Siz kim oluyorsunuz Allah aşkına?
Muhabbet kuşu değilsiniz.. Çünkü muhabbetten bi habersiniz..
Muhalefet kuşları desem, kuşlar isyan eder..
İmalat hataları da değilsiniz..
Galiba hataların imalatısınız ve Türk halkına baş belası kontenjanı geldiniz..
Maksadınız AKP ise, AKP başı Tayyip ise, bu akılsız hallerinizle hiç başarılı olamazsınız..
Ben de memnun değilim AKP krallığında yükselen ihtiras balonlarından.
Haklı/haksız her taraftan kör tosunlar misali saldırılmakla yıkılmaz AKP kalesi..
Yani diyorum ki:
Munzur çayının üzerine hidroelektrik santralı kurmak için baraj yapılacak, enikten cücüğe hepiniz birden “istemezük” vaveylası kopartıyorsunuz.
Mersin/Akkuyu’ya nükleer santral kurulacak bütün muhalefet aynı düdükten ötmeye başlıyor:
İstemezüüük!..
Abartmanız değilse 180 kilometre “İstemezük” zinciri kurmuşsunuz el ele tutarak.
Adana’nın Tufanbeyli ilçesi ve çevre ilçeler için termik santral kurma çalışmaları başlatılmış, muhalefet kuşları hep bir ağızdan istemezük makamında ötme havasına girmişler..
İSTEMEZÜÜKKK!..
Siz neyi istersiniz, onu da söylemiyorsunuz..
Baraj yapılırsa ağaçlar kesilir, çevre kirlenir öyle mi?
Nükleer santral yapılırsa radyasyon tehlikesi mi başgösterecek?
Termik santral yapılırsa kimin havası kirlenecek?
Hepsini anlıyoruz.. Anlamadığım şu var:
İstisnasız hepinizin evinde, işyerinde elektrik kullanılmakta.. Medeni olmanın işaretlerinden birisi de elektriktir..
Nereden bulacaksınız? Nasıl temin edeceksiniz? Parasını kimler verecek, canları sıkıldığında kesmiyeceklerine garantiniz var mı?
Televizyonunuzu patates suyu ile mi çalıştıracaksınız?
Odalarınızı gazyağı veya çıra ile mi aydınlatacaksınız?
Sokakları kim ve nasıl aydınlatacak?
Çamaşır makinenizi, bulaşık makinenizi, elektrikli fırınınızı, telefon, faks, ütü, mikser gibi el aletlerini, sanayi için kullanacak elektriği ve diğerlerini kim verecek size?
Olmasın mı dediniz?
Vallahi hanımlarınız ağzınızı yırtar alimallah..
Ne demek olmasın?
Bunun riskini siz de biliyorsunuz, fakat “Tayyip gitsin de” diyerek çok vahim hataya düşmektesiniz..
Bir zamanlar Boğaz köprüsünü de istememişti ağa babalarınız..
“Otoyolları kaldıramayız” şikayetlerini unutmadık..
Bırakın şu inadı..
Bırakın her meselenin önüne bin engel çıkarmayın.. Gücünüz kafi gelmediğinde Danıştay’a, idare mahkemelerine koşarak papucunuzu eskitmeyiniz..
Bana itibar etmezsiniz.. İsterseniz bir de Demirel babanıza veya Sabih amcanıza danışın..
Tayyip bile bütün gücünü kullansa tekerleği tersine döndüremez..
Şunu asla aklınızdan çıkarmayın:
Sizde bu korku ve akılsızlık devam ettikçe Tayyip yattığı yerden hatta hakaret ettiği zamanda dahi seçim kazanır.
Atalar boşuna söylememiş:
“Deli dostum olacağına akıllı düşmanım olsun..”
Tayyip Erdoğan sizleri, yani üç istemezük silahşorlarını devamlı test ediyor..
Gözü Başkanlık sisteminde..
Kim bilir daha sonra neler gelir aklına?
Yüksek Seçim Kurulu’na tuzak kuranın Tayyip Erdoğan olmadığına yemin edebilirim.. YSK kendi konumunu güçlendirmek derdinde herhalde.. Ne gereği var sanki dolambaçlı yollardan yürümeye? Polise tokat atan dişi eşkıyayı o an Meclis’ten çek al.. Diğerleri yaparsa kanuni yoldan gereken yapılsın.. Kimse itiraz edemez. Etse ne var ki?
Bu veto neyin nesi? İradeye ipotek koya koya yorulmadınız mı? Bağımsız yargı bu mu?

Ötüyor ara vermeden muhalefet kuşları
Tarih daha yazmamıştır böyle afet kuşları
Taş-toprak ne bulurlarsa yiyecekler katıksız
Böyle abuk/sabuk yapan hangi gayret kuşları?