Sorular-Cevaplar
Çünkü Osmanlı bir “ulus devlet” değil, imparatorluktur. İmparatorluğun içinde yer alan uluslara mensup yetenekli insanlara fırsat tanımak adaletin gereğidir. Yüksek mevkilerin sadece Türk ırkından olanlara tahsis edilmesi Türkleri “özel” yapacaktır ve bu da diğer uluslara mensup vatandaşları hem kıskandıracak hem de kendilerini dışlanmış hissettirecektir...
Ayrıca bu yöntem (Türk sadrazam) daha önce denenmiş ama sadrazamlar kendi akrabalarını kayırdığı, bu suretle sadrazamın akrabaları imtiyazlı (ayrıcalıklı) duruma geldiği için terk edilmiştir.
Osmanlı’da yükselmenin yolu bir ırka dayanmaktan değil, liyakattan (göreve lâyık olmaktan) geçer.
Aynı gerekçe ile (akrabaların imtiyaz kazanmaması gerekçesiyle) padişahlar da “cariye” denen köle kızlarla evlenmişlerdir.
Mustafa Eryılmaz / Gaziantep;
Osmanlı Padişahları, neden Avrupa kralları gibi asilzade kızlarıyla evlenmediler? Bu bir tarafa, neden Türk kızları dururken eş olarak cariyeleri (köle kızları) seçtiler? Acaba onlar daha mı güzeldi?..
∑ Yok tabii sevgili Mustafa, sebep güzellik filan değil. Böyle düşünmek Türk kadınına iftira olur. Olgunun içinde daha mücbir sebepler aramak gerekir. Beylerin, paşaların kızlarıyla evlenmek, beraberinde, yukarıda Yılmaz Telatar’a verdiğim cevapta söylediğim mahzurları getirir. Yani akrabalık bağları oluşturur ve bu bağlar yüzünden devletin menfaatleri tehlikeye düşebilir.
Böyle bir olay Sultan Çelebi Mehmed döneminde soluk soluğa yaşanmış ve bu olaydan ebedi dersler çıkarılmıştır. Şöyle ki...
Karamanoğulları, Osmanlı Hanedanı ile akraba idi. Osmanlı Hanedanı’ndan kız almışlardı. Ama bu durum Karamanoğlu II. Mehmed Bey’i durduramadı. Yıllar boyu Osmanlı aleyhine çalıştı. Çelebi Mehmed’e karşı defalarca ayaklandı. 1413’te Bursa’yı kuşattı. Alamayınca da müthiş bir öfke ile öz dayısı Yıldırım Bayezid’ın kabrini yaktı.
Çelebi Mehmed ne zaman üzerine ordu çekse, Karamanoğlu Mehmed Bey’in annesi olan halası araya giriyor ve Çelebi Mehmed’i durduruyordu. Bu yüzden birkaç kere affedildi. Osmanlı büyük zararlara uğradı, binlerce insan öldü.
Osmanlı padişahları işte bu gibi olaylardan ders aldılar.
Öte yandan Türk kızlarıyla evlenmeleri halinde bir sürü akrabaları olacak, padişahın akrabaları saraydan aldıkları güçle mazlumlara zulmedebileceklerdi.
İsimsiz ve akrabasız kölelerle (cariye) evlenerek bu ihtimali ortadan kaldırmak istediler.
Cariyeler 7-8 sene kadar eğitiliyor (bu uygulama Peygamber Efendimiz’in Hz. Ayşe’yi küçük yaşta alıp eğittikten sonra almasına benzer bir uygulamadır), padişaha eş ve anne olabilecek düzeye getiriliyor, bütün sınavları iyi derece ile geçenler arasından padişaha eş seçiliyordu. Böylece halkla padişah arasında akrabalık bağı oluşması engelleniyordu.
Ünal Serbest / Ankara;
Topkapı Sarayı’nda Yavuz Sultan Selim’e ait olduğu iddia edilen küpeli tablo gerçek midir? Kim yapmıştır?
∑ Yavuz Sultan Selim’i taçlı, kolyeli, küpeli gösteren meşhur portreyi bir Macar ressam çizmiştir...
Bu tabloda Yavuz, Hıristiyan krallar gibi başında taç, boynunda kolye, kulağında küpe ile çizilmiştir.
Yavuz’un çok sade giyindiği bütün tarihçiler tarafından kabul edilen bir gerçektir. Ayrıca Osmanlı padişahlarının bize kadar gelen özel eşyaları arasında hiç böyle bir taç yoktur.
Tablo tamamen hayal ürünüdür. Küpe de bir şehir efsanesidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.