ve desteğinize ihtiyacım var. A.E
Umutlarımız yarınlarımızdır
Sebebi ne olursa olsun evliğin sona ermesi eşler için büyük bir yıkımdır. Özellikle terk edilen yâ da çeşitli sebeplere bağlı olarak reddedilen eş kendini değersiz ve yetersiz hissedebilir. Bu gerçekçi bir düşünce değildir ama kişi değer verdiği eşi tarafından istenmediğini düşündüğünden güvenini kaybetmekte ve kendini zayıf hissetmektedir. Anladığıma göre, eşiniz ve ailesi tarafından istenmediğinizi düşünmeniz ve evliliğiniz sürecinde çocuk sahibi olamamanız sizde bir eksiklik duygusuna yol açmış. Oysa bütün bunlar onların değerlendirmeleri ve onların düşünceleridir. Burada önemli olan sizin kendinizle ilgili ne düşündüğünüz ve ne hissettiğinizdir... Yaşadıklarınız gerçekten kolay şeyler değil. Ama zaman zaman zorlansanız da, yaşananlara sırtınızı çevirip yeni hedeflerinize doğru koşacağınıza inanıyorum. Bu konuda size destek veren ailenizle işbirliği yapabilir, onların da desteğini alarak yolunuza devam edebilirsiniz. Yaşadığınız sorunlara bağlı olarak kendinizi dış dünyadan izole ediyor ve bunu yaparak aslında acılarınızı hatırlatan her şeyden uzak kalmaya çalışıyorsunuz. Ama unutmayın ki bu bir kaçıştır ve kaçmak hiçbir şekilde çözüm değildir, dolayısıyla huzur getirmeyecektir. Öncelikle bir psikiyatriste gidebilir ve bu süreci atlatıncaya kadar tıbbi yardım alabilirsiniz. Aldığınız destekle birlikte kendinize yeni bir sayfa açıp, sevdiklerinizle beraber kendinize yeni hedefler belirleyebilirsiniz.
Yarış atı değilim
Fatma abla ben 19 yaşında bir genç kızım. Geçen yıl istediğim bölümü tutturamadığım için tercih yapmadım ama bu yıl hedefime ulaşmak istiyorum. Bu konuda kendime güveniyorum. Ama annem beni çok küçük düşürüyor. Geçen yıl sınava girip istedikleri bölümü kazanan arkadaşlarımı örnek veriyor "Sen bu yıl da giremezsen kaldın, ne yapacağız" diyor. Moralim çok bozuluyor, kendimi çok kötü hissediyorum. Bugüne kadar hayatımı çalışma odasında test çözerek geçirdim. Beni yarış atı gibi gördüler. Ama ben ve benim gibi düşünen tüm arkadaşlarım ailelerimiz tarafından sevildiğimizi hissetmek ve bilmek istiyoruz. İstediğim bölümü kazanmayı ben de çok istiyorum ama eğer tutturamazsam da beni aşağılamalarını istemem. S.A
Dünyanın sonu değil
Senin de ifade ettiğin gibi, sınavlara hazırlanma aşamasında gençler aileleriyle çeşitli sorunlar yaşıyorlar. Ebeveynler ve eğitimciler öğrencileri sadece üniversite odaklı yetiştirmeye çalışıyorlar ve bu konuda alabildiğince bir yarışa sürüklüyorlar. Yoğun bir baskı hisseden öğrenciler ise bir süre sonra kendilerini bir yarışçı gibi hissediyorlar ve sadece başarı odaklı düşünmeye başlıyorlar. Yani, başarılı olursam sevilirim, başarılı olursam adamdan sayılırım, başarılı olursam para kazanırım, başarılı olursam yaşamaya hakkım var algısına sahip oluyorlar. Elbette başarı güzel bir şeydir ama başarı odaklı olmak doğru değil. Yani başarılı olmak için elimizden geleni yapacağız ama bu konuda Allah'a teslimiyet göstereceğiz ve sonuca rıza göstereceğiz. Her şeyden önce başarı bizi hedeflerimize götüren bir araç bunu unutmamalıyız. İfadenden anladığıma göre geçen yıl, istediğin bölümü tutturamadın ve bu yıl sınavlara yeniden hazırlandın. Artık daha tecrübelisin, umarım istediğin bölümü tutturursun ama beklediğin sonuca ulaşamazsan da dünyanın sonu değil. Böyle bir sonuçla karşılaşırsan başka alternatifler üzerinde düşünebilirsin. Sınav öncesi, annenin bu yaklaşımının üzerinde baskı oluşturduğunu ve bunun başarı durumunu etkileyebileceğini ona uygun bir dille izah et. Aileler zaman zaman sizi anlayamıyor olsalar da her zaman sizlerin iyiliğini isterler ve bu konuda her türlü zorluklara göğüs gererler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.