Çok başınız ağrıyacak, çok!
İster misiniz, Kemal Kılıçdaroğlu, “Hayır arkadaş, artık çark etmeyeceğim ve tükürdüğümü yalamayacağım... Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in bulacağı formüle de yokum” desin...
Ben istemem.
Bıraksınlar çocukça mızıklanmayı, efendi efendi yeminlerini etsinler. Ergenekon sanıkları Meclis çatısı altında da savunulur. Hatta en iyi burada savunulur.
İster misiniz, CHP’nin blöfü daha sert bir restleşmeye dönüşsün.
Bunu da Tuncelili seçmenler istemez.
Restleşme bu tonda devam ederse, CHP “onur çıtasını” daha da yükseltecek, olan da Kamer Genç’e olacaktır. Mesela, TRT 3 kameralarına görüntü veremeyecektir. Ne bileyim, yerli yersiz soru önergeleriyle genel kurul çalışmalarına “kaynak” yapamayacaktır. Belki konuşturulmayacaktır. Belki zırt pırt salondan atılacaktır.
İster misiniz, yemin boykotunu sürdüren vekillerin vekillikleri düşürülsün.
Mümkündür.
Bilmem kaç oturum “vekillik etmeyen” vekiller, genel kurul kararıyla milletvekilliğinden düşürülüyor.
Bunu kim ister?
Baykal ve “çarşı karışsın” diye apartta bekleyen Önder Sav’ın adamları ister. Bu durumda, kurultay için gerekli imza çabucak toplanacak, Gürsel Tekin’in genel başkan yardımcılığı tehlikeye girecektir.
İster misiniz, bazı vekillerin vekillikleri düşürüldüğü için, “derhal ve acilen ara seçime” gidilsin.
İnatlaşmanın sonu budur.
Bu durumda yasa hükmü uygulanır, CHP’den boşalan sandalyeler için ara seçim yapılır.
İster misiniz, ara seçim kararının alındığı hafta, Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay’ın tutuklulukları sona erdirilsin
Bunu da Kemal Bey ve “yenilikçileri” istemez.
Böyle olursa, boykotçular ettikleri boykotla kalacak, CHP’nin Meclis’teki sandalye sayısı otomatikman 2’ye düşecektir.
Düşünebiliyor musunuz, ömür boyu vekillik etmelerine kesin gözüyle bakılan Kemal Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin, Süheyl Batum dışarıda, vekil olup olamayacakları belirsiz Haberal ve Balbay içeride, yani Meclis’te...
Düşünün ve biraz gülün.
İster misiniz, Meclis’te 2 milletvekiliyle temsil edilen CHP, ağır bir ara seçim yenilgisi alsın ve 12 Haziran’da kazandığı sandalyelerin yarısından çoğunu AK Parti’ye kaptırsın. Rakibini de 330’un üzerine çıkarsın...
Mümkündür...
Memleketin başına sardırdıkları yemin kriziyle, hem kendilerini madara ettiler, hem de seçmenin güvenini sarstılar. Tarafsız gözlemciler, “Bu CHP, bu kafada devam ettiği sürece, yüzde 20’yi bile göremez” diyorlar ki, haksız da sayılmazlar.
İster misiniz, kendisini Haberal ve Balbay’ı kurtarmaya fikslemiş CHP; henüz yemin etmedikleri için “dokunulmazlık zırhına” kavuşamamış diğer Ergenekon sanıklarını, yani İlhan Cihaner’le Sinan Aygün’ü de yargıya kaptırsın.
Darbe soruşturması derinleştikçe ve yeni deliller ortaya çıktıkça, yeni tutukluluklar sürpriz olmayacaktır.
İster misiniz, henüz “dokunulabilir” olan Gürsel Tekin’in Yargıtay’daki davası mahkûmiyetle sonuçlasın ve CHP’deki tutuklu milletvekili sayısı 5’e yükselsin.
Kimse istemez ama burası Türkiye.
Bize bu komediyi yaşatanlar düşünsün.
Kemal Kılıçdaroğlu ve “akıl hocaları” düşünsün.
Böylece, CHP’nin neden bugüne kadar bağımsız hiçbir seçimi kazanamadığı, neden bundan sonra da kazanamayacağı bir kez daha tescillenmiş olacaktır. Cillop olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.