Türkiye'de Ecevit'in elini güçlendirmek isteyen çevreler öyle anlaşılıyor ki şimdi de Obama'nın elini güçlendirmek için Bin Ladin'i paketlediler.

Bir farkla ki Apo idam edilmeme şartıyla Türkiye aleyhine her zeminde kullanılmak üzere canlı teslim edilirken, Bin Ladin ABD aleyhine hiçbir şekilde kullanılamayacak bir yolla ortadan kaldırıldı.

ABD Bin Ladin'i canlı olarak ele geçirebilir ve yargılayabilirdi. Ancak öldürülmesi ve üstelik naşının okyanusa atılması(ne kadar doğru kestirmek güç) ABD'nin onu yargılamaktan korktuğu yorumunu beraberinde getirecek bir yöntemdir.

Hemen ifade edelim ki masum insanların katledilmesini fail kim olursa olsun hiç kimsenin hele de Müslümanların kabul etmesi kesinlikle mümkün değildir.

Amerika yıllardır masum Müslümanların kanını dökerken 11 Eylül ikiz kulelere yapılan saldırı ile el Kaide isimli örgütü ve lideri Üsame b. Ladin'i düşman hedef olarak belirledi ve bu örgütü dünyanın gözünde o kadar büyüttü ki Bin Ladin'i öldürmek onun için adeta büyük bir zafer oldu. Anlamak çok güç. Amerika gibi bir süper güç Üsame gibi gizli saklı yaşayan ve örgütü üzerindeki etkinliği tartışmalı bir şahsı on senedir yakalayamıyor ve yakalayıp öldürünce seviniyor!!!

İlginçtir her terör eyleminin arkasında el Kaide'nin bulunduğu yayılıyor ve Amerika kendi terörünü el Kaide üzerinden meşrulaştırma propagandasını sürdürüyor. İslam ülkelerini birer birer işgal ederken en önemli bahanesi devleştirdiği bu örgüt oluyor.

El Kaide üyesi veya mensubu diye yakalanan kimi tiplere bakıyorsunuz, içkici, kumarcı, zinacı, namazsız niyazsız insanlar. Oysa Üsame, İslam'ın en katı yorumu olan Selefilik mezhebinin mensubu bir insan. Ona bağlı olduğu iddiasıyla yakalan kimi şahısların İslami ahlak ile alakası yok!

Ben doğrusunu söylemek gerekirse el Kaide'ye atfedilen ikiz kuleler saldırısı dahil, Türkiye'deki ve dünyada el Kaide'ye mal edilen diğer eylemlerin el Kaide tarafından icra edildiğine ikna olmuş değilim. Böylesi büyük eylemleri sürekli sıkı takip altında olan bir örgütün gerçekleştirmesi bana inandırıcı gelmiyor. Mantıklı da gelmiyor. İslam için savaşanların İslamafobia'yı güçlendirecek ve besleyecek böylesi eylemleri gerçekleştirmesi ise hiç de akılcı değil.

Amerika Üsame'yi canlı yakalayıp şeffaf biçimde yargılayabilir ve o eylemleri ona sorabilirdi, buna cesaret edemedi!

Hadi ABD'nin bütün iddialarının doğru olduğunu kabul edelim ve Üsame layığını buldu diyelim. Peki Somali'de, Afganistan'da ve Irak'ta öldürdüğü milyonların failleri hakkında ABD yönetimi ve yargısı ne yapıyor. Üsame'ye hak ettiği cezayı -yargılamadan infaz ederek- verdiğini ve güçlü olduğunu iddia ve ilan eden ABD milyonların kanına girenler hakkında ne yapıyor?!

Terörün hiçbir şeklini onaylamıyorum. Ne örgütlerin ne devletlerin.

Ama unutulmamalıdır ki rüzgar eken fırtına biçer. ABD İslam topraklarında icra ettiği zulüm, terör ve işkenceye karşı tavır koyduğunu söyleyen el Kaide'yi kendisi büyütüp beslemiştir/beslemektedir.

Halen Afganistan'da ve Irak'ta bilfiil sürdürdüğü işgal ve zulüm çarkı, Filistin'de desteklediği devlet terörünün Üsameleri kahraman yapacağını ABD ve aynı politik çizgideki güçlerin çok iyi bilmesi gerekir.

Amerika'nın İslam toprakları üzerinde sürdürdüğü bu politikası daha çok Üsame üretecektir. Saddam'ın heykelini yıkarken çılgınca sevinç gösterisi yapanların bugün ABD zulmü karşısında Saddam'ı aradıklarını unutmayalım.

Bin Ladin'i yargı karşısına çıkarmayıp öldürerek ve naşını denize atan ABD aslında gerçeklerden ne kadar çok korktuğunu ilan etmiştir. Güçlü ama gerçeklerden korkan bir ülkedir benim gözümde ABD.

Obama "Adalet yerini buldu" demiş. Sahi sert kuvvetler ayırımı uygulanan Amerika'da adalet dağıtmak yargı erkinin yetkisinde değil mi? Yargılama olmadan adalet nasıl yerini buluyor, yargı da yürütmeye mi bağlandı?

Masum insanları kasten ve taammüden öldüren bütün zalimleri lanetliyorum.