Demokratik düzeni, hepten sağlam temellere oturtmak istiyorsanız, 1982’den kalma, vesayet anayasasını çöpe atacaksınız. Salt siyasi partilerin değil STK’ların, baroların, medyanın ve daha birçok kuruluşun da onayıyla yepyeni bir anayasa hazırlayacak, TBMM’ye sunacaksınız, tez elden. Yeni bir anayasa hazırlanmasına katkıda bulunmayan demokrasiden bir daha söz etmemeli.

Bölgesel öncelikleri, geçmişle hesaplaşma tutkularını anayasaya yazdırmaya kalkışmak, çıkmaz sokakta dönüp dolaşmaktan öte hiçbir işe yaramaz.

Şimdi gelelim, Cengiz Çandar’ın TESEV için hazırladığı “Dağdan İniş-PKK Nasıl Silah Bırakır? Kürt Sorununun Şiddetten Arındırılması” başlıklı, Devlet- Öcalan görüşmelerinin anlatıldığı rapora. Rahmetli Özal’ın 1993’de gönderdiği bir mesajla başlayan dolaylı görüşmeler, rahmetli Erbakan döneminde, 28 Şubat sürecinde de sürmüş. Sonra devreye askerler girmiş. Ardından MİT ve şimdi de bürokratlar masaya oturmuş. Peki, niye çözüm üretilemiyor on sekiz yıllık süreçte? Çünkü heyula gibi duruyor 1982 Anayasası. Yeni anayasa devletin önünü açacak; geniş çerçeveli bir uzlaşı, Öcalan’la görüşmelerde çözüm üretmeyi sağlayacaktır.

Cengiz Çandar’ın belirttiği gibi, “Kürt sorunu PKK sorunudur. PKK sorununu çözmeden Kürt sorununu çözemezsiniz. Öcalan’la uzlaşmadan da, PKK’yı dağdan aşağı indiremezsiniz. “

Anayasa konusunda uzlaşma sağlanabilirse, kalemlerini ele alanların, başvuracakları en önemli belgelerin biri de sevgili Cengiz’in olağanüstü raporu olmalı.

Borsayı tanıyalım

Adam cebinde bir tomar parayla köye gitmiş: “Ne kadar keçi varsa tanesi 50 liradan alacağım!”demiş. Köylüler ne kadar keçi varsa satmışlar adama. Sonra adam ‘çevre köylere haber salın, o keçileri de tanesi 75 liradan almaya’ hazır olduğunu söylemiş. Köylüler, ne kadar keçi varsa kıyıda köşede toplayıp getirmiş. Adam bu keçileri de kafese kapattıktan sonra dönmüş köylülere: “Bundan böyle getireceğiniz her keçiye 125 lira vereceğim. Ben şimdi kente gidiyorum. Siz keçileri toplayın, üç beş güne dönerim. Adamım burada kalacak.”

Köylüler uğraşıp didinmiş ama tek bir keçi bulamamış. Adamın yardımcısı köylülere demiş ki: “Size şu kafeslerdeki keçileri tanesi 100 liradan satayım. Patron gelince ona 125 liraya satarsınız.”

Köylüler bütün paralarını adama vermişler. O da keçileri teslim edip gitmiş. Tabi bir daha da ne adam ne de yardımcısı köye uğramış. İşte, borsanın kısa tanımı efendim.

(.....Bankası Zeytinburnu Şube Müdürü Naci Beye teşekkürler)

Alper Bey’in eşi Angelina’yı kıskanmış

Böyle haberleri seviyorum. Star, Cumartesi günü Kızılay görevlisi Alper Uluca’yla konuşmuş. Alper Bey’in eşi, Angelina Jolie gelmeden kıskanmış ünlü yıldızı. Herhalde, kendine dikkat et Alper demiştir kocasına, kaşlarını çatarak. Kadın tepkisi hiç değişmiyor değil mi? Angelina Jolie, dünyanın en yakışıklı erkeği seçilen Brad Pitt’le birlikte ama Alper Bey’in eşinin gözünde Brad Pitt kaç para! Hanımefendi için dünyanın en yakışıklı erkeği Alper Bey. Eh o zaman da kıskanması çok doğal. Siz de Alper Bey, ne kadar sevildiğinizi bilin.