l Fatma abla, ben üniversite ikinci sınıfta okuyan bir öğrenciyim. İlkokul beşinci sınıfta annemle babam boşandılar. Şimdi ikisi de başka kişilerle evli. Bana annem yardımcı oluyor ama maddi durumu pek iyi değil. Ben öğrenciyim haliyle ihtiyaçlarım oluyor ekonomik olarak zorlanıyorum. Bu da derslerimi, moralimi her şeyimi etkiliyor. Kendimi kötü hissediyorum, güvenimi kaybediyorum. İki yılım kaldı bu süre içinde yaşadığım sorunları nasıl halledeceğim bilemiyorum. Tavsiyelerinizi bekliyorum.
E.E
Kimi zaman düşeriz

l Bizler bu dünyada geçici birer yolcuyuz. Ebediyete doğru yürürken inişli çıkışlı bir güzergahtan geçiyoruz. Kimi zaman düşüyoruz, kimi zaman kalkıyoruz kimi zaman tökezliyoruz. Bütün bunlar bizim insanlığımızın bir parçasıdır. Burada yapmamız gereken şey, düştüğümüzde yeniden kalkmaya gayret etmek ve yolumuza devam etmek olmalıdır.

İfadenden anladığıma göre anne baba ayrıldıktan sonra sıkıntılı günler geçirdin. Üniversite hayatına başladığında ise buna ekonomik sıkıntıların da eklendi. Zor günler geçirdiğini anlayabiliyorum ama yaşadığımız bütün sorunların bir çözümünün olduğunu bilmeni isterim. Bunun için öncelikle ekonomik sıkıntılarını nasıl giderebileceğin konusunda bir liste yapabilirsin. Mesela burs alabilirsin, ek iş yapabilirsin, özel ders verebilirsin, yakınlarının desteğine baş vurabilirsin... Bu sorununu annenle paylaş ve onun da desteğiyle çözüm arayışına devam et. Sanırım burs alarak bu sorununu büyük oranda çözebilirsin.
Mantığım hayır diyor

l Bu yıl üniversiteyi bitirdim. Seneye işe başlayacağım. Okuduğum okulda sevdiğim biri vardı bir ablamız aracılığıyla çocukla birkaç kere görüştüm. Aslında çok iyi biri, dinine bağlı sakin bir yapısı var. Ama biraz pasif. Bunun ileride sorun olabileceğini düşünüyorum. Çünkü ben aktif biriyim ve bir erkeğin kadından daha akıllı olması gerektiğini düşünüyorum. Onu seviyorum ama mantığım hayır diyor. Bu konuda çok kararsızım bana neler tavsiye edersiniz?
B. E
Hayatınızın kaptanısınız

l Bizler hayatımıza öğrendiğimiz düşünce kalıplarıyla yön veriyor ve olaylara da bu pencereden bakıyoruz. Mesela "Erkek kadından üstün olmalı, erkek pasif olmamalı, erkek girişken olmalı..." düşünceleri küçük yaştan itibaren çevremizden işittiğimiz ve gerekliliğine inandığımız bir şeydir. Fakat, hiç sorgulamadan aldığımız bu düşünce kalıpları bir zaman sonra hayatımızı etkiler hale geliyor. Bu durumda öncelikle, efendimiz evliliklerde neleri dikkate almamızı istiyor ona bakmamız gerekir değil mi? Evleneceğimiz kişide, öncelikle inançlarına bağlı, iyi bir insan olmasını, ekonomik olarak evi geçindirecek yeterliliğe sahip olmasını bekleriz.

Fakat önceliklerimizi bildiğimiz halde, duygularımız evleneceğimiz kişiye hayır diyorsa, ve evleneceğimiz kişinin beklentilerimizi karşılayacak durumda olmadığını düşünüyorsak kararımızı yeniden gözden geçirebiliriz. Evlilik konusunda sizi yönlendirmemiz doğru olmaz ancak burada beklentilerinizi, karşınızdaki kişinin durumunu ve uyumlu olup olmadığınızı tartarak kararı kendiniz vereceksiniz. Sorumluluk sizin, siz hayatınızın kaptanısınız son kararı siz vereceksiniz.