‘Edeb’ insan içindir, bunu bilen ve idrak edebilen kişiler de ‘edeb’ içinde yaşar ve yaşamalıdır.
Bizim toplumumuzda ‘edeb’, son derece önemli bir göstergedir. Bunun için de en ünlü sözümüz; “Edeble gelen lütufla gider” deyişimizdir.
Günümüzde ise ‘edeb’e en çok sahip olması gereken çevreler, ülkemiz ve milletimiz adına siyaset yapanlardır. Hayırla anılan siyasetçiler ise hep ‘edeb’li olanlardır.
Halkımızın çok önemli bir çoğunluğu da dini ve milli değer yargılarından dolayı ‘edeb’lidir. O nedenle de ‘edeb’li olan insanlara teveccüh eder.
Muhalefet daha işe başlamadan ‘edeb’ini öyle bir bozdu ki, seçime katılan her iki vatandaştan birine ‘edeb dışı’ laflar ettiler.
Hele bir tanesi üstelik hanım milletvekili. “Üstelik” dememin sebebi; “Hanım demek daha nazik ve daha ‘edeb’li” demektir.
MHP Eskişehir milletvekili bir hanım; ne yaşına ne başına ne de partisindeki ‘edeb’li insanlara yakışmayacak şekilde büyük bir saygısızlık gösterip, AK Parti’ye oy verenlere “edeb dışı” laf etmiş.
Eskişehirlilerin sıkça dile getirdiği ünlü bir söz vardır. Derler ki; “Kızım öyle ‘edeb’li ol ki vardığın yerde oturacak bir minderin olsun.”
Eğer ‘edeb’ sınırlarımı zorlasaydım yahut gazetenin ‘edeb’ sınırını aşsaydım, sözün devamını getirirdim ama madem ‘edeb’den söz ediyoruz, sınırda kalalım.
Allah hanımefendinin şerrinden hem milletvekillerini hem de halkımızı korusun.
Bu hanım teyzeye AK Parti’ye oy veren seçmenler şunu hatırlatıyor:
“Bakın hanımefendi, AK Parti Türkiye’nin partisi, siz bu ülkenin 47 vilayetinde yoksunuz. Lütfen haddinizi bilin.”
¥
Şimdi gelin de MHP’deki şahıs ve onun gibilere, ‘edeb’den söz edin. Kaf dağının ardındaki masallardan bir demet gibi bir şey olur.
Kaf Dağı nerededir bilinmez, çok uzaklarda olarak hayal edilir ve görülmez. İşte malum şahıs ve onun gibiler için de ‘edeb’ böyle bilinmez ve görülmezdir.
AK Parti’ye oy veren her iki kişiden birine o da ağır bir laf etmiş. Çok görmedik, çünkü adamların tıynetleri bu.
AK Parti’ye oy veren her iki kişiden biri, zaten onların şerrinden kurtulmak için AK Parti’ye oy vermiştir.
Dolayısıyla ilgili kişi ve onun gibi düşünenlere; ‘edeb’ konusunda bir şeyler söylemek, ‘edeb’ kelimesini küçümsemek olur ki ‘edeb’in manası yücedir.
¥
Edeb ehli, ‘edeb’ hususundaki şu beyitleri çok sever.
“Edeb ehli mazlumdur, zalim olmaz.
Edepsiz ilim öğrenen âlim olmaz.
¥
İlim meclislerinde aradım, kıldım talep,
İlim geride kaldı, illa edeb illa edeb.
¥
Edep, bir tane imiş, nuru Hüdadan,
Giy ol tacı emin ol her beladan.
Büyükler derler ki; “Gaflet kadar hiçbir kötü hal yoktur. Bir kişi kendi kuvveti ile gafleti terk edemiyorsa edebe sarılsın.”