Bir Cuma Hutbesi Denemesi
Muhterem Müslümanlar!.. Hamdler, övgüler, senâlar âlemlerin Yaratıcısı, Mâliki ve Rabbi olan Allah'a mahsustur.
Âlemlere rahmet ve insanlara en güzel örnek ve model olarak gönderilmiş Resûlullah Muhammed Mustafa'ya salât ve selâm olsun.
Onun bütün Ashabına, Etbâına, Ehl-i Beytine, Ezvâcına, Yârânına, bâhusus Hulefâ-i Râşidîne, Ebû Bekr Sıddiqa, Ömerü'l-Faruka, Osman Zinnureyne, Aliyyü'l-Murtazaya hayır dualar eder, Allah onlardan razı olsun deriz.
Üzerimize vâcib olan hamdele, salvele ve duadan sonra...
Ey Müslümanlar!.. İyi bilin ki, Hak ile bâtıl biz Müslümanlara kesin şekilde bildirilmiştir. Hakka tâbi olan Mevlâsını bulur kurtulur, bâtıla tâbi olan belâsını bulur, ebedî zarara uğrar, felâkete duçar olur.
Allaha ve Resûlüne iman edip İslam'ı din olarak kabul edenler bilsinler ki, Kur'an-ı Azimüşşan Allah'ın kadîm kelâmıdır ve biz Müslümanların düstur ve imamıdır. Kim ona, doğru şekilde anlamak ve yorumlamak şartıyla uyarsa kurtuluşa erer.
Kur'an'daki ilahî emirleri yerine getiren, ilahî yasaklardan uzak duran, ondaki ilahî öğütleri tutan aziz ve hür olur, böyle yapmayan zelil ve rezil olur.
Peygamberimizin (Salat ve selam olsun ona) Sünneti de bir tür vahydir ve Müslümanların ona uyması vacibtir. Tevâtür beyyinesi ile sâbit olan sahih hadîsleri inkâr eden, dinden çıkar.
Muhterem Müslümanlar!.. İslam hükümlerinin dört kaynağı Kitabullah, Peygamberimizin Sünneti, Ümmetin icmâı ve kıyas-ı fukahadır.
Şeriat Allahın Kitabından ve Peygamberin Sünnetinden çıkartılmış din hükümleridir. Bütün iyiliklerin, doğruların, güzelliklerin kaynağı Şeriattır. Şeriatı inkar veya tahkir eden dinden çıkar.
Kur'ana, Sünnete muhalif olan, ters düşen her şey bâtıldır.
Allah zinayı haram kılmış ve kötülemiştir.
Peygamber-i Zişan bu hükmü te'yid etmiş, zinayı kötülemiştir.
On dört asır boyunca gelip geçen bütün din imamları, mezheb sahibi büyük müctehidler, rabbanî alim ve fakihler, kâmil mürşidler, sâlih Müslümanlar, Allah dostları zinayı kötü görmüşler, büyük bir günah ve suç olduğunda ittifak etmişlerdir.
Riba Kur'an, Sünnet ve icmâ ümmet ile haramdır, büyük bir günahtır.
Kadın ve kızların tesettüre girmeleri, iffetli ve namuslu bir hayat sürmeleri farzdır. Tesettürün Kur'anla, Sünnetle, icmâ-i ümmetle sabit kesin bir farz olduğunu inkar eden dinden çıkar.
Ey Müslümanlar!.. Beş vakit namaz, kesin farzların başıdır. Atalarımız asırlar boyunca bu farzı dosdoğru eda etmişlerdir. Yakın tarihimizdeki fitneler yüzünden Ümmet-i Muhammed'in büyük bir kısmı, belki de yüzde 90'ı bunu terk etmiştir. Bî-namazlık büyük ve vahim bir isyandır. Ümmetin alimleri, fakihleri, âqilleri, bilgeleri, güç ve imkân sahipleri halkın tekrar beş vakit namaza başlaması için hayırlı bir seferberlik başlatmalı, bugünkü yüzde 10'luk kılan oranını yüzde 50'lere ve daha fazlasına çıkartmak için en etkili şekilde çalışmalıdır.
Namazdan sonra dinimizin önemli ibadetlerinden biri zekâttır. Zekat malla, parayla yapılan bir ibadettir. Zamanımızda Müslümanların bir kısmı ya hiç zekat vermiyor, yahut tam olarak vermiyor; bir kısmı zekat veriyor ama Kur'ana, Sünnete, Şeriata, fıkha uygun olarak vermiyor, zekat borcunu ödemiş olmuyor. Zekat yerli yerinde ve doğru dürüst verilmediği için Müslüman fakirler, miskinler, mülteciler mağdur oluyor. Bu hususta da, gerçek ve muhlis ulema ve fukaha Ümmet'i uyarmalı, bilgilendirmeli, aydınlatmalıdır.
