‘Aralarındaki sürtüşme çetindir’
Fransız Sosyalist Lider ve IMF eski Başkanı Dominique Strauss-Kahn üzerinden gidecek olursak, beynelmilel Yahudiyi çözmüş ve analiz etmiş oluruz. Bir otel görevlisine sarkıntılık etmekten dolayı alındığı ev hapsinden ve prangalarından kurtuldu ve yeniden Fransız sosyalistlerinin başına geçme umudu belirdi. Ev hapsinden kurtulması aslında aleyhindeki komplo iddialarını da güçlendiriyor. Bu havyar sosyalisti veya tatlı su sosyalisti, Yahudi olmakla birlikte dinsiz birisi. Yani Yahudiliğe inanç bağı ile değil kan bağı ile bağlı. Kur’an-ı Kerim Hıristiyanların ekseriyeti için ‘fasıklar/amelsizler’ ifadesini kullanırken Yahudilerin geneli ve ekserisi için ‘inançsızlar’ ifadesini kullanmaktadır. Weizman gibi İsrail’in ilk banileri dinsizlerdi. ‘Ancak pek az iman ederler ( Nisa : 46)’. Pek çok ayet onların imansızlığı tercih ettiklerini gösteriyor. Kahn esasında Cohen adıyla da bilinen Yahudilerin din adamları veya hahamlar sınıfını temsil eden bir aileden gelmektedir. İslâmdan önce ve sonrasında Kabe hizmetleri nasıl ki Arap kabileler arasında dağıtılmışsa Yahudi kabileler arasında da iş bölümü yapılmıştır. Harun Aleyhisselam neslinden gelenler genellikle din adamları sınıfını teşkil etmiştir. Kahn üzerinden beynelmilel Yahudinin vasıflarını keşif için iz sürecek olursak, gördüğümüz hususlardan birisi aralarındaki ilişkinin Kur’an’daki ‘besuhum beynehüm şedit’ ifadesini şedit bir biçimde intibak etmesidir. Kahn meselesi şöyle veya böyle Sarkozy ile rekabetini ve sürtüşmesini göstermiştir. Kahn’ın başına gelenler komplo nedeniyle midir yoksa başka bir nedenle midir? Bu sorunun cevabını tam olarak bilemiyoruz. Lakin Sarkozy ile Kahn arasındaki rekabet böyle bir duruma neden olmuşsa bunu ancak aralarındaki sürtüşmenin ve çıkar çatışmalarının derinliğiyle izah edebiliriz. Türkiye’de dönmelerin üç aile çevresinde kümelenmeleri ve aralarındaki rekabet de Kur’an-ı Kerim’i doğrulamaktadır.
¥
Kahn olayı bir kez daha bize artık dünyadaki kilit mevkiler üzerine kendi aralarında rekabet ettiklerini göstermektedir. Kendi aralarındaki bu şiddetli rekabet ve geçimsizlik sonunda IMF postunu kaybetmelerini beraberinde getirmiştir. Yahudiler çok az dindar olmalarının yanında bir de uçkurlarına düşkünlükleriyle tanınmakta ve anılmaktadırlar. Kozmopolitan, İbahi ve hedonist bir topluluktur. Bu bağlamda Kahn’ın yerine Kemal Derviş heveslense de daha önce evli bir bayanla adı çıkmış olmasından dolayı ahlaki kriterlerle elenmiştir. Kemal Derviş, Dominique Strauss-Kahn ve Sarkozy’nin ortak özellikleri sosyal ve ailevi değerlerdeki özensizlikleridir. Yahudiler netice itibarıyla ibahi bir toplumu temsil etmektedirler. Maide Suresi 64’üncü ayette de Cenab-ı Hak ‘kıyamete kadar aralarına kin ve düşmanlık tohumu ektik’ buyurmaktadır. İnsanoğlunun dünyaya bir biçimde düşmanlar olarak inmesi ve bunun ilk tazahürünün Kabil ve Habil’de olması gibi Yahudiler de kendi aralarında kamplara ayrılmışlar ve husumet ve çekişme ehli olmuşlardır.
¥
Kur’an-ı Kerim Yahudileri korkaklar olarak da damgalar. Bunun hususiyetlerinden birisi hile ve düzenbazlığa düşkünlükleridir. Eskiler bu anlamda kıyafetnamelerinde ‘Kıçı yere yakın olanın fitnesi ve hilesi bol olur’ demişlerdir. Yani fiziki gücü olmayan, genellikle hileye veya zeka oyunlarına başvurur. Yahudiler de gerek azınlık olmaları hasebiyle ve gerekse başka açılardan güçsüz ve dolayısıyla komploya yani hile ve hurdaya yatkındırlar. Kur’an yine Yahudileri katı kalpli (kusat) olarak vasıflandırır. Bunun şanı ve şeni ise inkılapçılıktır, ihtilalciliktir. Ve onların ihtilalinden daha kanlı ve acımasız ihtilal çeşidi yoktur. Bundan dolayı Ukrayna’da Çeka mezalimi sırasında giriştikleri temizlik hareketinde milyonları katletmişlerdir. Yahudi karakterini en iyi tahlil eden Kur’an’dır. Zira kullarını en iyi bilen O’dur (ela ya’lemu men halaka) ve Kur’an onun sözüdür. Onların özelliklerini anlatan ayetlerden birisi Haşr Suresi 14’üncü ayetidir: “Onlar müstahkem kaleler içinde veya duvarlar arkasında olmadan sizinle toplu halde savaşmazlar. Kendi aralarındaki çekişmeleri şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın. Halbuki kalpleri darmadağınıktır. Bu, onların akılları ermez bir topluluk olmalarındandır.” Kur’an onların akıllarının da kasır ve kısır yani kamil olmadığına parmak basar. Zira akılları sınırlı ve geçici bir alanla ilgilidir
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.