Hadisler ışığında biz
Geçen yazımızda ayetler ışığında bizi görmeye çalıştık. Bu yazımızda da hadisler ışığında kendimize bakmaya çalışacağız.
Müslüman: Yeryüzünde Allah’ın şahitleri olan, (Müslim) zalim sultanları ve anlattıklarını inkâr eden, (Taberani), iman ettikten sonra küfre dönmeyi ateşe atılıyormuş gibi anlayan, (Buhari), elinden ve dilinden bütün Müslümanların güvende olduğu, (Müslim), işlediği günah kendisini iç huzursuzluğuna iten (Mişkat) bir Allah (cc) eridir.
İslâm’a aykırı olan şeyleri eliyle ve diliyle düzelten (Tac), Allah için sevip Allah için buğzeden (İbni Mace), insanlara aklî seviyelerine göre konuşan (İbni Asakir), İslâm düşmanlarıyla malı, canı ve dili ile savaşan (Ahmed), Kur’an ve sünnete bağlanmadan ölürse, bu ölümü cahiliye ölümü gibi kabul eden (Ahmed), ölümsüz âlemin yolcusudur.
Herkese sevgi ile yaklaşan ve kendisine sevgi ile yaklaşılan (C.Sağir), insanların içerisine girip onlardan gelen eziyetlere sabreden, yalnız kalmayı tercih etmeyen (C.Sağir), hesaba çekilmeden evvel kendi nefsini hesaba çeken (Tac), samimiyetle şehit olmayı isterse o mertebeye kavuşan (Müslim), kafirler ile düşüp kalkarsa onlardan olacağına inanan (Ebu Davud), yüce davanın bekçisidir.
Faydasız ilimden Allah’a sığınan (İbni Mace), kolaylaştırıp zorlaştırmayan, müjde verip nefret ettirmeyen (Buhari), dalkavukların sözüne itibar etmeyip sözlerini reddeden (Feyzül Kadir), münafıklara, “Efendim” diyerek iltifat edince Rabbini kızdıracağını bilen, (et. Terğib ve’t-Terhib), cihat yapmadan ve cihat etmeyi dilemeden ölürse münafıklığın bir şubesi üzerine öleceğinden korkan (Büluğul Meram), azim sahibi bir Allah dostudur.
Cenneti kılıçların gölgesi altında gören (Tirmizi), bir devenin sağılması müddetince bile olsa Allah yolunda gayret edene cennetin vacip olduğuna iman eden (Nesai), bütün günahlardan kaçarak gerçek inancını yaşamanın hazzını duyan (İbni Mace), zalimlerin zulmüne yardımcı olmayan, olursa İslâm dairesinden çıkabileceğinden korkan, (Nesai), Hakk yolcusudur.
Kur’an ve hadislere göre kendini bağışlayacak olanın sadece Allah (cc) olduğuna inanan (Muvatta), İmanın bir süs, boş bir temenni olmadığını kavrayan (F.Kadir), Rasûllullah’ı malı, canı ve her şeyinden fazla seven (Müslim), iyilikleri emredip kötülüklerden vazgeçirmez ise zalimlerin iş başına geçeceğini sezinleyen (R.Salihin), Allah yolunda bir tek gün murabıt olursa dünya ve içindekilerden daha hayırlı bir amel işlediğine sevinen (Buhari), sözüne güvenilen ve kendine itibar edilen Kur’an aşığıdır.
Müslüman kardeşinin başına bir musibet gelirse onu yalnız bırakmayan (Ramuz), Müslüman kardeşine destek veren, malına haset etmeyen, ona buğuz etmeyen (C.Sağir), baktığı zaman Allah’ın nuru ile bakan (Ramuz), Mü’min kardeşini Allah için seven (Ramuz), insanlar kendisine deli deseler bile Allah’ı (cc) zikreden (C.Sağir), bir barış gönüllüsüdür.
Türlü türlü günahlar işlese bile ihanet etmeyen ve yalan söylemeyen (Ramuz), gayri Müslimlerin yaptıklarına karşı onlara hal ve hareketleri ile muhalefet eden (Buhari), kendisini yönetecek idarecileri seçip başında bulunduran (Deylemi), inancı ile imtihan edildiği zamanlarda sünnete tutunmakla yüz şehit sevabı alacağına inanan (R.Salihin), kalbin düzgün olduğunda bütün vücudun düzgün olacağına inanan (Buhari), gelecekten ümit var, İslam sevdalısı bir Mümindir.
Hadislerin bir kısmındaki mü’minlerin kimliği budur. Biz de bu yolun yolcularından olarak bu yolda devam etmek azminde olalım. Bu yolda çalışan mü’minlere selam olsun...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.