Aysal adım attı Polat ağlamaklı
Galatasaray seçim yarışına girdi. Ünal Aysal beklenen başkanlık adaylığını resmen kendi ağzından açıkladı. Bundan sonrası Galatasaraylı üyelerin göstereceği anlayışa kalmıştır.
Polat yönetiminin ısrarla seçime zorlanmasıyla doğan bu erken seçim Galatasaray için hayırlı olsun. Ancak bu ortamın getireceği derin kırgınlıklar da vardır. Seçilecek başkanın en büyük görevi Galatasaray'ı birleştirmek olacaktır ama nasıl?
Dün yapılan Divan Kurulu toplantısında da Başkan Adnan Polat kırgınlıklarını dile getirdi. Söylediği şu cümleler içine akıttığı gözyaşlarının bir ifadesiydi;
'Görev yaptığımız sürede hep karşımızda bir eleştiri ve muhalefet grubu gördük.
Galatasaray'da demokrasinin önü kesilmemeliydi. Bir kişinin cebinden para çıkartarak kulübü idare altına almasına asla izin verilmemeli. Galatasaray kendi imkanlarıyla çok rahat idare edilir duruma geldi, zor durumları aştık artık rahat günler var.
Beş yıl önce kulübe yönetici bulmakta sıkıntı çekiyorduk. Şu anda Galatasaray Başkanlığı'nın yeniden cazip hale geldiğini görüyoruz. Demek ki Galatasaraylılar zorluklardan korkmayacak duruma gelmişler, bu memnuniyet verici bir şey. Yaptığımız işlerin takdirini zamana bırakmak istiyorum.
Ancak;
Genel Kurul'da yapılanlar bizi çok üzdü. Bunu organize eden, uygulayan ve buna izin verenleri asla affetmeyeceğim. Hem bizleri hem de Galatasarayımızı lekelediler.
Bize öğretilen Galatasaraylılık bu değildi. Kongrede 500-600 kişinin yaptıklarını içime sindiremiyorum, ruhum bunlarda hep davacı olacaktır.'
Adnan Polat'ın bu ıstırabını anlamaya çalışarak Ünal Aysal'ın başkan adaylığına geçelim.
Anladığım o ki;
Aysal kuvvetli bir yönetimle yola çıkmak istiyor. Benim başıma böyle şeyler gelmez. İstenmiyorsan istifa ederim diyerek bugünü de anlatmaya çalışıyor. Yani; istediğim ortamı sağlayamazsam koltuk için direnç göstermem. Bu ifade Galatasaraylıyı Ünal Aysal'ın iradesine itaati teşvik ediyor.
Aysal, para vermem diyerek de Galatasaray'a basiret, dirayet ve hizmet için geliyorum demek istiyor. Abramowich benzetmesi içim de çok şık bir cevap veriyor; 'bunu şahsıma yapılmış bir hakaret olarak görmüyorum. Ben Ünal Aysal'ım Abramowich değil' diyerek de param helaldir ve ben kendimi temsil ediyorum.
Bunlar şık cevaplar ve kendini olumlu ifade tarzıdır.
Hele; 'bazıları skor tabelasına bakıp evine mutlu döner' derken galibiyetten başka hiçbir şey düşünmeyen taraftar grubunu kastediyor ve ilave ediyor; 'bazıları da camianın açmazlarını düşünerek onlara çare arar' diyerek de 'derin Galatasaraylı'nın asli görevini belirtiyor. Bu çok önemli.
Şimdi merak edilen şudur;
Ünal Aysal'ın listesine kimler girecek-girmeyecek.
Mehmet Helvacı da başkanlığını açıklayacak mı?
Cemal Özgörkey de adayım diyecek mi?
Veya hiç gündemde olmayan başkaları da adayım diyecek mi?
Galatasaray'da bir başkan 43 isim bulmalı ki bütün kurullarıyla beraber bir yönetim kursun.
Dört adaylı seçim olursa 43x4 isim manasına gelir ki bu bir hayli zor durumdur.
Esas sorular bunlardır.
Şimdi bekleme sürecindeyiz.
Daha yolun başı, başkanlık için ilk adımı atan Ünal Aysal'ı bakalım daha kimler takip edecek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.