Çekiniyorum
29 yaşında bir gencim. Çok çekingen bir yapım var, özgüvenim düşük. Topluma çıktığımda kendimi değersiz görüyorum ve hata yapmaktan çok korkuyorum. Konuşsam sanki gülecekler ve kınayacaklar sanıyorum. Küçüklüğümde annem başkalarının dediği şeye çok önem verirdi bizi de bu şekilde yetiştirdi. Komşuların ne diyeceğini dikkate alarak hareket ederdik ve bu konuda çok temkinliydik. Bunun etkilerini hâlâ yaşıyorum. Üniversiteyi bitirdim ama dışarıya çıktığımda insanların değerlendirmelerine ve benimle ilgili düşüncelerine aşırı önem veriyorum ve kendimi unutuyorum. Bu sorunumu çözmek istiyorum bana yardımcı olur musunuz?
Y.A
Sizin ne düşündüğünüz önemli
l Yaptığımız işlerde ve elde ettiğimiz başarılarda çevremizdeki insanların düşüncelerini de dikkate alırız. Aslında bu gereksinimimiz, insanlar tarafından bir miktar takdir edilme ve beğenilme ihtiyacımızın sonucudur. Aşırı uçlara kaçmadığı sürece bu doğal bir durumdur. Ancak öncelikle kendimize güvenmeli ve inanmalıyız. Eğer yaptığımız iş Allah'ın rızasına uygun ise tereddüt etmeye gerek yok...
Nerede olursak olalım kendimizle ilgili olumlu bir düşünceye sahip olmak isteriz. Bu noktada, gücümüz azaldığında ve kendimizi zayıf hissettiğimizde güven duygumuz kırılır. Böyle zamanlarda, kendimizi değersiz, başarısız ve yetersiz hissederiz. Bunun en büyük sebebi kişinin başkalarının düşüncelerine bağımlı olmasıdır. O nedenle öncelikle kişinin bağımsızlaşması kendisine değer vermesi gerekir. Bunun için size, başkalarının ne dediğinden önce kendinizin ne hissettiğine ve her şeyden önemlisi de yaptığınız işin Allah'ın rızasına uygun olup olmadığına bakmanızı tavsiye ederim.
İki arada bir derede kalıyorum
l Fatma hanım ben on yıllık evli bir bayanım. Eşimle mantık evliliği yapmıştım ama onu hiç sevemedim. Evlendikten sonra belki alışırım dedim fakat olmadı. Bunda biraz da eşimin pasifliğinin etkisi var. Daha doğrusu kendini sevdirmek için hiç çaba sarf etmedi. Gerçekten çok pasif, hiçbir işin sonunu getiremiyor, evin bütün yükü benim üstümde. Babamın desteğiyle bir market açmıştık şu an o marketi işletiyoruz. Burada da bütün işleri benim üstüme yıkıyor sonra da benim kendisine saygı göstermemi bekliyor. Sekiz yaşında bir oğlum var onu babadan mahrum etmemek için evliliğimi sürdürmeyi düşünüyordum ama sabrım tükendi. Ayrılmayı ve hayatıma yeniden yön vermeyi düşünüyorum. Ama bu konuda ailemden çok baskı görüyorum. Annem ayrılmamı hiç istemiyor, kocam da sen ayrılırsan ben yaşayamam diyor. İki arada bir derede kalıyorum. Ayrılsam mutlu olacağımı düşünüyorum ama geride kalanlara bir şey olursa kendimi suçlu hissedeceğim. Karar veremiyorum tavsiyelerinizi bekliyorum. N.K
Kalbin de bir aklı var
l İfadenizden anladığıma göre, evlenmeden önce eşinizle görüştünüz fakat ona ısınamadınız, onu kabullenemediniz. Ama yine de onunla evlenmeyi kabul ettiniz. Ancak evlendikten sonra da duygularınızda değişen bir şey olmadı. Elbette evliliklerde eşlerin duygusal olarak da birbirlerini benimsemeleri gerekir. Bu nedenle dinimiz evlenecek kişilerin önceden görüşüp kararlarını ondan sonra vermelerini tavsiye eder. Fakat siz bu süreçte eşinizle ilgili hiçbir şey hissetmediğiniz halde evlendiniz ve belki evlendikten sonra her şey değişir dediniz. Bazı evliliklerde eşler bu gibi sorunlarını evlendikten sonra aşabiliyorlar ama bazıları da hiçbir şekilde aşamayabiliyorlar. Çünkü kalbin kendine has bir aklı var ve ona sevmelisin diye baskı yapamazsınız. Yaşadığınız sürecin sanıldığı kadar kolay olmadığını anlayabiliyorum ancak bu konularda bizim doğrudan yönlendirme yapmamız doğru olmaz. Bu nedenle, aile yakınlarınızla istişare edin ve evliliğinizi devam ettirip ettirmeyeceğinize kendiniz karar verin. Bu konuda en doğru kararı yine siz vereceksiniz çünkü bu sizin hayatınız. Ancak verdiğiniz karar noktasında yardım alabilirsiniz. Evliliğinizi sürdürmeyi düşünüyorsanız ya da ayrılmaya karar vermişseniz bir psikiyatriste giderek yeni duruma uyum sağlayabilmek için destek alabilirsiniz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.