Uysal ve Evcil Ilımlı bir İslam Türetme Fesadı
Ilımlı İslam, Dinlerarası Diyalog, Üç İbrahimî din, BOP İslam'ı, İslam'da reform, İslam'da değişim, İslam'da yenilik, Fazlurrahman'ın Tâtiliye mezhebi, Kemalist İslam, Kur'an İslamlığı, Sünnetsiz İslam, Şeriatsız İslam, Afganîcilik ve bunlara benzer bid'at cereyanları zâhirde dinî gibi görünüyor ama aslında bunlar siyasî cereyanlardır ve Vatican, Siyonistler, ABD, AB tarafından üretilmişlerdir.
İsrail ve ABD dünyanın hiçbir yerinde geleneksel Şeriat İslamlığının hakim olmasını istemez.
Onlar var güçleriyle, kendi istedikleri, içi boşaltılmış ılımlı bir İslam ister.
Mısır'da böyle ılımlı bir İslam iktidarı kurmak için çabalıyorlar.
ABD ve İsrail (ve müttefikleri) İslam dünyasının başına gerekirse ılımlı, evcil, uysal, güdümlü, fantoş, kukla bir Halife bile getirebilir. Yeter ki onların emellerine hizmet etsin.
İsrail ve ABD'yi bu ılımlı İslam konusunda Hindistan desteklemektedir.
ABD ve İsrail İslam dünyasını, Ümmet'i mümkün olduğu kadar çok parçalara ayırmak istiyor.
Maalesef Müslümanların büyük kısmı bu tuzaklara düşmüştür.
"İslam dünyasında birbirine can düşman hizipler, fırkalar, cereyanlar var... Bunların hepsini de İsrail'in ve ABD'nin desteklemesi mümkün değildir, mantığa aykırıdır..." diyenler olabilir. Hayır çok mümkündür, acı bir realitedir. Fitne fesat, nifak ve şikak, kardeş kavgası çıkması için aşırı uçları desteklemelerini çok tabiî karşılamak gerekir.
Bence, içine casusların, ajanların, provokatörlerin, istihbaratçıların, yönlendiricilerin sızmadığı hiçbir İslamî kuruluş kalmamıştır.
ABD ve İsrail tavşana kaç tazıya tut siyasetini takip eder.
ABD'ye ve Siyonizme şiddetle karşı olanları bile kullanmak isterler.
Onların en büyük gayesi Ehl-i Sünneti ve Cemaati zayıf düşürmek, bölmek, parçalamaktır.
Yakın tarihte İran ile Irak'ı sekiz yıl boyunca savaştıranlar ABD ve Siyonist gizli güçlerdi.
Şimdi Türkiye ile İran'ı savaştırmak için şeytanî planlar ve projeler hazırlayıp geliştiriyorlar.
Birinci dünya savaşında bir Lawrence vardı, şimdi binlerce Lawrence var.
Hz. Osman Zinnureyn zamanında Yahudi Dönmesi (yahut Dönmemişi) Abdullah ibn Sebe' İslam tarihinin en büyük fitnesini suret-i haktan görünerek çıkartmıştır.
ABD'nin en büyük müttefiki çok zengin bir Arap ülkesinden ve bir petrol prensliğinden İslam adına milyarlarca petro-dolar dağıtılmaktadır.
ABD ve İsrail, bütün aşırı uçları kullanmak ister.
Din düşmanlarının tuzaklarına düşmemek için Ehl-i Sünnet Müslümanları ne yapmalıdır?
1. Ehl-i Sünnetten az veya çok ayrılan hiçbir İslamî hizip, fırka ve cereyanı kabul etmemelidir.
2. Bilhassa made in İsrail ve made in USA patentli ılımlı İslam cereyanına karşı cephe almalıdır.
3. İslam Protestanlığına karşı cephe alınmalıdır.
4. Fazlurrahmancılık İslam Şeriatını ve Ümmetini tehdit eden en büyük tehlikedir.
5. Mezhepsizlik en büyük fitnedir.
6. Telfik-i mezahib cereyanı çıkmaz bir sokaktır.
7. "Zaruriyat-i diniyenin bazısını inkar eden, İslam'ı, Kur'anı, Resulullah'ı, Tevhid'i inkar eden Ehl-i Kitab da kurtuluşa ermiştir ve Cennetliktir" diyen "Üç İbrahimî din" mezhebi de red ve inkar edilmelidir.
8. Şu anda Türkiye'de 200 çeşide yakın Kur'an tercümesi, meali, tefsiri bulunmaktadır. Bunların çoğunda büyük ve kasıtlı yanlışlar vardır. Her Müslüman dinini bu tercüme, meal ve tefsirlerden öğrensin, icazetli hocalar aradan çıksın, ilmihal Müslümanlığı bozuktur zihniyeti bütünüyle reddedilmelidir.
9. Peygamber postacı idi, öldü işi bitti diyen zihniyet reddedilmelidir.
10. Her türlü dinde reform, dinde yenilik, dinde değişim cereyanı zararlıdır ve hepsi reddedilmelidir.
11. Dinî konularda icazetli Ehl-i Sünnet ulema ve fukahasının sözleri, görüşleri, fetvaları, yönlendirmeleri esas alınmalıdır.
12. Para kazanmak, yüklü telif ücreti almak, köşeyi dönmek, zenginleşmek, Ekfer Şah'a yaltaklanmak için yazılmış, tasnif edilmiş tercümeler, mealler, tefsirler, din kitapları alınmamalı ve okunmamalıdır.
