Süleyman Yaşar

Süleyman Yaşar

Yeni hükümet Türkiye'yi faiz lobisinin tuzağından nasıl kurtaracak?

Yeni hükümet Türkiye'yi faiz lobisinin tuzağından nasıl kurtaracak?

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Portekiz'in devlet borçlarını yatırım yapılamaz seviye olan Ba2'ye indirdi dün. Bu seviye, şu an Türkiye'nin notuna denk düşüyor. Yani borçlarını ödeyemediği için IMF'den ve AB'den toplam 78 milyar euro ya da 116 milyar dolar kurtarma yardımı alan Portekiz'in güvenilirliği, yatırımcılar için Türkiye ile aynı seviyede tutuluyor.
Yine aynı Moody's, devlet başkanı kaçan ve karısı da kaçmadan önce merkez bankasına elini kolunu sallayarak girip 1.5 ton altını alıp yurtdışına götüren Tunus'un kredi notunu bile Baa3'te değerlendirerek Türkiye'nin üzerinde tutuyor.
Peki Türkiye'nin kredi notu düşük tutulunca ne oluyor? Türkiye, adeta soyuluyor. Bu not yüzünden Türkiye bu yıl haksız yere 47.5 milyar lira faiz ödüyor. Oysa Türkiye'nin kredi notu yatırım yapılabilir seviyede olsa, ödenen faiz tutarı 33 milyar liraya gerileyebilir. Böylece hiçbir geçerli sebep olmadan sadece bu yıl ödenen 14.5 milyar lira devletin kasasında kalır. Bu parayla bir yılda her biri 30 milyon liradan 483 tane kaliteli sağlık hizmeti veren hastane yapılabilir. Ya da tanesi 75 bin liradan bir yılda 193 bin depreme dayanıklı konut inşa edilebilir.
Peki kredi derecelendirme kuruluşları nasıl olup da göz göre göre "haksızlık" diyemeyeceğim, bu "usulsüzlüğü" yapıyorlar ve Türkiye'nin kredi notunu artırmıyorlar?
Bunun için olmadık bahaneler ileri sürüyorlar. "Bütçe açığınız yüksek" diyorlar. Bütçe açığını düşürüyorsunuz, "borcunuz yüksek" diyorlar. Borcunuzu düşürüyorsunuz bu defa "cari açık yüksek" diyorlar. "Cari açık kamunun açığından kaynaklanmıyor" diyorsunuz, ki onlar da bu gerçeği pekala biliyorlar, bu defa "etnik milliyetçilik nedeniyle çatışma riski var" diyorlar.
Anlayacağınız, Türkiye üzerinden kolay para kazanmaya alıştıkları için bu haksız düzeni sürdürmek istiyorlar. Oysa şu anda Türkiye'nin kamu maliyesi, bırakın Portekiz'i, Yunanistan'ı, İspanya'yı, İrlanda'yı, Almanya'dan da, ABD'den de daha iyi durumda. Almanya'nın bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 5.1, ABD'nin yüzde 9.1 düzeyinde bulunuyor. Türkiye'nin bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 3'ün altında, kamu borç yükü ise yüzde 40 seviyesinde. Almanya'nın kamu borç yükü yüzde 79.5, ABD'nin yüzde 66 oldu. Hatta ABD'nin kamu borçlanma tavanı 2 Ağustos'a kadar yükseltilmediği takdirde borçlarını ödeyemeyerek temerrüde düşebileceği ileri sürülüyor.
Peki Türkiye kendisine kurulan bu yüksek faiz tuzağından nasıl kurtulabilir? Dün Başbakan Erdoğan, yeni kabineyi açıkladı. Sorulan bir soru üzerine, Başbakan, yeni hükümet programının önceliğinin yeni anayasa, ileri demokrasi, temel hak ve özgürlüklerin korunması olacağını söyledi. Ardından da ekonomiyi, güçlü toplumu, sosyal politikaları ve dış politikayı sıraladı.
Kısaca yeni hükümet, özgürlükler olmadan ve askeri vesayet kalkmadan, ekonominin gelişemeyeceğini ve gelir dağılımında adaleti sağlayacak sosyal politikaların yürürlüğe konamayacağının bilincinde. İşte bu hedefleri gerçekleştirecek finansmanı sağlamak için Türkiye'nin artık faiz lobisinin yürüttüğü bu yüksek faiz tuzağından kurtulması gerekiyor. Bunun için de yeni anayasanın yapılması olmazsa olmaz bir koşul. Faiz lobisine destek vermeyen herkesin yeni anayasa için çalışması ve Türkiye'yi her bakımdan özgürleştirmesi şart.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Yaşar Arşivi