Muhterem Müslümanlar!.. İslam dini, Kur'an, Sünnet ve Hikmet bizi Allahü Teala ile olan bütün işlerimizde ihlaslı olmaya çağırmakta, ihlasla işlenmeyen amel ve ibadetlerin kabul olmayacağını bildirmektedir. Ulema, fukaha, mürşidler, ziyalı sâlih Müslümanlar ihlas konusunda Ümmet'i bilgilendirmeli, aydınlatmalı, uyarmalıdır.
Sevgili Müslümanlar!..
Din elbette bir vicdan işidir ama sadece bir vicdan işi değildir. Din vicdanlara haps edilemez. İslam, Kur'an, Peygamber ve Sünneti hayata uygulanmak için gönderilmiştir.
Ferdî/bireysel ve toplumsal hayatta yapılan, işlenen her şeyle ilgili olarak dinin bir hükmü ve değerlendirmesi vardır. Mesela namaz kılmak farzdır. Namaz kılmamak haramdır.
Uyumak mübahtır. Sabah namazı vaktinde uyumak haramdır.
Mükelleflerin bütün işleri ef'al-i mükellefîn denilen sekiz sınıf fiilden birinin kategorisine dahildir.
Ey firâset sahibi Müslümanlar!.. Dinimiz ilahî din olduğu için onda kesinlikle reform, yenilik, değişiklik yapılamaz. İslam dini Avrupa standartları ve normlarına göre yorumlanamaz. Sevgili Peygamberimizin (Salat ve selam olsun ona) sahih hadîslerini AB normlarına, Feminizme göre ayıklamak korkunç bir ihanettir... Haçlıların ve Siyonistlerin istekleri doğrultusunda ılımlı bir İslam türetme teşebbüsleri bâtıldır.
M. Kemal Paşa'nın ölümünden sonra çıkartılmış Kemalizm ideolojisi ile ilahî İslam dini asla uyuşmaz ve bağdaşmaz.
Peygamberimizin risâletini ilanından ve İslam dinini tebliğinden sonra, bu risalet ve tebliği duyup işitip de inkar ve tekzib edenler ehl-i necat ve ehl-i Cennet değildir.
Zamanımızda üç değil, bir tek ibrahimî din vardır ve o da İslam'dır.
Tevhid inancı ile Teslis inancı asla uyuşmaz.
Hz. Muhammed aleyhissalatü vesselamı, Kur'an-ı Kerimi, ilahî ve hak İslam dinini inkar edenler, kurtulmuşlar zümresinden değildir.
Müslümanların temel vazifelerinden biri de, Ümmet-i dâveti imana, İslam'a, Kur'ana çağırmak için en etkili ve en uygun şekilde gece gündüz çalışıp hizmet etmektir.
Muhterem Müslümanlar!..
İslam hem bir din, hem bir medeniyet, hem bir dünya nizamı, hem de bir hayat/yaşama sistemidir.
Müslümanlara, inandıkları gibi yaşamak hakkını ve hürriyetini vermeyen düzen ve sistemler zâlimdir.
İyi, uyanık, olgun, şuurlu, firasetli bir Müslüman bâtıl nizam, sistem ve düzenlerden razı olmaz, onları benimsemez.
Müslümanın dini İslam'dır, milleti İslam'dır, medeniyeti İslam ve Kur'an medeniyetidir, kültürü İslam kültürüdür, takvimi İslam takvimidir.
Müslüman anne ve babaların küçük çocuklarına özel din ve Kur'an dersleri verdirmeleri yasağı insan haklarına, milli kimlik ve kültüre aykırı bir zulümdür.
İngiltere gibi Hıristiyan bir ülkede isteyen Müslüman kadın doktorlar, kadın öğretmenler, kadın memureler, hattâ kadın polisler başörtülü hizmet verebiliyor da bizim ülkemizde niçin veremiyor?
Ey Müslümanlar!.. Bilmiyorsanız öğreniniz, Hıristiyan İngiltere'de Müslümanlar için Şeriat mahkemeleri vardır.