13. Resulullah efendimizin (Salat ve selam olsun ona) varisleri, vekilleri, halifeleri durumunda olan takvalı din imamları, icazetli 'âmil ulema ve fukaha, kamil mürşidler örnek alınmalıdır ve onların emirleri direktifleri, öğütleri, uyarıları dinlenmelidir.
14. Selahaddin Eyyubî, Fatih Sultan Mehmed, İmam Şeyh Şâmil gibi gerçek büyükler model olarak kabul edilmelidir.
15. Azılı Farmason ve taqiyyeci Afganî modeli reddedilmelidir.
16. İslam'ın tek hak ve makbul din olduğu, başka hak dinler de bulunduğu inancına aykırı bütün sapıklıklar reddedilmelidir.
17. Cihadsız bir İslam türetmek isteyenlerin faaliyetleri şüphe ile karşılanmalı ve onların maskeleri düşürülmelidir.
18. Ümmet birliğini ve iman kardeşliğini red ve berhava eden, zedeleyen bütün sözler ve hareketler zararlı ve olumsuz kabul edilmelidir.
19. Bütün Müslümanlar gerçek Halife-i Resulullaha gıyaben biat etmelidir. Böyle bir Halife Şeriat'a ve Sünnete sımsıkı bağlı, din konusundaki bütün bid'atlere karşı olacaktır.
20. Ümmet birliğine zarar vermeyen bütün olumlu meşreb ve çeşitliliklere evet, bütün olumsuz, fitne ve fesat çıkartan ihtilaflara ve tefrikalara hayır denmelidir.
Peygamberimiz "Mü'minin firasetinden çekininiz, çünkü o Allah'ın nuruyla görür/bakar" buyurmuştur.
Müslümanlar!.. Ilımlı İslam, İslam'da değişim ve yenilik, cihadsız İslam, Şeriatsız İslam, Resulullahı inkar ve tekzib eden kafirler de Cennetliktir ve benzeri mühlik (helak edici) bozuk cereyanları reddediniz, bunların tuzaklarına düşmeyiniz.
Allah'tan sabırla ve namazla yardım dileyiniz.
* (İkinci yazı)
Kötü Düzene Alışmak ve Kanıksamak
BALIKLAR, insanlar kadar zeki ve akıllı olmasalar bile bir sıcak deniz balığını soğuk denize koysanız yahut tatlı su balığını tuzlu suya koysanız, yaşasa ve barınsa bile bir anormallik olduğunu anlar.
Teoride Müslümanların, insanların en akıllıları olması gerekir. Maalesef bugün böyle değil.
Adam Müslüman ama bozuk bir düzende yaşamaktan rahatsız olmuyor. Bozukluğa alışmış ve kanıksamış.
Milyonlarca Müslümandan kaç tanesi, Cuma günü, "Bugün benim niçin hafta tatilim değil... Yahudiler cumartesi tatil yapıyor, Hıristiyanlar Pazar günü yapıyor da ben çoğunluğa mensup bir Müslüman olarak niçin kendi kutsal günümde tatil yapamıyorum?.." diye düşünüyor, üzülüyor, tedirgin oluyor?
Bozuk ortamlar tabakhâne (ham derilerin işlendiği atölye) gibidir. Oralarda burun direklerini kıracak kadar kötü bir koku vardır ama çalışanlar alışmışlardır.
Norveç, İsveç, İngiltere, Finlandiya, Avusturya gibi ülkelerdeki azınlık olarak yaşayan Müslümanlar geniş bir din ve vicdan hürriyeti havası içinde inançlarına göre bir hayat sürebilirler. İslam düşmanı ideolojilerin, dinsiz egemen azınlıkların, gaddar vesayet sistemlerinin hâkim olduğu İslam ülkelerinde Müslümanlar sudan çıkmış balığa benzer.
İngiltere'de on dört yaşındaki kızını başı örtülü olarak okula gönderebilirsin. Kimse karışmaz, garipsemez, hakaret etmez, engel olmaya kalkmaz. Hattâ engel olmaya kalkanlara ceza verilir. Türkiye'de böyle midir?
Yaz geldi. İngiltere'de yaşayan Müslümanlar küçük çocuklarını din ve Kur'an kurslarına gönderebilirler. Türkiye Müslümanları gönderemez. Yassahtır!
Norveç'te bir grup Müslüman bir lokal tutarlar. Kapısına Kadirî Tekkesi diye yazarlar ve haftada iki gece yatsı namazından sonra Kadirî zikri yaparlar. Sonra tatlı yerler, çay içerler. Orada bu serbesttir. Bir İslam ülkesi olan Türkiye'de yasaktır.
Fransa'da yaşayan Müslümanlar marketlerden "helâl" gıdalar alabilirler. Bizde bu da yoktur. Müslüman halka bol miktarda domuz eti, domuz yağı İslami hükümlere göre temiz ve helal olmayan besin maddeleri, lâşe hükmünde et yedirilir.
Bozuk ve kötü düzenin haram nimetleriyle semirenler ona toz kondurmuyorlar.
Herif hem Müslüman (geçen yıl umreye de gitmiş!), hem de zinayı suç saymayan bir sistemin şakşakçılığını yapıyor.
On milyonlarca Müslüman kötü düzene iyice alışmış ve kanıksamış.
Kalpleri temiz ya (öyle sanıyorlar) ne yapsalar yeridir. Geçenlerde yolda birine rastladım. Ayak üstü biraz konuştuk. Son derece sevinçli ve iyimserdi, "Abi, her şey çok iyiye gidiyor. Türkiye İslam dünyasının en Müslüman ülkesidir..." gibi laflar etti. Mutlu salak!..