Serbest Cumhuriyet Fırkası’ndan AK Parti’ye
AK Parti’nin bugün geldiği noktada ne Refah Partisi ne de Milli Görüş vardır artık. Partinin kökleri Serbest Cumhuriyet Fırkası’na (SCF) inmiştir. SCF’yi sırasıyla Demokrat Parti, bir dönem Adalet Partisi ve ANAP izler.
Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın 12 Ağustos 1930 tarihli programında, partinin cumhuriyetçi, milliyetçi ve laiklik ilkesine bağlı olduğu vurgulanır. Yabancı sermayenin ülkeye girmesinin özendirilmesi istenir, ekonomik yaşamda sürekli devlet müdahalesine karşı çıkılır.
SCF’nin kurulma nedenlerinin başında Türkiye’nin yaşadığı korkunç ekonomik bunalım vardır. Hükümetse çözüm üretemez.
Mustafa Kemal, ülkede oluşan toplumsal muhalefetin, yeni bir siyasi partiyle meclise taşınmasına karar verdi. Bu partiyi kurmasını en yakın dostlarından olan Ali Fethi Bey’den istedi. Fethi Bey ılımlı bir kişi ve gerek ekonomide gerekse de devlet yönetiminde liberaldi. Paris Büyükelçiliği sırasında, Mustafa Kemal’i zaman zaman ziyaret etmiş, İnönü’yü eleştirmiş, yabancı sermaye için elverişli koşullar yaratılması gerektiğini, vergilerin ağırlığı nedeniyle özel girişimcilerin sermaye birikimi sağla yamadığını söylemişti. SCF’nin Genel Sekreterliği’ne getirilen Nuri Conker’se Atatürk’e kardeşten yakındı. O da İsmet Paşa’nın tutumuna karşı çıkmasıyla bilinir. Fırkanın üçüncü kişisi Ağaoğlu Ahmet Bey, CHP’yle ilgili olarak 23 Temmuz 1926’da Mustafa Kemal’e bir rapor sunarak, “partide denetim yetersizliği vardır. Parti atalet içindedir. Özveri diye bir şey kalmamıştır” demişti.
Bu üçlünün dışında CHP’ye katılan tüm milletvekillerinin iki özelliği vardı. Bunlardan biri, Mustafa Kemal’in yakın arkadaşı olmaları, ikincisi de İsmet Paşa’nın karşısında yer almaları. Toplumun SCF’ye akın etmesinin nedenleri demokratikleşme özlemi ve yoksulluktan kurtulma arzusu olarak belirtilir kimi tarihçilerce. CHP’liler yeni partiyi gericilerin ele geçirdiğini söylüyor ve dine dayalı bir devlet düzeni kurmak için çalıştıklarını yayıyordu. Fethi Bey’se partiyi destekleyenlerin mürteci olmadığını, ekonomik bunalımdan inim inim inleyenlerin desteğini aldığının farkındaydı. Bunlara ek olarak liberaller, tüccarlar, dış ticaret merkezli orta sınıf ve komünistleri de unutmamak gerek. Yani SCF’nin doğduğunda var olan hal ve gidişle, 2002 yılında AK Parti’yi iktidara taşıyan koşullar neredeyse birebir örtüşür. CHP’yse gerek SCF, gerekse de DP, AP, ANAP ve AK Parti’yle mücadelesinde aynı savı öne sürmüştür: “Bunlar din devleti kuracak! “ Bu sav 1950’den bu yana yineleniyor. Peki, halk inanıyor, kabul ediyor mu bu savı? Cevap 12 Haziran 2011 seçimleri!
Esad’a en büyük darbeyi Angelina vurdu
Angelina Jolie Suriye sınırına gitti. Hoş Geldin Melek gibi pankartlarla karşılandı. Orta şekerli kahvesini içti; Suriye’den kaçıp Türkiye’ye sığınan ailelerin çocuklarına sarıldı. Peşi sıra gelen 400 gazeteci içeri sokulmadı. BM’nin kameramanı bütün görüntüleri çekti. Angelina’nın yanı sıra getirdiği özel fotoğrafçının dışında kimse tek kare alamadı. Bu film ve fotoğraflar yakında görsel ve yazılı basında, bütün dünyanın gözleri önüne serilecek. Ve bunları gören herkes, Beşar Esad’tan nefret edecek; bir an önce “birilerinin” Suriye’de taş taş üstüne bırakmamasını isteyecek! Arada yüz binlerce Suriyeli ölmüş, ne gam! Irak’ta bir milyon Iraklı öldü de dünyanın kılı mı kıpırdadı? Ah Beşar ah! Daha işin başında bu diktatörlük tezgahının daha fazla sürmeyeceğini anlaman gerekirdi. Angelina’nın gelişinden sonra senin gidişin yakındır!
Köpeği idama mahkum eden mahkeme
Kudüs’de, Mea Sharim mahallesinde aşırı dinciler oturur. Orada adalet dağıtan mahkemenin yargıçları hahamlardır. Geçenlerde mahkemenin kapısından içeri bir köpek girmiş. Hemen dışarı çıkarılmış. Ama köpek gene dalmış mahkemeye. Hahamlardan biri ayağa fırlamış, yirmi yıl önce mahkemenin kararlarıyla alay eden ünlü bir avukatın ruhu “bu köpeğe girmiş! Tez taşa tutula!” buyurmuş. Ve mahkemeden köpeğe “mahallenin çocuklarınca taşa tutularak idam” kararı çıkmış! Mahkeme Başkanı Haham Avraham Dov Levi “yok böyle bir şey!” diyor ama, köpeği karar çıktı çıkalı ara ki bulasın! Bence bunlar köpeği Filistin’li sanmıştır, onun için katli vaciptir kararı çıkmıştır mahkemeden!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.