CHP 24 saat halkı düşünüyormuş
Gözleri kan çanağına dönmüş CHP’lilerin. Uyku yok, çünkü sabaha kadar oturup halkı düşünmekteler.
Aferin.
Ancak düşünmekten öte ne yapıyor CHP? Örneğin başı örtülü hanımlara “rahibeler” afişini yapan Avcılar Belediye Başkanı’na “kınama” cezası veriyor vere vere! Düşünce özgürlüğünü savunuyor her fırsatta, Ahmet Şık’ın yazdığı öne sürülen kitabın daha basılmadan toplatılması için “şeytanın bile aklına gelmez!” diyor ama “Çarkçı Kemal” adlı kitabın yazarı Süleyman Yeşilyurtçu’ya 1.5 milyon liralık tazminat davası açıp, kitapların toplatılmasını istiyor; ardından da savcılığa başvurup suç duyurusunda bulunuyor. Ama suç duyurusunda Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki için kamu davası açılmasını istiyor. Hoppala! Özhaseki’nin kitapla ilgisi yok. Adı bile geçmiyor kitapta. Dahası Yeşilyurtçu, Özhaseki’yi tanımadığını, yüzünü bile görmediğini söylüyor. İşin asıl düşündürücü yanı, savcının dilekçeyi koyup dava açması!
Bunlar oladursun, Kılıçdaroğlu, tiyatrocuları ve kimi gazetecileri bir araya toplayıp “isyan edin!” diyor. Yaptığı konuşmada “Biz 19. yüzyılda kalabiliriz ama onlar (sanatçılar) 20 ya da 21. yüzyıldadır!” gibisinden de bir laf ediyor. Bakın bu doğru. Üstat gerçekten de seçim öncesi sunduğu projelerle 19. yüzyılda kaldığını kanıtlıyor. Somut iki projesi var: Aile sigortası ve paralı askerlik! Bunların da içi boş, altı doldurulmamış!
Ben size, Eser Karakaş’ın 30 Mart tarihli yazısını okumanızı öneririm. CHP gerçeğini ve Kılıçdaroğlu’nun söylem ve eylemlerinin altında yatan gerçekleri çok daha iyi anlayacaksınız. CHP ve CHP düzenini savunan adam, örneğin, darbe girişimlerini hiç yadırgamıyor. Çünkü halkın seçtiği bir hükümeti zorbalıkla alaşağı etmeyi suç olarak nitelendirmiyor! Eski deyimiyle ahvali adiyeden, yani olası işlerden sayıyor darbeyi. O zaman da iktidara sandık yoluyla gelmek gibi bir kaygı ortadan kalkıyor; aklı başında, dört dörtlük proje üretmek de tabi!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.