Kolay değil, yüz yılı aşkın bir süredir, her gün esareti, baskıyı, korkuyu, endişeyi yaşamak.
Kolay değil, bütün bunlara bir çare bulamadan umutsuzca yaşamak ve umut için kıpırdandıkça yok edilmek.
Kolay değil, Osmanlı’nın Balkanlar’dan çekildikten sonra Müslüman halkların yaşadıklarını anlatmak.
Bu yüzden diğer Balkan ülkelerinde olduğu gibi Kosova halkı da yorgun. Yalnız esas yorgunlukları kendi yorulmuşluklarından değil.
Daha kendilerine sıra gelmeden birkaç nesil ötedeki atalarının yorgunluklarıyla hayata gözlerini açtıkları için doğarken yorgun doğmaları.
Dünyaya özgür gelir gelmez, hemen özgürlüklerini kaybeden son üç nesil, nihayet on yıldır umudu tanımış ve yaşamaya başlamış.
Avrupa’nın ortasında en genç nüfusa sahip Kosova gençleri, artık esareti değil, özgürlüğü tadar olmuş.
Şimdi ellerinden tutacak, önlerine rehber olacak; ürkütmeden, korkutmadan eğitim ve öğretim yaptıracak okulları var.
Bu anlamda devlet hem kendi okullarıyla hem Türk okullarıyla eğitim ve öğretim yaptırmakta. Türk kolejleri, ülkenin en güvenilir okulları olarak bilinmekte.
Kosova’nın hemen her şehrinde bulunan Türk kolejleri, o şehirlerin yıldızlarını yetiştiren eğitim kurumları olarak dillerde ve gönüllerde taht kurmuş.
Mezuniyet töreni münasebetiyle gittiğimiz Mehmed Akif Koleji ise bu okulların başını çekmekte. Ayrıca Mehmed Akif ismi iki ülke arasında köprü olmuş.
¥
İşte bu okulda gerçekleşen diploma töreni, Kosovalı yetkililer ve halk nezdinde bir bayram coşkusuyla kutlandı.
Çok renkli geçen merasimde İstanbul Çamlıca Coşkun Koleji öğrencilerinin sema gösterisi ile Karadeniz ve İç Anadolu halk oyunları törene damgasını vurdu.
Fedakârlık yapmadan özgürlük elde edilmez. Kosova halkı veya tüm Balkanlar’daki halklar, fedakârlıklarının karşılığını özgürlük olarak elde ettiler.
Fedakârlık bir zincirin halkaları gibidir. O halkaya eklenebilmek için bir adım gelene iki adım gitmek gerekir.
Bugün dünyanın her tarafındaki Türk okulları, böylesine fedakâr toplumların bir adımlarına karşılık, iki değil, daha fazla adımlarla cevap vermekteler.
Türk okullarına güven öyle seviyeye gelmiş ki, Priştina başta olmak üzere, Kosova’nın diğer şehirlerindeki kolejler de yetmez olmuş.
Bu sebeple devlet, bürokratik konularda hızla yardımda bulunarak yeni okulların inşa edilmesini sağlıyormuş.
Fedakârlık insan ruhunun en önemli mayasıdır. İnsan olmak ve insan kalmak için bu maya ile yoğrulmak lazımdır.
Dünyanın bir ucundan diğer ucuna güneş batmadan bayrağımızı dalgalandıran, İstiklal Marşımızı seslendiren ilim ve irfan emekçileri, bu mayayla yoğrulmuşlardır.
Üç günlük gezimiz sırasında bize eşlik eden fedakâr eğitimcilerin her birinin, helal lokmalarla yetişen kişiler olduğu öyle belliydi ki, insanı tanıyan, anlayan ve seven herkes, bu hali görebilirdi.
Evet, insan ahlaklı yaratılmıştır, ahlakını korumakla yükümlüdür. Bu yükü taşıyanlar “hizmete,” taşıyamayanlar ise “hezimete” sebep olurlar.