Türkiye'nin maliyesi İngiltere'den iyi olunca The Economist kızdı
Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) en son konsültasyon raporlarına göre, Türkiye'nin kamu maliyesi İngiltere'nin kamu maliyesinden çok daha iyi görünüyor. İngiltere'nin kamu borç yükü yüzde 66.3 seviyesinde ve bütçe açığı yüzde 9.9 olurken, Türkiye'nin kamu borç yükü yüzde 36.3'e, bütçe açığı ise yüzde 3'e geriledi.
Tarihte iki yüz yıldır ilk kez, Türkiye'nin Batılı ülkelere kıyasla böyle sağlam ve sağlıklı bir kamu maliyesi oldu. İngiltere, maliyesi zayıf olan Osmanlı Devleti'ni 1838'de Baltalimanı anlaşmasına zorlamıştı. Bu anlaşmayla İngiliz vatandaşları, Osmanlı vatandaşlarından daha az vergi ödeyerek Türkiye'de "imtiyazlı ticaret" yapmaya başladı.
Böylece Selanik'ten İstanbul'a mal gönderen Müslüman yerli tüccar devlete transit gümrük vergisi öderken, İngiliz tüccar bu vergiden muaf oldu. Ve Müslüman tüccarların bir başka Osmanlı şehrine mal göndermesine, ticaret yapmasına yüksek vergilerden dolayı fiilen imkân kalmadı. Osmanlı'nın iç ve dış ticareti İngiliz tüccarlarının eline geçti.
Bütün bunları niye anlattığımıza gelelim... İngiltere'de yayımlanan The Economist dergisi geçen cuma günkü nüshasında, 12 Haziran genel seçimlerinde Türkiyeli seçmene çağrı yaparak, "oyunuzu maliyeyi iyi yöneten AK Parti'ye değil CHP'ye verin" dedi. Anlaşılan The Economist dergisi Türkiye'nin İngiltere'den daha sağlam hale gelen kamu maliyesinden epey rahatsız.
The Economist, kamu maliyesini bozmayı ve Merkez Bankası'nda birikmiş olan 97 milyar dolar tutarındaki döviz rezervini harcayacağını vaat eden CHP'yi iktidarda görmek istiyor. Çünkü Türkiye'nin ilk kez İngiltere'den daha iyi olan mali durumu Londra merkezli bankerleri fena halde telaşlandırıyor. Türkiye'nin yüksek reel faizlerle soyulma operasyonlarının uzun yıllardır yerli işbirlikçilerle birlikte Londra'dan yönetildiği gerçeğini bilirsek, Batılı medyanın AK Parti karşıtlığının nedenini bütün açıklığıyla anlarız.
Türkiye'de son yıllarda enflasyon ve faizlerin gerilemesi pek çok rantiyeyi rahatsız etti.
Bol sıfırlı havadan kazançlarını bozdu. İşte The Economist dergisine de, "AK Parti'yi iktidardan götürün.
CHP'ye oy verin" dedirtenler de bu yüksek faiz lobisi.
Anlayacağınız AK Parti'ye karşı içeride kurulan milliyetçi cepheye, The Economist de destek veriyor. Nasıl mı? Derginin başyazısında bu durum çok açık.
Başyazı, darbe teşebbüsünde bulunan eski askerlerin "abartılı komplo" (overblown conspiracy) teorileriyle sorgulandığını ileri sürüyor.
Yani The Economist'e göre, Hrant Dink, Rahip Santoro, Danıştay cinayetleri, Malatya'da üç misyonerin öldürülmesi ve Ümraniye cephanelikleriyle ilgili savcılık iddianamelerinin hepsi birer abartılı komplo.
The Economist yazı ekibi olarak, bu katliamları kimin işlediğini biliyor olmalısınız ki, kimlerin işlemediğinden bu kadar emin bir yazı kaleme alabiliyorsunuz ve ortaya saçılan bunca belgeye ve bombalara "abartılı komplo" diyebiliyorsunuz. Halkın oylarıyla iktidara gelen AK Parti hükümetini, Türkiye'yi istikrarsızlaştırarak devirmeyi planlayan darbecilere arka çıkıyorsunuz. Sahi sizce bütün bu darbe planlarını ve katliamları kim yaptı bu ülkede?
Türkiye'nin 200 yüzyıl sonra başardığı sağlam kamu maliyesi, Londra'da yeni Baltalimanı Anlaşması tasarlayan para sahipleriyle birlikte The Economist'i de çok panikletmiş anlaşılan. The Economist'i hiç bu kadar aklı firar etmiş görmemiştik.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.