Ben patron olsam bu heriflere asgari ücret bile vermem. Kafasız adam çalıştırmam çünkü.
Kılıçdaroğlu'na "sonuna kadar diren, sakın geri basma" diye akıl veren CHP amigoları, "ara seçim" ihtimali belirince paniklediler, şimdi "Cemil Çiçek çözer" diye kaçış yolu arıyorlar. (Kimisi de "Fenerbahçe'nin sorunlarına eğilmek" yoluyla kaçmayı deniyor.)
Akılları sıra kriz yaratacaklardı, başbakanı sıkıştıracaklardı. Hem faşistleri kodesten kurtaracaklardı, hem de CHP'ye puan sağlayacaklardı. Oysa iktidar tarafı, "ayın 15'ine kadar yemin ettiniz ettiniz, etmediniz meclisten ihraç ve ara seçim" deyiverdi...
Başbakanın nasıl bir "siyasi kurt" olduğunu unutmuş görünüyorlardı Ergenekon çocukları...
Efelenmeyi sürdüren Kılıçdaroğlu bunu tükürdüğünü yalamamak, yiğitliğe bir şey sürmemek için mi yapıyor, yoksa aklı ermediğinden mi direniyor, o da belli değil. "Bedel ödemeye hazırız" demiş ama ödeyecekleri bedelin ne kadar ağır olacağının farkında mıdır?
Çünkü hesabı bizzat kendi basın amigoları yaptılar: Sonbaharda yapılacak bir ara seçimde AKP'nin meclisteki koltuk sayısı tam 424'e ulaşıyor, CHP ise 47'ye düşüyor!
MHP de 61 koltuğa çıkıyor ve ana muhalefet partisi oluveriyor!
Üstelik bu, "üç hafta önceki oy oranlarına göre yapılmış" bir hesap... Anketler, yemin tantanasından sonra AKP'nin dört puan daha da yükseldiğini gösteriyorlar. Yani 450 bile mümkün...
CHP'de deprem yaratmasına yaratır da, 47 kişiye düşmüş partinin başında Kemal Bey'i bıraksan ne olur, İsmet Paşa'yı mezarından çıkarıp getirsen ne yazar?
Bu koltuk sayısıyla başbakan yeni anayasayı da çatır çatır hazırlar ve geçirir meclisten... Referanduma gitmesine bile gerek kalmaz da "jest" olarak gider belki...
CHP de bir yandan "antidemokratiktir" falan diye dırlanırken bir yandan da elleri böğründe seyreder olup bitenleri! Belki gider, adı sosyalist ama kendisi sosyaldemokrat birtakım enternasyonal örgütlerde ağlar...
Fakat şurası da unutuluyor: CHP milletvekilleri yemin edip yuvaya dönseler bile koltuk sayıları zaten anlamlı bir muhalefete izin vermiyor! Yani, yemin etmeyip genel kurulda saksı gibi otursalar da kararlar aynı yönde çıkacak, "paşa paşa" yemin edip sonra red oylarını yağdırsalar da kanunlar gene geçecek. ("Paşa" kavramı bu partinin karakterine uygundur.)
Yemin, pratikte basit bir formaliteden ibaret kalıyor.
Evet, Galatasaraylı kardeşim Süheyl Batum (bizim dönemde Galatasaray'dan senin gibi adam çıkmazdı yahu)... Kılıçdaroğlu'nu boşver, CHP'nin yeni ve gizli başkanı Süheyl Batum... Tercih senin.
Yemin edip 132 kişiyle göstermelik meclis varlığına devam mı? Ama o zaman itibar kaybedeceksin.
Yoksa yemin etmeyip sonbaharda 47 kişiyle yepyeni ve pırıl pırıl bir meclis grubu kurmak mı? O zaman itibar kaybetmeyeceksin, düpedüz rezil olacaksın.
Son bir efelik daha yapıp o ara seçime hiç girmesen, bu sefer de 3 milletvekili! Küfürbaz Oktay, özürlü Mustafa ve karanlık Mehmet... O kadar.
Oksijen çadırı mı, toplu intihar mı? Düşün taşın, kararını Kemal Bey'e "bürokrasinin emri" şeklinde bildir, o alışıktır.