Türkiye bir İslam ülkesidir. Halkın büyük çoğunluğu Müslümandır. İnsan hak ve hürriyetlerinin temel maddesi din, inanç, ibadet, inandığı gibi yaşamak, çocuklarını kendi dinine göre yetiştirebilmek hürriyetidir.
Ülkemizde İslam'ın ve Müslümanların, militan ve bağnaz düşmanları vardır, egemen azınlıklar vardır, derin gizli güçler vardır. Bunlar Müslüman çoğunluğun temel hak ve hürriyetlerini çiğnemektedir. Her Müslüman bu güçlerle yasal sınırlar içinde mücadele etmeli ve hür Müslümanlar olabilmek için var gücüyle çalışmalıdır.
Aziz Müslümanlar!..
Din, iman, İslam, Kur'an, Sünnet, Şeriat, mukaddesat hizmetleri kutsaldır. Bu hizmetler sırf Allah rızası için ihlasla yapılmalıdır. Yaratanın rızasını kazanmak için yapılan kutsal din hizmetlerinin ücret ve mükafatı yaratıklardan istenmemeli ve beklenmemelidir. Dünyanın en kötü, en iğrenç, en rezil ticareti din ticareti, mukaddesat bezirganlığıdır. Sevgili Müslümanlar!.. Din sömürücülerinin tuzaklarına düşmeyiniz, onların yalanlarına inanmayınız, onlara para kaptırmayınız.
Mukaddes dinimiz rüşveti, her türlü haram kazancı, ribayı, haram yemeyi, lüksü, israfı, aşırı tüketimi, gururu, kibri yasak kılmıştır.
Yirmi bin dolarlık bir araba kendisine yetecekken, ihtiyacını görecekken, sırf nefsini tatmin, gurur ve kibrini beslemek, çevresine caka satmak için 100 bin dolarlık lüks araba alan haram bir iş işlemiş ve büyük günaha girmiş olur.
Ey Müslümanlar!.. Çok iyi bilmiş olunuz ki, bazı tv kanallarının yayınlarını Müslümanların seyr etmesi caiz değildir. Müslümanın evi, onun harîm-i ismetidir. Orada içki alemleri, fuhuş ve zina, iğrenç, azgın ve taşkın seks sahneleri, İslam'a kesinlikle aykırı çıplaklıklar, ahlaksızlıklar, iffetsizlikler, hayâsızlıklar, edepsizlikler sergilenemez, sahneye konulamaz. Televizyondaki bu gibi haram ve kötü yayınları evinizde çoluk çocuğunuza seyr ettirirseniz, yarın Mehkeme-i Kübrada bunun hesabının sorulacağından korkunuz. Ne cevap vereceksiniz?
Ey Müslümanlar!.. Peygamberimizin (Salat ve selam olsun ona) bin dört yüz yıl önce haber vermiş olduğu âhir zaman alâmetlerinin küçüklerinin tamamı, büyüklerinin büyük kısmı zuhur etmiştir. Ahir zaman fitneleri, kasırgaları, zelzeleleri ve pislikleri içinde yaşadığımızı unutmayalım. Cahiller ve gafiller sarhoş olmuştur. Para, mal, zenginlik, riyaset, ün, alkış hırsları gözlerini döndürmüştür. Seks azgınlıkları eski Sodom ve Gomore'yi geride bırakmıştır. Din konusunda cahillik karanlıkları çok koyulaşmıştır. Bu zaman gaflet zamanı değil, uyanıklık zamanıdır. Herkes kendisinin, ailesinin, çoluk çocuğunun, akrabalarının, hemşehrilerinin, din kardeşlerinin, vatandaşlarının, insanların imanını kurtarmaya baksın. İmanını kurtaranlar, ömrü ölümüne iman ile bitişenler kurtulacaktır.
Allah'ın rahmeti, selamı, bereketi, koruması üzerimize olsun... Peygamberimizin (Salat ve selam olsun ona) ruhaniyeti bizi gölgelesin. Kur'ana ve Sünnete yapışalım. Allah'tan namaz ve sabır ile yardım isteyelim. En büyük düşmanımız olan nefs-i emmârelerimizle büyük cihad yapalım. Allah'ın yardımına nail olmak için Kur'anî, Nebevî, Şer'î vesilelere ve sebeplere yapışalım.
Rabb olarak Allah'tan, Nebi olarak Muhammed Mustafa'dan, Kitab olarak Kur'andan, Din olarak İslam'dan razıyız...
Kemal sıfatlarla sıfatlı ve noksan sıfatlardan münezzeh olan Allahü Teala'ya hamd ediyoruz...