Dekolte kıyafetler cinsel tacize davetiyedir
Bir üniversite profesörü "Açık saçık dekolte kıyafetler tecavüze yol açar" deyince bir kısım çağdaşlar kıyamet koparttılar. Sanki bu sözde akla, mantığa, ahlaka zıt bir şey varmış gibi protesto ettiler.
Bir kere, bu ülkede fikir ve görüş hürriyeti varsa, o profesör (Siz beğenmeseniz de) düşüncelerini serbestçe söyleyecektir. Düşüncesine şiddet katarsa, mesela "Yarı çıplak, dekolte giyimli kadınları cebren yola getiriniz" derse laik düzenin hukukuna göre suça teşvik etmiş olur. İslam hukukunda ise kadınların ve baliğa kızların daha düzgün, daha iffetli giyinmelerini tavsiye etmek, bu konuda evliya-i umur baskı yapsın demek suç değildir. Aksine iyi bir şeydir.
Bugünkü düzen veya sistem, devlete müracaat eden kadınlara, üzerinde TC anteti bulunan resmi fahişelik "vesikaları" veriyor. Devlet bunlar için genelevler açılmasına izin veriyor. Bu fuhuştan KDV ve gelir vergisi alıyor. Bu gelirleri devletin bütçesine koyuyor. Diyanet Başkanının, müftülerin, imamların, din dersi öğretmenlerinin, devletten maaş alan herkesin aldığı parada bu serbest vesikalı fuhuş gelirleri bulunmaktadır.
Devletimiz aslında uluslararası bir kadın hakları sözleşmesine imza atmış ve kadınları fahişe olarak çalıştırmayacağına dair söz vermiştir. Varak-ı mihr-i vefayı kim okur, kim dinler.
Açık saçık, dekolte kıyafetler cinsel taciz vak'alarını çoğaltır mı?
Bunu anlamak için uzman olmak gerekmez. Tabii ki, arttırtır. Hele açık saçık dekolte kıyafetli kadın veya kız güzelse...
Açık saçıklık taraftarı, dekolte kıyafet meftunu çağdaşlar bu konuda medyada terör estiriyor. Rejimin maaşlı memuru olan Diyanet Başkanı, müftüler, imamlar, vaizler bu konuda konuşmaya korkuyor.
Çağdaş düzen kadında cinselliği ön plana çıkartıyor.
Çağdaş zihniyet iffet ve namus değerini marjinal hale getirmiştir.
Birkaç gün önce internette okudum, adamcağız kendisini aldatan karısıyla ilgili olarak "Karım şu anda aşığını eve aldı, takibat yapılmasını istiyorum" diye polise müracaat etmiş. Polisin cevabı şu: "Zina suç değildir, biz karışamayız, takibat yapamayız..."
Yahu şu Müslüman memlekette ne hallere düştük!
Ne günlere kaldık ey Gazi Hünkar!..
Kemalistlere soruyorum:
Sizin o bayıldığınız Atatürk devrinde zina suçtu, şimdi niçin yine öyle olmasını istemiyorsunuz?
Karısı dostunu eve alan adamcağızın hikayesi bitmedi. Karısına "Bu gece mesaiye kalacağım" demiş, evi gözetlemeye başlamış. Karı aşığına haber vermiş, içeri almış, zina yapmaya başlamışlar. Adam bu sefer polise "Evime girip mesken masuniyetimi ihlal etti" diye müracaat etmiş, polis bu müracaatı kabul etmiş, karıyı ve herifi çıplak yakalamış... Ben eminim ki, karı ve dostu yine paçayı kurtaracaktır. Kadın "Ev kocamla müşterektir, benim de bu meskende hakkım var, arkadaşımı çağırdıysam kime ne?.." diyecektir. Zaten kadın yeni Ceza Kanununa göre suç işlemiş değil, sadece zina yaptığı erkek gözaltına alınmış, o da mesken masuniyetini ihlalden...
Bu memlekette on milyonlarca Müslüman var ama büyük kısmı şaşırmış, sersemletilmiş, uyur gezer vaziyette. İslami değerleri koruyamıyorlar, haklarını arayamıyorlar.
Müslüman gazetelerin yukarıda anlattığıma benzer haberleri manşetten vermeleri, siyasi iktidar üzerinde baskı yapmaları gerekmez mi?
Böyle bir baskı olumlu mu olur, olumsuz mu?.. Elbette olumlu, hayırlı, faydalı olur.
Çağdaşların hali malum... Başörtüsü konusunda Nuh diyorlar, peygamber demiyorlar... İş dekolte seksi kıyafetlere gelince en ufak bir tenkit ve uyarıyı kabul etmiyorlar.
