Bunlar kendilerini kurtarmaktan aciz adamlar..

Vatanı bunlar mı kurtaracak..

Darbe planları bile intihal..

Bunların karı-koca internete düşen konuşmalarını dinleyin bir..

Cumhurbaşkanı, Başbakan, eşleri, Genelkurmay Başkanı için neler söylüyorlar..

Akıl yok, ahlak da..

Bu adamlar mı yönetecek ülkeyi..

Hani, 312 General bir olup, onbaşı olmayacakların general olduğu ülke diye yazınca hep birlikte dava açıyordunuz, açsanıza o muvazzaf hakkında dava. Bak size neler söylüyor..

Niye susuyorsunuz? Elinizi tutan mı var?

Dava açmayın, idari soruşturma açın..

Onu da yapamazsınız.. Yapmazsınız..

Sahi, aynı mekanda birbirinizin yüzüne nasıl bakıyorsunuz şimdi..

Birileri aday olup, dokunulmazlık zırhına bürünüp Silivri zindanından paçayı kurtarma çabasında..

“Ben çıkayım, dışarıda sizin hakkınızı savunayım” diyordur içeridekilere.

Dışarıda sırasını bekleyen o kadar çok kişi var ki, neden onlar bu rolü üslenmiyor..

Ya da CHP, MHP yetmiyor mu? Sivil dostlarınıza ne oldu.. O Bürokrat ve siyasetçi dostlarınız nerede.. Muvazzaflardan kimse kalmadı mı?

Kim onlar, ses kayıtları internete düşmese haberimiz olmayacak.

Kapalı kapılar arkasında kendi adamlarına esip gürlüyorlar, dışarı çıkınca “sessuzluk.”

Bu işle böyledir. Ayaktayken elinizi öperler, oturunca saldırırlar, düşünce vururlar..

Piyasa Brütüslerle dolu.

Brifinglere koşanlar, o işe inandıklarından değildi aslında. Bir kısmı korkusundan.. Yerini korumak için, kendine dokunulmasın, tezgahı bozulmasın diye..

Bir kısmı yağmacı. Yağmaya ortak olmak için hemen galiplerin safına geçiyorlar.. En az üçte ikisi böyle. İktidar, güç, silah, servet kimdeyse..

Bunlar kimsenin “pezevengi (Yol arkadaşı)” değil, çıkarlarının peşinden koşan adamlar bunlar. Bir gecede sakal bırakır, namaza başlarlar.. “Hidayete ermeleri için” gece görecekleri rüyayı bile beklemezler..

Aslında tepedekilerin de bakmayın şecaat arz etmelerine.. Onlar da bu işin uluslararası boyutu ile ilgili aynı durumdalar.. “Vatan, millet, Sakarya” işin kandırmacası..

“Laiklik, Cumhuriyet, Atatürkçülük” kimin umurunda.. Onlar kurulu düzende, kapalı kapıları açmak için uygun birer anahtar olduğu için bu adamlar tarafından sahipleniliyor..

Sağ-sol, Milliyetçi-Muhafazakar diye bir ayırımları da yok aslında. Onların amaline hizmet ettikten sonra kim olursan ol.. Hepsi ajan ruhlu adamlar. Kadrolarında şeyh de var, Papaz da, fahişe de.. Beyaz işi de var, silah işi de.

Resul, Mehdi, Şeyh, siyasetçi, politikacı, bilim adamı, çeşit çeşit adam var kadrolarında. Gazeteci de var, Mafia babası da, Sanatçı geçineni de..

Aşağılık bir sürü adam. Her kılığa giren tipler bunlar. Çevresinde de, emre amade bir sürü saf adam..

5 Vakit namaz kılanı da var bunların.. Hem de en tepelerde..

Lawrensler ölmedi anlayacağınız, kıtalar dolaşıyor..

En büyük “Türkçü” Türk değil. Moiz Kohen’den söz ediyorum. Hani şu Tekinalp adıyla yazılar yazan adam. Siz başkası mı sandınız. O kadar çok ki, bunlar.. Lazaro Franko kimdi? Ya da Osman Nuri Çerman’ı tanır mısınız?

Bu kimlik krizi içindeki isimlerin çoğu CHP’de yer alır.. “Türklük” sorunu olanla, Türklüğünü ispatlamak için “Milliyetçi” kadrolarda yer almaya çalışırlar.. İslam’la sorunu olanlar ise CHP’de.. Dindarların arasında hiç yok değiller ama, onların arasında barınmak zor. Perde gerisinden biraz tarikat, biraz radikalizm ve bir de ılımlı İslam tezgahları ile Müslüman mahallesinde iş tutmaya çalışıyorlar.. AK Parti çevresinde kendilerine yer bulmaya çalışan beyaz Türklerin de sayısı az değil bu arada.. En büyük umutları da bizi kendilerine benzetmek ve içeriden adam kazanmak.. Kim mi onlar. Bakın bakalım, AK Partili olduğunu söyleyip içki içen, kadına düşkün, namaza uzak kimler var.. Aman dikkat!

Selam ve dua ile..