İmam Nevevi’den Buti’ye
Buti, temelde ters duruş sergilese bile Esat’ta gördüğü ‘İslami serpintileri’ tazim etmiş lakin bu adaletine gölge düşürmüştür. Mevlana’dan menkul bir hikaye vardır.
Şems’i kaybettikten sonra aramaya başlar ve bulmak için üşenmeden Şam’a kadar gider. Lakin bulamaz. Konya’ya avdet eder. Birisi kafasına göre Mevlana’yı teselli etmeye kalkışır. Onu aldatma pahasına Şemsi gördüğünü söyler. Bunun üzerine Mevlana çıkarır hırkasını bu yalancı herife verir. Bunun üzerine yarenleri ve sevenleri ‘Efendim! Besbelli ki adam yalan söylüyor! Derdi sizi avutmak’ derler. Bunun üzerine gani gönüllü Mevlana şu cevabı verir: “Gerçeğine kurban olayım. Yalanına hırkamı verdim, gerçeğine seve seve canımı veririm...” Buti de Hafız Esat’a hırkasını değil ama İmam Nevevi’nin Ezkar’ından derlenmiş dua kitabını hediye etmiş. Hafız Esat da bu dua kitabından bazı bölümlerini çocuklarına ezberlettiğini söylemiş. Bu dualara rağmen Mahir ve Beşşar kardeşler bu hale geldilerse ya duasız büyüselerdi halleri nice olurdu? İnsan düşünmek bile istemiyor. Buti, İmam Nevevi’nin Ezkar adlı kitabını veya dua mecmuasını Hafız Esat’a hediye etse bile esasında Buti’nin Esat’lar karşısındaki davranışı ve duruşu İmam Nevevi’nin siyerine ve duruş ve tavırlarına hiç uymuyor. Bilakis, Ezkar sahibi, döneminde İslam kahramanı olarak nitelendirilebilecek yöneticilere karşı bile gür sada ile adaleti haykırıyor. Suriye’deki Alamutçuları, Şeyhü Cebelleri yani Esat ailesi ve benzerlerinin yapılarını söken ve köklerini kurutan Baybars tevazu abidesi İmam Nevevi’yi aşamıyor.
¥
İslam kahramanı sayılabilecek bir siyasi kariyere sahip olan Baybars böyle olmasına rağmen keyfi bir yönetim anlayışına sahiptir. Bundan dolayı Aynu’l Calut kahramanı Muzaffer Kutz’un tasfiyesinden sorumlu tutulur. Bunun dışında Tatarlara ve Suriye’deki Batinilere karşı amansız bir mücadele içine girer. Lakin bunu yaparken birçok keyfi uygulamaya da imza atar. En azından ulemanın ölçülerine göre. Ölçüsüzlüklerinden birisi şudur: Tatar meselesini istismar ederek yeni vergiler koymakta ve halkın cebine uzanmaktadır. Aynu’l Calut zaferinden sonra Baybars, Şam’a girer ve avenesi yaltaklanmak için Şam’ın yeşil çimenlerinin büyüdüğü ve zülal sularının aktığı Guta’yı komutanlarına peşkeş çekmek isterler. Guta ahirzamanda Müslümanların fustatı yani çadırının yani otağının bulunacağı yerdir. Sultanın avenesi onun kanına girer ve ‘Burası size yakışır’ derler. Bunun üzerine ulema Baybars’ın Guta’ya el koyma hadisesine karşı çıkar ve ‘El Havta’ denilen hadise vukua gelir. Miri ve özel araziye el koyma işine karşı koyan ulemanın başında İmam Nevevi hazretleri gelir. Ulema bundan daha erdemli olan meselelerde bile sultanların ölçüsüz tasarruflarına karşı çıkmışlardır. Cihada sarf için Emevi Camii’nin gelirlerini bir süre kullanmak ve ardından iade etmek isteyen Nureddin Zengi bile, rabbani ulemanın iradesini aşamamıştır. Dolayısıyla hukuk misyondan önce gelir.
¥
Bir defasında yine tatarlara karşı ordu hazırlamak için Baybars halkın gelirlerine göz diker. Bunun için bir fetva yayınlatır ve bütün ulemaya da zorla imzalatır. İmzalamayanların da kellesini vurur. İmam Nevevi de imtina eder ve fetvayı imzalamaz. Gerekçesi de keyfi tutumdur. Zira Sultan Baybars’ın bin kadar cariyesi vardır ve bunların ince bellerini gümüş ve altın kemerler süslemektedir ve bunlar bir orduyu techiz etmeye yeter de artar bile. İmam Nevevi bunu hatırlatır ve bunlar harcanmadan ek vergiler toplanmasının doğru olmayacağını ve halka yeni yük bindirilmesinin şer’i şerife uygun düşmeyeceğini ifade eder. Bunun üzerine Baybars, İmam Nevevi’yi köyüne yani Neva’ya sürer ve kovar. İşte bu köy Neva, Dera ve Horan’da başlayan devrimin merkezidir ve İmam Nevevi’nin kabri de buradadır. Bundan dolayı Suriye devrimi Neva ve Nevevi devrimi olarak anılmaya namzettir. Baybars önce İmam Nevevi’yi öldürmek istediyse de buna muvaffak olamaz ve sonuçta onu köyüne sürer. Lakin Şam uleması araya girer ve İmam Nevevi hakkında iltimasta bulunur ve Şam’a dönmesine izin verilmesini isterler. Sultan Baybars’ın kalbi yumuşar. Lakin halim selim ama devrimci Şeyh Nevevi yolundan şaşmaz ve şunu söyler: “Zahir Baybars Şam’da oldukça bana Şam haramdır...” Gazali gibi genç yaşlarda vefat eder. Kudüs ve Halil şehirlerini ziyaret ettikten sonra hakkın rahmetine kavuşur. İmam Nevevi gibi gerçek ulema bırakın Buti’nin Esat’a yaptığını yapmak, aksine İslam kahramanı sayılan birisine ve birilerine bile karşı durmuşlar ve halkın hukukunu ve hakkın hatırını bütün hatırların üzerinde saymışlardır. Moğollar karşısında kahramanca mücadele etmesine rağmen yine de Baybars maksadı aşan şeyler yapmış ve Moğol tehlikesini alet ve bahane ederek halkın gelirlerine el koymak istemiştir. Kahraman ulema gerçek kahramanların keyfiliklerine bile karşı durmuştur. Bırakın sahte kahramanlara hulus çekmeyi! Buti’ye de Ezkar hediye etmek değil İmam Nevevi gibi davranmak yakışırdı. Buti’nin anlamadığı husus şudur: Devrimin merkezinde siyasal İslamcılar değil halk vardır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.