Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Aydınlarımızın aymazlığı

Aydınlarımızın aymazlığı

13 Mayıs tarihli "Ah şu Kürt sorunu" başlıklı yazımın son cümlelerinden birisi şöyleydi:


"Bence aydınlarımız fazla kredi açtı BDP-PKK-KCK'ya..."

Evet, aynen böyle düşünüyorum.

O üçlü, aydınlarımızın olan bitene geç intikal eden zihin dünyasına oynuyor ve bunda bir hayli de başarı gösteriyor. Aydınlarımızda jeton düştüğünde, her şey çok geç kalmış oluyor.

Sabah gazetesinin "PKK, mahalle milisleri yetiştiriyor" başlığı ile verdiği, Özgür Cebe imzalı şu haberini aynen alıntılamak istiyorum.

"PKK'nın milis yapılanmasına karşı alarma geçen Emniyet İstihbaratı örgütün "öz savunma" adıyla mahallelerdeki gençleri silahlandırdığını rapor etti.

PKK'nın, 12 Haziran'daki seçim öncesinde çeşitli siyasi partilerin büroları, il başkanlıkları ile düzenleyecekleri mitingleri hedef alacağını tespit eden Emniyet İstihbarat birimleri; Diyarbakır, Batman, Şırnak, Siirt ve Mardin'de güvenlik önlemlerini en üst seviyeye çıkardı.

Bu kapsamda, son 1 ay içinde Diyarbakır, Mardin ve Batman'da 4 terörist A-3 ve A-4 plastik patlayıcı ile bomba yapımında kullanılan yüklü miktarda amonyum nitratla yakalandı.

Gizli yapılan nokta operasyonlarıyla yakalanan bombacılar tutuklanırken, birinin örgütün dağ kadrosundan geldiği, diğer üçünün ise örgütün Kuzey Irak'taki kamplarında kısa süreli bomba, sabotaj ve suikast eğitimi aldığı belirlendi.

Eylem için kent merkezlerine gönderildiği anlaşılan örgüt üyelerinin üzerinden çıkan belge ve dokümanlar ile itiraflarından, örgütün 'milis yapılanması'na ilişkin bir rapor hazırlandı.

İstihbarat raporu, özel yetkili savcılıklara gönderildi. Bu raporla birlikte savcılara, PKK'nın özellikle şehirlerde gerçekleştirmeyi planladığı bombalı saldırılara ilişkin özel bir brifing verildi.

İstihbarat raporunda, PKK'nın 11 Şubat 2011'de, "öz savunma görevleri" adı altında Kandil'de bir toplantı gerçekleştirdiği, il ve ilçelerde milis grupları oluşturulması, bu kişilerin de doğrudan dağ kadrosuyla bağlantılı çalışması yönünde karar aldığı kaydedildi.

"Halkı savunma stratejisi" adı altında ateşli silah kullanacak olan milislerin kısa süreli eğitime tabi tutulduktan sonra ikamet ettikleri şehirlere gönderileceği ve dağ kadrosundan gelecek emir ve talimatlar doğrultusunda saldırılar düzenleyeceği uyarısı yapıldı.

PKK'nın "öz savunma" adını verdiği milis gruplarını yaşamın her alanına taşıma kararı aldığı ifade edilen raporda, örgütün dağ kadrosunda verilen kayıplara, şehirlerde anında saldırı biçiminde cevap verilmesinin benimsediği kaydedildi. PKK'nın özellikle mahallelerde, "milis gücü" veya "öz savunma birlikleri" adı altında organize edilen gençleri kısa süreli eğitimle silahlandırma kararı aldığı vurgulandı.

Raporda, bu yapının ilk örneğinin geçtiğimiz günlerde Yüksekova'da PKK yandaşlarına tepki gösteren Mustazaf-Der yöneticisi Ubeydullah Durna'nın öldürülmesi olduğuna dikkat çekildi."

Şimdi nasıl bakmalı bu habere?

PKK-KCK-BDP'nin stratejik planlaması diye bir şey var mı?

Böyle bir stratejik planlama varsa hangi oluşum nereye oturuyor gibi bir planlama yapılmış mıdır?

Böyle bir planlama varsa dağdaki ne anlam taşıyor, siyaset ne anlam taşıyor, şehirlerdeki genç gruplar ne anlam taşıyor, "Kürt halkı", "Türk halkı" nereye doğru götürülmek isteniyor, medyanın nasıl bir fonksiyon üstlenmesi öngörülüyor, aydınların zihin dünyasının kontrolüne yönelik bir planlama var mı soruları da dikkate alınmamış olamaz.

Bir kısım aydınımız genelde sorunu, "derin devlet" çerçevesinde görme eğiliminde. Tabii ki "derin devlet" olgusu gözardı edilemez. Ama bence onun içinde bile, "PKK eksenli hareket"in nereye oturduğunun doğru analiz edilmesi gerekiyor.

Demek istiyorum ki, tuşlara dokunurken, ifadelerimiz varıp ne derin devlete monte olmalı, ne de PKK stratejisine...

Türkiye çok kritik bir süreçten geçiyor ve sanırım, aydınlar da bu süreçte özne-nesne ikileminde nerede durduklarına dikkat etmeli.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Taşgetiren Arşivi