Dengir Mir Fırat: YSK bir oyunun içinde

Dengir Mir Fırat: YSK bir oyunun içinde

Meclis'te yapılacak yemin töreniyle, olağanüstü bir sürpriz olmazsa BDP milletvekillerinin katılmadığı, CHP'lilerin de yemin etmediği bir ilk yaşanacak. Bu yeni durumun nasıl aşılacağını ise doğrusu kimse bilmiyor.
Hukukçular, siyasiler farklı yollar öneriyor ama hangisinin geçerli olacağı konusu hâlâ meçhul...
Bu meçhulü bilmenin tek yolu var; Meclis'te olmak...
Orada en azından herkesin kafasındaki, "AK Parti ne yapacak?" sorusunun cevabı bulunacak... İki gündür AK Parti kulislerinde neler olup bittiğini izliyorum...
Parti içinde ağırlık Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin, Bülent Arınç ve Ertuğrul Günay'la başlayan pozitif yaklaşımdan yana... Ancak Bekir Bozdağ'ın ifade ettiği partinin "resmi görüşü" de göz ardı edilemiyor.
Bu yüzden AK Parti'nin, 12 Haziran seçimlerinin ruhuyla çelişen bu paradoksu nasıl aşacağı merak ediliyor.
Soruyu, bu dönem milletvekili seçimlerine katılmayan ancak hem Meclis deneyimi olan hem de siyasette objektifliğiyle bilinen Dengir Mir Mehmet Fırat'a sordum.
Fırat önce YSK ile ilgili çarpıcı bir tespit yapıyor:
"Burada bir oyun var bunun farkına varmak lazım. Yüksek Seçim Kurulu oyunun içinde... Hatip Dicle'nin milletvekilliğinin iptal edilmesini bir şekliyle anlarım. Doğru olan adaylığı sırasında bu yapılmalıydı. YSK üyelerinden biri, bu kararların tüm safhalarında bulunmuş. Bunu bilmiyor olarak kabul etmek mümkün değil. Bunu bilerek kasten seçim sonrasına bıraktılar."
Fırat, bu müdahaleyle yetinmeyen YSK'nın AK Partili Oya Eronat'a milletvekili mazbatası vermesini de oyunun bir parçası olarak niteliyor:
"Dilce kararını verme hakkı Meclis'e aitti. Ama asıl vahim olan bundan sonra yaptıkları. Dicle'nin vekilliğini düşürdükten sonra kalktılar AK Parti'nin sıradaki vekiline mazbata verdiler. Seçim bittikten sonra bir başkasının vekilliğine karar verebilme yetkisine YSK sahip değil. Orası boş kalır. 550 olmaz 549 olur. Bunu mahsus yapıyorlar."
Sorunun içinden çıkılamaz hale getirildiğini ileri süren Fırat, "oyun sürüyor" diyerek ciddi bir tehlikeye işaret ediyor:
"Ve öyle bir kör düğüm attılar ki, artık Dicle'nin kolay kolay geri gelmesi mümkün değil. Tam kanunsuzluk bana göre. Daha önce bağımsızlarla ilgili verdiği kararla Türkiye'yi darmadağın ettiler, şimdi de aynı oyunu sürdürüyorlar."
Dicle'nin aldığı cezayı değerlendiren Fırat, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Bazı düşünceler çok aykırı gelebilir. Bana da aykırı geliyor. Bu ayrı bir mesele. Ama bundan dolayı bir insanı seçme seçilme hakkından mahrum etmenin mantığını dünyaya izah etmek mümkün değil. Bu buz gibi bir fikir suçudur?"
AK Parti yetkililerinin "Efendim napalım kanun böyle emrediyor" yaklaşımlarını eleştiren Fırat, "Kanuna uygun olmak hukuka uygun olmak değildir" diyor ve şunları söylüyor:
"O zaman daha önce bize yapılan zulümlerin tamamını kabullenmiş oluruz. Ben şahsen kendimi alçaltılmış olarak hissederim. Çünkü ben bunun aksini söylüyor ve bağırıyordum."
Peki, ne yapılmalı?
Tecrübeli siyasetçi Meclis'te ne yapılması gerektiğini şöyle anlatıyor:
"Hatanın hemen düzeltmesi lazım. Cumhurbaşkanımız da söyledi bunun yeri de Meclis'tir. Anayasanın ve Ceza Mahkemesi Kanunu'nun ilgili maddeleri hemen değiştirilebilir, çok basittir. Hatta başkanlık divanının seçimini bile beklemeden CHP ve BDP ile konsensüs sağlanarak bu yapılmalı. Bu deklare edilirse anayasa giden yol da açılmış olur."
Meclis'i göreve çağıran Fırat'a Kürt siyasi hareketinin ne yapması gerektiğini de soruyorum... Dengir Fırat'a BDP ve Kürt hareketinin bu protestoyu ne kadar sürdürebileceğini de soruyorum...
"Bu yolun önünü tıkayacak tek şey şiddettir. Sorun akıllı siyasetle çözülür. Molotof kokteylli ile çözülmez... BDP bu açıdan daha olumlu bir noktada. Şimdi eski militan BDP'den farklı olarak daha aklıselim ve siyasi tecrübeli insanlar var. BDP'ye sol kesimden, Kürt sağı ve liberalleri diyeceğimiz insanlar girdi. Ben ümit ediyorum daha akıllı bir siyaset götürülecektir."
Eski Türkiye, ne kadar değişmemekte direniyorsa Yeni Türkiye de o kadar çözümde direnmeli...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi