Kara çalmak
New York Times gazetesinin ‘İsyanclar ABD eğitmiş’ haberi Arap Devriminin arkasnda ABD var şeklinde anlaşlmaya müsait. Zaten baz İslami kesimler ile birlikte sol kesimler de bu teze fazlasyla yatkn. Kavrayamadklarn karalyorlar. Kara çalyorlar. Baz ulusalclar ve ulusalc zihniyete yakn İslami kesimler yol haritasn kaybetmişler ve bundan dolay da haber krntlar üzerinden olaylar anlamaya çalşyorlar. Halbuki, düşündükleri gibi değil. Bunu iki iki daha dört derecesinde ispat etmek mümkün. Aksini iddia edenler parçay bütünün yerine ikame edenlerdir. Müddeamz şöyle ispat edebiliriz: Wikileaks belgelerinde Tunus’a atfen hiçbir haber veya haber krnts yer almamaktadr. Belgelerin merkezi olarak bahsettiği ülke Msr’dr ve buna paralel olarak Bahreyn ve Yemen’den de bahsetmektedir. Arap Devrimini ABD hedeflerine bağlayabilmek için Arap Devriminin tetikleyici unsuru olan Tunus ile ABD planlar arasnda somut bir bağ bulmak gerekir. Halbuki, hiçbir belgede buna dair bir ipucu yoktur. Olaylar ABD’ye bağlayabilmek için komplo iddialarnn hakikat olmas gerekir ki, bu da Muhammed Buazizi’nin Amerikan eğitimi almş olmasnı gerektirir. Ve uğrunda ölümü göze almasn da iktiza eder. Yasemin Devrimi ABD ile bağlantl olursa o takdirde müşterek bir zemin üzerinde oturan Arap Devrimini ve baharn ABD’ye mâletmemiz mümkündür. Halbuki kimse bugüne kadar Yasemin Devrimi ile ABD arasnda bir ilinti keşfedemedi ve bir veri ve done sunamad. Eski mantkçlarn deyimiyle mukaddime batl olunca sonuç da batldr. Hatta Kaddafi’yi devirmek için mzrak baş haline gelen Sarkozy, Bin Ali rejimini korumak için ülkeye asker sevk etmeyi bile tasarlamştr. Demek ki, devrimler karşsndaki tavrlar da ayn değildir. Hatta Fransa için şöyle söylenmektedir: Tunus’da kaybettiğini Libya’da aramaktadr. Buazizi’nin kendisini yakmas Çetniklerin Saraybosna’da Avusturya Macaristan İmparatorluğu’nun Arşidük’ünü öldürmesi gibi bir tesir uyandrmştr. Ve sonra da Tunus rejimi düşünce diğer Arap halklar da umuda kaplmş ve devrimlere sahne olmuştur. Eşrat es Saa yani kyamet alametleri kitaplarnn tamamnda şu tarz ibareler vardr: Mehdi çknca korkaklk son bulur ve yediden yetmişe her müslüman arslan kesilir. Bu Hazreti Peygamberin ‘nüsirtü bi’r rubi mesirete şehrin/bir aylk mesafeden korku ile muzaffer klndm’ hadisinin Mehdi dönemine yansmalarndan ibarettir.
¥
Bunun tersi dönemler de vardr. Cengiz Han ve çerileri İslam dünyasna saldrnca İslam alemi boydan boya tutukluk ve kabz halini yaşamş ve bir Moğol çerisi kitleleri önüne katabilmiştir. İsrail bazen efsane olmuş ve Araplar İsrail’in satvetinden çekinir olmuşlardr. Bu, ruh haliyle alakal bir durumdur. Keza Hitler ortaya çktğnda Avrupallar korkuya mağlup olmuşlar ve bu da Hitler’in satvetini ve cesaretini artrmştr. Amerika’nın uzun vadede İslam dünyasn liberalizmin uydusu haline getirmek istediği bir sr değildir. Bunda şüphe yoktur ve bu hususta uzun vadeli çalşmalar vardr. Bundan dolay, 2000’li yllarda Msrl liberal eğilimli gençlere yardm etmiş ve bunlara eğitim vermiştir. Bununla birlikte Arap Devriminin çkş noktas bu gençler değildir. İkinci olarak Amerikan eğitimli bu gençler devrimin tamam değil küçük bir parçasdr. Devrimi asıl tetikleyen yöneticilerin aymazlğ ve zorbalğdr. Şöyle söylemek mümkündür. Bu hareketler 1990’l yllarda olsayd bölgede bir İslam devrimi rüzgar eserdi. 2000’li yllarda olsayd bunlar renkli devrimler olurdu. Msr ve Lübnan’da buna yönelik girişimler yllar önce akim kalmştr. 2011’de başlayan süreç ise özellikle Msr’da kitlesel bir süreçtir ve içinde bütün tonlar barndrmaktadr. Muayyen bir aşamadan sonra bu devrimin siyasallaşmas kaçnlmazdr ve nitekim Msr’da ve Tunus’ta da böyle olmaktadr. Suriye ve Bahreyn’de başlar başlamaz siyasi ve stratejik renkler ve boyutlar kazanmştr. Msr’da ‘arkasnda Amerika var’ denilen devrimden sonra kurulan hükümetin Dşişleri Bakan Nebil Arabi, İran’la diplomatik ilişkileri yeniden kurma taraftar.
¥
Temel iki nedenden dolay Arap Devrimi Amerikan imalat değildir. Birincisi, 2003 ylndan itibaren Amerikan düşmanlğ bölgede tavan yapmştr ve bilerek onun lehine kitleleri yönlendirmek ve imale etmek mümkün değildir. İkincisi yine Wikileaks belgelerinin de bahsettiği gibi zaten iktidarlar da Amerikallarn bu planlarndan haberdardrlar ve buna yönelik tedbirlerini almşlardr. ABD de ikili oynamaktadr ve hem gençlere yardm etmekte ve hem de onlarla mücadele için rejimin askerlerini ve polislerini eğitmektedir. ABD baz hareketlere birkaç milyon tahsis etti ise istihbaratlarn elinde karş mücadele için yüzlerce milyon veya milyar dolar vardr ve bunu yapamamalar Amerikan dolarlarnın ağr basmasndan dolay değildir. Sadece Victor Hügo’nun dediği gibi vakti gelmiş değişimin ve fikrin karş konulamazlğdr. Vakti gelmiş bir fikri hiçbir güç engelleyemez. Bütün devrimler yanlşlğ veya doğruluğu bir tarafa veya katlrsnz ya da katlmazsnz vakti geldiği için gerçekleşmiştir. Dolaysyla bu devrim mübarek bir devrimdir ve geçmişteki Şerif Hüseyin ve oğullar merkezli sahte Büyük Arap Devriminin asimetrisidir. Şimdi yklanlar Şerif Hüseyin’lerin devamdr. Geçtiğimiz günlerde Lübnan’da Hizbullah ile bağlantl Ahbar gazetesi yine Wikileaks kaynakl bir belge yaynlad. Hariri’nin Suriye’ye yönelik planlarn içeriyordu. Tahmin edilmeyen bir şey değil. Ama zamanlama olarak bu elbette ki manipülasyon ve Suriye olaylar üzerindeki saflaşmaya işaret ediyor. 8 Mart İttifak, İran, Suriye ve Hizbullah’dan müteşekkil bir saflaşma veya kamplaşma. Amaç ne pahasına olursa olsun Suriye rejimini kurtarmaktr. Ahbar gazetesi acaba Refik Hariri’yi geçelim İmad Muğniye’nin nasl bir kalleşliğe kurban gittiğini de yazabilir mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.