Bir İslâm düşünürü... Bir aktivist. Peygamber Efendimiz’in (SAV) izinden yürüyen bir yirmibirinci yüzyıl Müslümanı... Yıllar öncesine dönelim: Yer İstanbul. Ben tahsilini tamamlamış, ülkesine yeni dönmüş genç bir mühendisim. Refah Partisi’ne henüz katılmış bir çömez siyasetçi de. Ortalığın Refah rüzgarı ile kasılıp kavrulduğu erken 90’lar. Uluslararası bir toplantıda rahmetli Erbakan Hoca’yı temsilen bir konuşma yapıyorum. Bitiminde Malezyalı bir arkadaşım, “Gel beraber Altalib’leri ziyaret edelim, onlar da bir başka toplantı için şu anda İstanbul’dalar, seni tanıştırayım” diyor, böylece yola düşüyoruz. O akşamı Tarabya’da Boğaz’ın mavi sularını seyirde, Dr. İlham ve Hisham Altalib ailesiyle sohbette geçiriyoruz. Yıllar sonra bugün de zaman zaman o günü hatırlar, gülümseriz. Tanışmamıza vesile olan ortak arkadaşımızı şükranla anarız... Şimdilerde hepimiz Washington’dayız.
Dr. İlham jinekolog, eşi Dr. Hisham Bey de elektrik ve elektronik mühendisidir. Dünya onları başarılı iki bilim insanı, iki kanaat önderi olarak tanır. Bense onları kötü, en kötü günlerin, en karanlık anların insana edindirdiği gerçek dost, katıksız birer gönül insanı olarak bilirim. Yaslandığınızda yıkılmayacağını bildiğiniz çınar gibidirler... Aslen Iraklı olan İlham Abla ve Hisham Abi, arzı mağrufun bildirilmesi, münkerin men edilmesi için bir fırsat mekanı, hicret yurdu olarak gören iki vizyon insanıdır. Irak vatanlarıdır ama onlar hep gurbettedir. Gurbet vatandır onlara... ‘Olamaz’ yoktur onların kitabında. Tevekkül vardır. Umut vardır. Allah’ın ipine dört elle sarılış, sonra hedefe kilitleniş vardır. Ne şart ve ahvalde olursa olsun Müslüman’ın yapacağı iş vardır çünkü. İki gün birbirine eşit geçmeyecektir çünkü. Müslüman kaybedenlerden olmayacaktır zira. Böyle bir iman gücü, ihlas anlayışı ve sorumluluk duygusuyla ümmete lokomotif olur, Altalib’ler. Yıllardır.
Bugün İngiltere’de İslâm vardır. Araştırınız, Altalib’lerin dizdiği sıra taşlarını göreceksiniz aralarda. Genç bir üniversite öğrencisi olarak Hisham Altalib’i Liverpool Üniversitesi’nde bulacaksınız 1960’larda. Bugün Amerika’da İslâm vardır. Biraz inceleyiniz, 70’lerde Altalib’i Purdue Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olarak bulacaksınız. İslâm’ın yeni dünyadaki mihenk taşı olan MSA’leri yani Muslim Student Association’ı yani Müslüman Ögrenciler Dernekleri’ni kuranlar arasında keşfedeceksiniz. Merhum İsmail El-Faruki gibi önderlerin izinde yürürken rastlayacaksınız. Modern çağ olarak tanımladığımız geçmiş yüzyılın İngiltere ve Amerika’sına İslâm -bu iki ülke için sırayla müstemleke ve kölelik tecrübelerini konunun dışında tutarsak- Hisham Altalib ve arkadaşları gibi ‘birkaç iyi adam’ vesilesiyle gelmiştir. Birkaç iyi ve idealist Müslüman... Elini taşın altına koymaktan gocunmayan, bir tuğla daha taşımayı hizmet bilen, halk bilmezse Halik bilir değil de halkın bilmesine gerek yok, Halik bilsin yeter zihniyetiyle hemhal olan birkaç cesaretli Müslüman...
Geçtiğimiz hafta sonu ABD’nin en büyük Müslüman teşkilatı olan ISNA’nın (Kuzey Amerika İslâm Topluluğu) kırk sekizinci yıllık konferansı gerçekleşti. Amerika’da ve Kanada’da yaşayan Müslümanların otuz bin kadarı diğer ülkelerden gelen misafirlerle birlikte Chicago şehrinde toplandı. Her yıl olduğu gibi bu sene de Hakk’ın hakim kılınması yolunda çalışan Müslüman liderlerin çalışmaları, gayretleri toplantı çerçevesinden tanındı, kutlandı. Bu yılın Community Service Award adı verilen Topluma Hizmet Ödülü Dr. Hisham Altalib’e verildi.
Ödüller semboliktir şüphesiz. Binlerce kelimenin yerine geçebilen resim kareleri gibidirler. Çoğu zaman manevi değeridir onları kıymetlı kılan. Çoğu zaman da ne olduklarından çok, neye işaret ettikleridir ödülleri anlamlı yapan. Geçtiğimiz hafta Chicago’da ümmet şahid olmuştur: Altalib yetmiş bir senelik ömrünü -ki şimdilik- Allah yolunda geçirmiştir... Ne mutlu ona ve bu yolda onunla her adımı paylaşan mü’mine kadına!