Bu Meclis’ten anayasa çıkar mı?
12 Haziran seçimlerinin sonuçlarını “çatışmadan değil barıştan yana olanlar” dışında hemen herkes doğru tayin etti.
Sadece CHP zihniyetliler ile varlıklarını onlara borçlu olan “boyunduruklu kesimler,” böyle bir sonuç beklemiyordu.
CHP’liler kendileri de başta olmak üzere halka hiç güvenmedikleri ve hep ülkemize uzak, insanına uzak karanlık odaklara sığındıkları için, “desibeli yüksek arzulu fısıltılara” inandılar ve çuvalladılar.
Çuvallayanların başında partinin genel başkanı ve beraberindekiler geldi. Meydanlarda ve kulislerde; “Ak Parti’yi silip süpüreceğiz” diye bağırıp çağırdılar.
Bir de yine aklıselim her insanın hâlâ şaşkınlığını üzerinden atamadığı, İnan Kıraç adlı şahsın; “CHP birinci parti çıkacak” demesi olmuştu.
Bu nasıl bir öngörü ve tahmin ise ve nereden nasıl geldiyse, seçim sonuçlarında gördük ki, CHP Türkiye’nin yarısında temsil edilmedi ve 33 vilayette yok oldu.
Neyse 12 Haziran seçimleri hakikaten zorlu geçti ama sağduyu sahibi milletimizin zaferiyle sonuçlandı.
Bu seçimler bir kere daha gösterdi ki, CHP ve paralelindekilere kıyamete kadar iktidar yok. Kıyamet sonrasını bilemeyiz tabii.
¥
¥Türkiye’nin saygın kuruluşlarından Abant Platformu da 12 Haziran seçimleriyle ilgili geniş katılımlı bir değerlendirme toplantısı yaptı.
¥Toplantıya katılanların gündeminde Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın da üzerinde durduğu yeni anayasa vardı ve ortaya bir uzlaşma metni çıktı.
¥Meclis’te uzlaşılarak bir anayasa çıkar mı şimdilik bilinmez ama Abant Platformu’nun değerlendirme çalışmasında alabildiğim notlar özetle şöyleydi:
¥
12 Haziran seçimleri ile ortaya çıkan Meclis tablosu; yüzde 87’lik katılma oranı ve oyların yüzde 95’nin Meclis’te temsil edilmesiyle; yeni bir anayasa için tarihi fırsattır.
Bu Meclis, yüzde 95’lik temsil kabiliyetinden dolayı gerçek bir kurucu Meclis hüviyetine sahiptir ve yeni yapılacak anayasanın meşruiyetini güçlendirmektedir.
Meclis’te hiçbir siyasi partinin tek başına bu kurucu iradeyi kullanamayacak olması; yani tek başına anayasa yapacak ve anayasayı değiştirecek güçte olmaması; yeni anayasa hazırlanmasında ihtiyaç duyulan uzlaşmanın sağlanması bakımından önemlidir.
Meclis’te temsil edilen siyasi partiler; yeni anayasa çözümünde ihtiyaç duyulan uzlaşmacı dili, kendi aralarında bir an önce süratle inşa etmelidirler.
Siyasetçiler; enerjilerini geçmişin hesabını görmekle harcamamalı; acil çözüm bekleyen sorunlara odaklanmalılar.
Türkiye’nin bu acil demokratikleşme ihtiyaçlarına çözüm bulma sürecinde Meclis’te ve Meclis dışında olabildiğince özgür bir tartışma ortamına ihtiyaç vardır.
Meclis, yeni anayasa çalışmaları sırasında; sivil toplum örgütleri ve diğer kurumların yaptıkları ve yapacakları anayasa çalışmalarından yararlanmalıdır.
Bu süreçte özgürlüğe ait bütün meşru talepler, ayırım yapılmaksızın dikkate alınmalı, Yeni anayasanın ekseni hak temelli olmalıdır.
Meclis’te temsil adaletini engelleyen yüzde onluk seçim barajı ve siyasal hakların geliştirilmesi konularında da gereken adımlar atılmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.