Çağdaşlara sesleniyorum:
Kadın hakları diye feryat edip duruyorsunuz ama devletin TC'li resmi vesikalarla serbest fuhuş yaptırmasına ses çıkartmıyorsunuz. Bu suskunluğunuz sizin için büyük bir ayıp ve yüz karası değil midir?
Açık saçık dekolte kıyafetlerin cinsel tacizi kamçıladığı ve teşvik ettiği gerçeği çok açık, çok seçik, inkar edilemez bir gerçektir. Bunu iyi niyetli geri zekalılar bile kabul ve teslim eder.
*(İkinci yazı)
Din Dünyaya Değil, Dünya Dine Uymalıdır
İSLAM'ın ruhuna uymayan yanlış metotlardan biri de, dini dünyaya uydurmaya çalışmaktır.
Din dünyaya ve insanlara uydurulmaz; tam aksine dünya ve insanlar dine uyacaklardır.
İslam asıldır, dünya işleri o asla uygun şekilde yapılacak tali ve fer'i işlerdir.
İslam'da dünyayı imar etmek yok mudur? Elbette vardır ama dünya İslam'a göre imar edilecektir.
Reformcu, yenilikçi, değişimci hareketler İslam'ı dünyaya uydurmaya çalıştıkları için bozuktur, batıldır, sapıktır.
"Müslümanlar ilerlemesin mi?.."
Böyle diyen yok. Elbette ilerleyecekler ama İslam medeniyetinin dairesi içinde ilerleyecekler, kalkınacaklardır.
Dünya üzerinde şu anda 10'a yakın medeniyet vardır. Bunlardan biri İslam medeniyetidir. İşte Müslümanlar bu medeniyetin ne olduğunu öğrenecekler ve hem dünyayı, hem de kendilerini bu medeniyet içinde yetiştirip geliştireceklerdir.
Vaktiyle Ziya Gökalp, "Dinim İslam, milletim Türk, medeniyetim Batı medeniyetidir" demişti. Bu çok yanlış bir tekerlemedir. Müslümanın dini İslam, milleti İslam, medeniyeti İslam'dır.
Adam ilahiyatçı olmuş, eğip bükerek İslam'ı dünyaya ve insanlara uydurmaya çalışıyor... Böylesi ilim okumuştur ama şuurlu ve doğru bir Müslüman olamamıştır.
Bugün dünyaya ve öteki medeniyet dairelerine hakim olan Batı medeniyeti bozuk bir medeniyettir.
Batı medeniyeti dünya ve insan boyutlarına uymayan bir medeniyettir.
Teknikle ahlakı ve maneviyatı beraber yürütememektedir.
Sebep olduğu birinci ve ikinci dünya savaşlarıyla dünyayı ve insanlığı mahv ve berbat etmiştir.
Sebep olacağı üçüncü dünya savaşı ile kendisini bitirip dünyayı ve insanlığı yeni bir taş devrine götürecektir.
Müslümanmış ama medeniyeti Batı medeniyetiymiş... Bundan daha saçma bir şey olamaz.
İslam'ı içinden çökertmek isteyenler Müslümanları sekülerleştirmeye çalışıyor. Sekülerleşme din ile hayatın birbirinden kopması demektir ve böyle bir şey Müslümanlığın sonu olur.
Peki Müslümanlar şu anda niçin zillet, esaret ve yenilgi içindedir?.. Bunların sebebi İslam değil, Müslümanların İslam'ı iyi ve doğru anlayıp hayata uygulayamamalarıdır.
İslam medeniyet dinidir. Bedevi kültür ve zihniyetle Müslümanlar kurtulamaz.
Bedevi zihniyet maddecidir, çapulcudur, yüzeyseldir.
İslam medeniyeti, yeryüzünde insan boyutlarına ve fıtrata uygun bir düzen kurulmasını hedefler. Bedeviler bunu anlamaz ve yapamaz.
Bugünkü İslam dünyasının geri kalmasının sebebi, Batılılaşamamakta değil, İslam'ı doğru anlayıp hayata doğru geçirememektendir.
Kafaları karışık, akılları güdük küçük mütefekkirler, küçük aksiyon adamları, küçük filozoflar, küçük mücahidler, küçük önderler ile İslam zafere erişemez.
Ümmet'in çok vasıflı, çok bilgili, çok kültürlü, çok hikmetli, çok ahlaklı, çok faziletli, çok mürüvvetli önderlere, hizmet kadrolarına ihtiyacı vardır.
Paralı askerlerle bu kadar ve buraya kadar...