Aday listeleri hazırlanırken, parti liderlerinin yerinde olmak ister miydiniz? Ben istemezdim.

Her ne kadar tek başına hazırlanmamış olsa da, son söz daima liderindir.

Gerisi hikâye.

Değilse roman.

Parti meclisi, temayül yoklaması, ön seçim, teşkilatın görüşü gibi bütün elekler ve kalburlar dikkate alınmış da olsa, genel başkanın istemediği biri listede yer alamaz.

Girsin diye düşündüğü biri de dışarıda kalamaz.

İsterse daha önceden "Benim adım Kemal" diye garanti vermiş olsun.

*

Açıklanan listeleri gördüğü anda "Neden ilk sırada değilim" şeklinde tepki duyan adayların yapmaları gereken iş, kendi partilerini kurmak olabilir.

Kendini o kadar güçlü görüyorsan, doğrusu budur.

*

12 Haziran, Kemal Kılıçdaroğlu'nun ilk seçimi.

Eski kadroyu değiştirmesi, imzasını atması gerekiyordu, öyle de yaptı.

Her şey eski düzende devam edecek olsa, genel başkan olarak varlığını gösterememiş gibi bir sonuç çıkardı.

Nitekim "Yeni CHP" hedefi var ortada.

Bu yüzden, filanca niye yok, falanca niye var, aaa ne büyük sürpriz gibi çıkışlar boştur.

*

Kemal Bey, "Yeni CHP" için çalışıyor, onu şekillendirmeye çalışıyor.

Başbakan Erdoğan ise "Yeni Türkiye" için çalışıyor, onu şekillendirmeye çalışıyor.

Arada böyle bir fark var.

*

Kılıçdaroğlu'nun "Nerede bu Ergenekon örgütü? Söyleyin, gidip üye olacağım" sözünü unutmadık.

Güzel bir çıkıştı.

Yönünü, konumunu belli etmesi bakımından önemliydi.

"Olacağım" derken, her zamanki gibi yumuşak g'ye özel bir vurgu yapıyordu; spikerlere özenip "olucam" şeklinde telaffuz etmiyordu.

Örgüte üye olmak istediğini beyan eden Kemal Bey, örgüt mensubu olmakla yargılanan isimleri partisine üye yaptı.

Gerçekten de komik adam Kemal Bey.

Sözlerini ve yaptıklarını tebessüm etmeden izlemek mümkün değil.

Şimdi Ergenekon'un önemli simaları CHP listesinden aday.

*

(Yarın kazara iktidara gelse, aile sigortası formülü üzerinden, dediği gibi para dağıtacağına, "üye olma" konusundaki tavrına benzer şekilde davranıp, herkesten para toplamaya kalkarsa şaşırır mısınız?)

Eski CHP'liler de tepki gösteriyor.

"Sosyal demokrasinin sesi olmayan, S'si bile olmayan adamlar listelerde, fakat kırk yıldır CHP'ye hizmet edenler liste dışında!"

Ne yaparsın azizim, o isimleri de fısıldayan birileri var!

*

Her dönem pınarın başında durup, sol söylemden asla vazgeçmeyen ve CHP'den başka partiye oy vermeyen zenginlerimiz, TÜSİAD mensubu değerli büyüklerimiz, elini vicdanına koyup şu soruyu cevaplamalı:

Kemal Bey'e kendi şirketlerinin yönetimini teslim ederler mi?

Bu soruya evet diyecek birini bulmak çok zor; bilirler ki holding kısa zamanda batar.

E o halde şirketini teslim edemeyeceğin birine, millet memleketi nasıl teslim etsin?

Siz bu milleti safderun mu sanıyorsunuz?