Ersoy Dede

Ersoy Dede

Ali ile Ayşe’nin aşkı

Ali ile Ayşe’nin aşkı

Sadece genel refleksi ölçmek için günlerdir karşıma çıkan hemen herkese aynı soruyu soruyorum; “ne diyorsunuz Ali Taran Hadisesi’ne?”..
Bizim evde hiç konuşulmamıştı bu mesele.. Yaptığımız en kabadayı yorum; “koca koca adamlar, ne diyelim ki?” şeklinde olmuştu..
Ellerinden tutacak değildik ya..
“Ali, Ayşe’yi sevmiş eller ne etsin?”
*
Dedim ya bizim evde konusu geçmediği için önemsiz bir hadise zannediyordum.
Fakat durum hiç de öyle değil.
Üniversite hocalarından siyasetçilere, bakkaldan manavdan torun torba sahibi anneannelere dedelere kadar herkesin bir fikri var bu evlilikle ilgili.. (Benim neyim eksik?) Madem bugün pazar. Bırakalım Kılıçdaroğlu’nu, KCK sanıklarını falan “yılın düğünü”nü konuşalım o zaman..
Gelin Hanım Neco’nun kızı.. yıllar boyu, ortalarda kimselerin olmadığı bir dönemde yaptığı şeyi “müzik” diye yutturan abimiz biliyorsunuz Neco.. Kızı yaşındaki bir genç kadınla kaçmayı tercih ettiğinde, popüler kültürümüzün tam ortasına bir de “acılı eşi”ni bırakmıştı.. Güzel olmasına rağmen, genç bir kadına tercih edilen Oya Germen hanımefendi, yaşadığı deneyimler sonucu bir tür “ilişki uzmanı” olmuş çıkmıştı tepemize..
Aynı günler kızkardeşi ile birlikte başladığı müzik deneyiminde çuvallayan bir de Ayşe Özyılmazel’imiz olmuştu.. Müzik deneyiminde çuvallamıştı ama cemiyet dünyası içinde “saygın” (!) bir yer edinmesine engel değildi bu başarısızlığı..
Sonuçta bazı ağabeyleri ellerinden tuttu, “müzisyen olamadın madem, gel köşe yazarı ol” dediler.. Sonra kendileri, mesleğin ucuzlatıldığından şikayet ettiklerinde karşılarına çıkarmak üzere işin o kısmını saklı tutuyorum. Anlayacağınız “Özyılmazel Sülalesi”, hiçbir müspet iş yapmadan kamuoyunun gündeminde olmayı başaran ve sanıyorum dünyada başkaca bir örneği olmayan bir aile örneği sergilediler.. (Paris Hilton falan gibi örnekler var ama onlar ailecek değil, birey olarak ortalarda dolanıyorlar.)
Şimdilerde de gene herkes, bu, kamudaki konumunun ne olduğunu bilmediğim Ayşe Hanım’ın evliliğini konuşuyor..
Benimse takıldığım başka bir kişi var.. Ali Taran’ın eski eşi..
Eminim eski eş hiçbir konuda mağdur edilmemiştir.
Bildiğim için değil tamamen tahminen söylüyorum.
Zira düğün hediyesi olarak yeni eşine yüzlerce milyarlık cip alan bir adamın eski eşini mağdur edeceğini düşünemem. Ama Hanımefendi’nin basına da yansıyan bir cümlesi bana çok dokundu ne yalan söyleyeyim.. Diyordu ki Hanımefendi; “Gelin Hanım aman hasta olmasın. Büyük bir hastalığa yakalanmasın”..
Evet koca koca adamlar Ali ve Ayşe..
Kuşkusuz kimsenin elini kolunu tutup onlara doğruyu yanlışı anlatacak değiliz. Ama kanser tedavisi görmekte olan bir kadının duygusal olarak da yalnız bırakılmasını çok acımasızca bulduğumu söylemeliyim..
Hiçbir sevda, böyle bir kadını, böyle bir dönemde yalnız bırakmayı haklı kılmaz.
Herkesin hayranlıkla baktığı o “yılın düğünü”ne baktığımda ben bunları gördüm..
Üzgünüm..
Kalın sağlıcakla..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi